| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .11.2025 |
MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlarım; bugün bu mikrofondan yalnızca bir kentin değil, onurlu bir halkın feryadını size ulaştırmak istiyorum. Hatay'dan bahsediyorum; bir zamanlar bereketin, üretimin, kardeşliğin simgesi olan o topraklardan bahsediyorum. Bugün hâlâ bir şantiye alanı olan, sokaklarında tozun, sessizliğin ve çaresizliğin dolaştığı bir şehirden söz ediyorum. 30 Kasımda yani yirmi dört gün sonra mücbir sebep hâli sona eriyor. Sayın Bakan, Hatay'da hangi hayat normale döndü? Sosyal hayat mı, eğitim hayatı mı, sağlık alanı mı, ekonomik hayat mı normale döndü? Hangi esnaf rahat nefes alabiliyor? Kaç kalıcı iş yeri teslim edildi? Kaç kalıcı iş yeri teslim edildi de 30 Kasımda mücbir sebebi sonlandırıyorsunuz?
Sayın Bakan, Hatay'da hayat normale dönmedi çünkü orada hâlâ insanlar evsiz, işsiz, umutsuz. Esnafın büyük çoğunluğu prefabrik dükkânlarda siftah yapmayı bekliyor. O prefabrik dükkânları her yağmurda su basıyor, çatısı çöküyor. Müşteriyi o prefabrik çarşılara taşıyacak yolların çamur deryası olduğu bir il Hatay. Siz burada tablolara, rakamlara, grafiklere bakıyorsunuz ama orada insanlar geceleri çocuklarının önüne bir tabak yemek koyabilmek için mücadele veriyor. Birileri hâlâ "Hatay ayağa kalkıyor." diye konuşuyor ama o ayağa kalktığı söylenen Hatay'da binlerce insan hâlâ konteynerlerde, hâlâ işsiz, hâlâ umutsuz.
Sayın Bakan, buradan net rakamlarla bunları ifade etmek istiyorum. Bugün itibarıyla Hatay genelinde 132.919'u konteyner kentlerde 46.493'ü bireysel konteynerlerde olmak üzere toplam 179.862 vatandaşımız yaşamlarını konteynerlerde yani 21 metrekarelik alanda sürdürüyorlar. Yine, Hatay'da yıkılan ticarethane sayısı 47.653'tür, hak sahipliği kapsamında yapılması planlanan iş yeri sayısı 22.861'dir. Sayın Bakanım, bu ay itibarıyla teslim edilen iş yeri sayısı 2.515 yani başka bir deyişle iş yeri teslim oranı sadece yüzde 11,2'dir. Bu kadar yıkık bir şehirde konteynerdeki esnafın İstanbul'daki esnafla aynı sigorta primini ödemesi, aynı vergiyi ödemesini istiyorsunuz. Bu, ne hukukla ne adaletle bağdaşır. Bu, Hatay'a sahip çıkmak da değildir. Bu şekilde Hatay ayağa kalkamaz Sayın Bakanım.
Sayın Bakan, mali müşavirler yani Hatay'ın ticari damarlarını ayakta tutan insanlar bile nefes alamıyor. 568 ofisin 400'ü yıkılmış durumda. Ofisleri yıkılan mali müşavirlerin bir kısmı başka illere gidip geliyor, bir kısmı konteynerlerde, dört kişi bir bilgisayarın başında hizmet vermeye çalışıyor. Gündüz elektrik yok, internet yok, o yüzden beyannameler gece yarısı veriliyor.
Hatay'da esnaf kirasını ödeyemiyor, kredisi birikmiş, vergisini ödeyecek hâli yok. BAĞ-KUR borcunu düşünemiyor bile çünkü günün sonunda kazandığı ancak o günkü ekmeğini karşılamaya yetiyor Sayın Bakanım. Bir gerçek var; Hatay'da esnaf para kazanamıyor, esnaf kazanamayınca mali müşavir de kazanamıyor. Ücret tahsil edemeyen mali müşavir personel çalıştıramıyor yani zincirleme bir ekonomik çöküşün eşiğindeyiz ve siz bu zinciri daha da ağırlaştıracak bir kararın altına imza atmak üzeresiniz. Lütfen yapmayın bunu Sayın Bakanım.
Sayın Bakan, lütfen, bu, Hataylıların çağrısını dinleyin çünkü bu karar Hatay'daki binlerce işletmeyi, binlerce aileyi, binlerce hayali bitirecek. Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, Hassa; özellikle bu ilçelerde mücbir sebebi sona erdirmek demek küçük esnafı tamamen bitirmek demektir. Bakın, mücbir sebebi uzatmak devlete bir külfet değildir ama uzatmamak Hatay'ın ekonomisini, Hatay'ın ahalisini topyekûn çökertmektir. Hatay halkı sadaka istemiyor; vergi indirimi, sigorta desteği, prim kolaylığı istiyor, hakkı olanı istiyor. Bu talepleri teşvik diye görmeyin. Bunlar lütuf değil, adaletin gereğidir.
Sayın Bakanım, eğer mücbir sebebi uzatmazsanız, eğer vergi ve prim desteklerini sağlayamazsanız orada esnaf da biter, işveren de biter, ekonomi de biter ve siz bu kararla Hatay'ın yeniden ayağa kalkma umudunu elinizle söndürmüş olursunuz.
Teşekkür ederim.