| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 03 .12.2025 |
BAŞKAN NAZIM ELMAS - Sayın Bakanım, saygıdeğer milletvekillerim, Sayın Bakan Yardımcılarım, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının değerli bürokratları, Meclisimizin değerli bürokratları, çok değerli basın mensupları; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Toplantımıza hoş geldiniz.
Yeterli çoğunluğumuz vardır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Dijital Mecralar Komisyonunun 28'inci Yasama Döneminin 14'üncü Toplantısını açıyorum.
Komisyonumuzun değerli üyeleri, bugünkü toplantımızın gündemini dijital ortamda çocukların korunması oluşturmaktadır. Bu kapsamda, çocukların dijital ortamda korunması, sosyal medya kullanımı, oyun sağlayıcılarına ve sosyal medyaya erişimde yaş sınırı uygulamaları, çocukların korunmasına yönelik olarak ebeveyn ve sağlayıcıların koruma yükümlülüklerini ele almaya çalışacağız. Bu bağlamda, öncelikle gündeme ilişkin bazı değerlendirmelerde bulunduktan sonra, sunumlarını yapmak üzere Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Mahinur Özdemir Göktaş'a, sonrasında da talepleri doğrultusunda sayın milletvekillerimize söz vereceğim.
Teknolojinin gelişmesinin bir sonucu olarak internet hayatımızın ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Dijital çağda internet kullanımının her alanda artmasına bağlı olarak bilgi ve iletişim teknolojilerinde gerçekleşen yenilikler, haber takibinden alışveriş yapmaya, iletişim kurmaktan eğlenceye kadar hemen her alanda büyük değişim ve dönüşümü beraberinde getirmiştir. Hayatın her alanını etkileyen internet ve özellikle sosyal medyanın yükselişi yetişkinlerin olduğu gibi, çocukların hayatlarını da büyük ölçüde etkileyen bir faktör hâline gelmiştir.
Öncelikle, çocukların dijital dünyayla erken yaşta tanışmaları sosyal medyanın onların yaşam biçimini derinden etkilemesine sebep olmaktadır. Çocuklar da dâhil olmak üzere, kullanıcıların dikkatini çekme ve daha fazla zaman geçirmelerini sağlama amacına yönelik olarak tasarlanmış dijital dünya daha geniş kullanıcı kitlelerine ulaşabilen çevrim içi deneyimleri de içinde barındırmaktadır. Şüphesiz ki internet ve dijital ortamın çocuklara daha hızlı öğrenme, ödevlerini yapma, oyun oynama, sosyalleşme gibi daha birçok alanda kolaylık ve fırsat sağladığı düşünülmektedir. Ancak internet ve dijital ortam her zaman çocukların haklarını, güvenlerini ve sağlıklı bir biçimde yetişmelerini dikkate alarak tasarlanmadığından çocukların yasa dışı veya zararlı içeriklere maruz kalma riskini de bünyesinde barındırmaktadır.
Çocukların çevrim içi tehlikelere, bir diğer ifadeyle zararlı içeriklere maruz kalmalarının yanında bir diğer önemli sorun alanını da çocukların bağımlılık geliştirmeleri olmuştur. Çevrim içi ortamda çocukların karşılaşabileceği en yaygın riskleri yalan haber ve yanlış bilgilerin yayılması, siber zorbalık, uygunsuz içeriklere maruz kalma, gizlilik ihlali, kimlik hırsızlığı ve aşırı ekran süresi şeklinde sıralamak mümkündür. Diğer taraftan, yoğun internet kullanımı ve dijital ortamda geçirilen sürelerin uzunluğu, çocukların yüz yüze iletişim becerilerinin zayıflaması, empati eksikliği, zamanlarını etkili bir şekilde yönetme güçlüğü, özellikle aşırı kullanıma bağlı olarak, eğitim çalışmalarına ayrılacak zaman, fiziksel aktiviteler ve gerçek dünya etkileşimleri için yeterli zaman kalmaması, uzaktan kolay iletişim imkânlarına bağlı olarak siber zorbalık ve buna bağlı olarak psikolojik problemler nedeniyle sosyal becerilerin zayıflaması ve duygusal gelişimde eksiklikler gibi olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir.
Sonuç olarak, dijital ortam ve özellikle sosyal medya çocuklar bakımından önemli fırsatlar barındırmakla birlikte ciddi tehdit ve riskleri de beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla, dijital ortamın ve özellikle sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkilerini anlamak ve yönetmek için etkili stratejiler geliştirmek büyük önem taşımaktadır. İnternet kullanımının aşırılığa kaçtığı günümüzde mevzuat düzenlemeleri, uluslararası iş birliği, teknoloji şirketleri tarafından alınması gereken önlemler, ailelerin bilinçlendirilmesi ve eğitim kurumlarında uygulanması gereken dijital okuryazarlık programları gibi tedbirler çocukların daha güvenilir ve çevrim içi deneyim yaşamaları için mevcut durumda alınması gereken önlemlerin bazılarıdır. Bu bağlamda, özellikle ebeveynler çocuklarına dijital ortamda nasıl güvenli hareket edeceklerini öğretmeli ve çocuklarının çevrim içi etkileşimlerin düzenli olarak takip etmelidir. Bir diğer ifadeyle, etkili ebeveyn denetimleri ve çevrim içi güvenlik önlemleri çocukların güvenliği ve sağlıklı gelişimini sağlamak için potansiyel çevrim içi risklerden korunmasında büyük önem taşımaktadır.
Yine, filtreleme ve içeriğe erişimin engellenmesi gibi önleyici tedbirler de çocukların internet ve dijital ortamda maruz kaldığı olumsuzlukları en aza indirmek bakımından önemli diğer tedbirler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak her ne kadar birçok önlem ve vasıtayla çocukların maruz kaldığı riskleri ortadan kaldırmak mümkün ise de internetin zararlı içeriklerine ve risklerine karşı başta çocuklar olmak üzere toplumun bilinçlendirilmesinin önemini özellikle vurgulamak gerekir. Bu bağlamda, önleyici tedbirlere başvurmakla birlikte, yapılacak bilinçlendirme çalışmalarıyla bu konuda toplumda bir kültür oluşmasını sağlamak en önemli çözümlerden biri olarak görülmektedir.
Şimdi sunumlarını gerçekleştirmek üzere sözü Sayın Bakanımıza bırakıyorum.
Toplantımızı teşrif ettiği için de ayrıca kendisine çok çok teşekkür ederiz.
Buyurun Sayın Bakanım.