| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .11.2025 |
RESUL KURT (Adıyaman) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar, çok değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kapsamlı sunumları için Sayın Bakanımıza, bütçenin hazırlanmasında katkıları ve emekleri için de değerli bürokratlara çok teşekkür ediyorum.
Tabii, son yıllar tüm dünya ülkeleri için, ülkemiz için çok zor geçti. Başta pandemiye, bin yılın felaketi olan 6 Şubat depremlerine, çevre ülkelerde yaşanan savaşa, tüm dünyayı sarsan ekonomik dalgalanmalara ve fiyat artışlarına rağmen, deprem bölgesine yapılan harcamalar başta olmak üzere, ülkemizin kalkınması için çok çok değerli katkıları için başta, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Hazine ve Maliye Bakanımıza teşekkür ediyorum.
Ben birkaç konuyu burada özellikle dile getirmek istiyorum. Bunlardan 1'incisi -benim de uzun yıllar görev yaptığım- müfettiş arkadaşlarımızın özlük haklarıyla ilgili. Kamu kurumlarında müfettiş, denetmen, denetçi ve kariyer uzmanı olarak görev yapan kariyer meslek mensuplarının son yıllarda özlük haklarına ilişkin birtakım beklentileri ve tarafımıza iletmiş oldukları ricaları var. Biz de buradan bunu gündeme getirmek istiyoruz. Bu çerçevede, özellikle, müfettişlerin, denetmenlerin ve uzman kariyer meslek mensuplarının özlük hakları, harcırah hakları ve konaklamayla ilgili taleplerini dile getirerek Sayın Bakanımızın bu konuda bir çalışma yapmasını arzu ediyorum. Yapılacak bu çalışma hem kayıt dışı istihdam başta olmak üzere kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi etkin bir hâle getirecek hem de denetim hizmetlerinin kalitesini artıracaktır. Özellikle kariyer mesleklerde son yıllarda artan bir oranda özel sektöre geçiş yaşanmaktadır. Bunun temel sebeplerinin başında da ücret ve özlük hakları gibi birtakım düzenlemeler gelmektedir.
Yine, özellikle 2026 bütçesinde konaklamayla ilgili olarak 2025 yılında 1,75 kat olan uygulama 1,9 kat olsa da günümüz rakamlarıyla baktığımız zaman 2025 yılında bir müfettişin, bir denetçinin gündelik rakamı 2025'te 884 lira, konaklama 1.547 lira olarak ödenmektedir. Takdir edersiniz ki bu rakamlarla öğretmenevinde bile konaklanması çok mümkün olmamaktadır. Devletin görevini yerine getirmek için gece gündüz, aylarca "turne" dediğimiz programlarla, programlı denetimlerde bulunan müfettişlerimizin, denetçilerimizin, denetmenlerimizin, uzman kariyer meslek mensuplarının 2026 yılında alacağı rakam gündelik 1.157 lira, konaklama için 2.198 lira. 2026 yılında yapılan oranın da 1,75'ten 1,9'a yükseltilmesi son derece anlamlıdır ancak bu, yeterli değildir. Bu, çok büyük bir rakama... Bu kadar büyük bir bütçenin içerisinde kayıt dışı ekonomide devletin en önemli argümanı, en önemli silahı olan müfettişlerin daha etkin kullanılabilmesi için konaklama gibi birtakım ihtiyaçları düşünmemesi lazım. Müfettiş arkadaşımız bir ile turneye gideceği zaman şunu düşünüyor: "Acaba nerede kalacağım? 1.500 liraya konaklayacak yer bulabilir miyim?" Bunu bizim düşündürtmememiz lazım. Bizim talebimiz nedir? Bizim talebimiz, mutlaka devlet için de hiçbir yük getirmeyecek şekilde Harcırah Kanunu'nun ek 2'nci maddesindeki rakama yükseltilmesidir. Bu rakam da 4.200 liradır yani bu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir müfettişten, bir uzmandan esirgememesi gereken bir rakamdır.
Kıymetli Bakanım, 2023 yılı Şubat ayında yaşanan depremlerin yol açtığı hasarın ortadan kaldırılması, şehirlerin afetlere karşı dayanıklılığının sağlanması amacıyla 2023'ten itibaren Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, sizlerin sağladığı katkılarla, desteklerle, bakanlıklarımızın, bakanlarımızın, bürokratlarımızın destekleriyle deprem bölgemizdeki şehirlerimiz ayağa kalkıyor, yapılarımız teslim ediliyor. Depremzede yurttaşlarımız depreme dayanıklı, güvenli, konforlu konutlarında, iş yerlerinde hayatını devam ettiriyor. Bunun için müteşekkiriz.
NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - İş yeri yok Sayın Vekilim, iş yeri yok.
RESUL KURT (Adıyaman) - Kadim şehrimiz Adıyaman ve deprem bölgesinde sosyal ve ekonomik yaşamın normalleşmesi için ciddi çalışmalar yürütülmektedir. Bugüne kadar devletimizin desteği hep depremzedelerin yanında oldu. Başta esnaf ve sanatkârlar, sanayiciler, ticaret erbabına çeşitli kolaylıklar sağlandı. Mücbir sebep 30 Kasım 2025 tarihine kadar uzatıldı ancak hâlen, depremde ağır yara alan 4 şehrimiz var: Bunlar Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerimiz. Bu desteklerin bu 4 ilimizde devamına ihtiyacımız var. Talebimiz, 30 Kasım olan sürenin bir yıl veya en azından altı ay daha uzatılarak bu şehirlerimizin ayağa kalkmasının sağlanmasıdır. Küçük işletmeler, serbest meslek esnaf ve sanatkârlar, mükellefler için 30 Kasım 2025'te sona erecek mücbir sebep hâlini en azından altı ay uzatırsanız buradaki esnafımız size müteşekkir olacaktır.
Sanayici ve işverenlerin yatırımları artırmak, iş göçünü önlemek, istihdamı artırabilmek için yeni yatırım teşvikleri ve düşük faizli krediler verilmesi önem arz ediyor. SGK prim ve vergisel avantajlar sağlanması önem arz ediyor. BAĞ-KUR prim borçlarının bu dönemde işlerini yapamadıkları dikkate alınarak en azından bu 4 şehrimizdeki mükellefler için iptal hakkı sağlanması, daha sonra eğer arzu ederlerse buna ilişkin olarak ihya yapabilme imkânları sağlanmalıdır çünkü yaklaşık iki buçuk yılı aşkın bir süredir esnafımız iş yapamamıştır ama vergi mükellefiyeti devam ettiği için BAĞ-KUR sigortalılığı devam etmiştir. Talepleri şudur, diyorlar ki: "Biz, bu BAĞ-KUR borçları için bu 4 şehirde iptal hakkımızı kullanalım." Daha önce vergi ve sigorta primlerine ilişkin yapılandırma yasalarında BAĞ-KUR borçlarının iptal edilmesi, sigortalılık hakkından vazgeçilmesi ve isteyen sigortalılara da daha sonra bunu ilerideki güncel rakamlar üzerinden ihya etme hakkı verilmişti Sayın Bakanım. Bu 4 şehrimizin bu yönde bir talebi var.
Yine, mücbir sebep kapsamında borçları yapılandırmada teminat şartı kaldırılmalı, mevcut yapılandırmalarını ihlal edenlere yeni bir hak tanınmalıdır. Bu talebimiz, depremden büyük yara alan, ekonomisi büyük sekteye uğrayan 4 şehre, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerine ilişkindir.
Yine, bu bağlamda, özellikle bir konuyu daha gündeme getirmek istiyorum. Ekonominin büyümesi şirketlerin kurumsallaşmasına bağlıdır. Şirketler ne kadar kurumsal olursa ekonomik yapıya, yasal mevzuata uygun faaliyet göstermeleri de o oranda artar ve kayıtlı çalışmalarının karşılığında da daha hızlı ve daha doğru bir şekilde finansa erişebilme imkânları olur. Şirketlerin büyüyebilmelerine yol gösterecek bağımsız yönetim kurulu üyeleri var, bunlar aile bireylerinden oluşmuyor. Yani Türkiye'de genel olarak yönetim kurullarına baktığınız zaman aile bireylerinden oluşuyor, dolayısıyla aile bireylerinin o şirketin kurumsallaşmasına bir katkı sağlama imkânları maalesef bulunmuyor. Şirketlerin bağımsız yönetim kurulu üyeliği olabilme noktasında bir yasal düzenleme yapılmıştı geçtiğimiz yıllarda ve bağımsız yönetim kurulu üyelerinin şöyle bir sorunu var: Aslında bir alanda uzman, o uzmanlığıyla ilgili şirkete katkı veriyor, şirketin icrai hiçbir kararına doğrudan etkisi yok, hiçbir kararına katkısı yok; sadece doğru bir yol gösterici olarak bağımsız yönetim kurulu üyeleri de ödenmeyen vergi ve sigorta prim borçlarından sorumlu tutuluyor. Dolayısıyla bu noktada bağımsız yönetim kurulu üyelerini teşvik etmek, bağımsız yönetim kurulu üyelerinin ekonomiye ve şirketlere daha fazla katkı sağlayabilmesine imkân tanımak için bir düzenleme yapılması elzemdir.
Bir sektörün tecrübeli bir isminin ortak veya sahibi olmadığı farklı bir şirkete katacağı bilgi ve deneyimle şirketin büyümesine, yatırımlarını yönlendirmesine, rekabete, istihdama önemli katkılar sunabileceği açıktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RESUL KURT (Adıyaman) - Sayın Başkanım...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Tamamlayalım.
RESUL KURT (Adıyaman) - Dolayısıyla Türk Ticaret Kanunu'yla birlikte şirketlere yönetim kurullarında bağımsız üye bulundurma imkânı getirildi, bu şirketlerin gelişebilmesi için de çok büyük bir önem arz ediyor. Özellikle bağımsız yönetim kurulu üyelerinin yapılacak bir düzenlemeyle icrai bir faaliyeti yoksa, şirketin yönetiminde doğrudan bir karar alma hakkı yoksa, sadece bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyorsa SPK mevzuatında bir düzenleme yapılmak suretiyle vergi ve sigorta borçlarından sorumlu tutulmaması sağlanmalıdır.
Değerli Bakanım...
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen selamlayalım.
Teşekkür ederiz.
RESUL KURT (Adıyaman) - Şirketlerde kurumsallaşma ve şeffaflaşma bakımından önem arz eden yönetim kurulu üyeleri Sermaye Piyasası Kanunu'na göre atanmalı, temsil ve imza yetkisi olmadığına göre vergi ve sosyal güvenlik mevzuatından da sorumlu tutulmamalıdır.
Sözlerime son verirken 2026 bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, tüm hazırunu saygıyla selamlıyorum.