| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .11.2025 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, öncelikle, sizlere teşekkür ediyorum. Sayın Bakan, size de başarılar diliyorum.
Yirmi üç yıllık AKP iktidarının ülkede yarattığı bir travma var. Bu travmanın son döneminde sizi sanki bir kurtarıcıymış gibi lanse etmeye çalışsalar da yirmi üç yıllık faturanın tamamında siz de bu sürece ortaksınız, sizden öncekiler de. Dolayısıyla, şimdi sadece sizin döneminizde yaşananlar üzerinden siyaset yapılmasının ve bazı hususların üstünün örtülmeye çalışılmasının doğru olmadığını ifade ediyorum; eğer olumsuzluk varsa buna siz de ortaksınız.
Sayın Bakan, bu anlamda, şimdi Maliye Bakanı olarak siz, aslında, şu bütçe görüşmelerinin, ekonominin, ülkede yaşanan mali gelişmelerin bir anlamda baş sorumlusu bir görevdesiniz, makam olarak, görev olarak. Ancak siz de görüyorsunuz ve izliyorsunuz ki aslında her şey para değil, her şey bütçedeki rakamlar değil. Aslında, bu ülkede bazı şeylerin olmadığını, bazı şeylerin eksik olduğunu hep beraber görüyoruz ve yaşıyoruz. Şimdi, sokaktaki vatandaşa şöyle bir bakalım, sokaktaki insanların yüzüne bir bakalım. Sayın Bakanım, geleceğe dair umudu olan birisi kaldı mı? "Ben mutluyum, evet, gerçekten de yarınla ilgili, gelecekle ilgili umudum çok yüksek." diyen kimse kaldı mı? Böyle bir gencimiz kaldı mı? Emeklilerimizin hâli nedir, psikolojisi nedir, yarınla ilgili beklentileri nedir? Esas olan bunlar. Şimdi, AKP iktidarının bu ülkede yok ettiği değerler işte bunlar Sayın Bakan. Geçmişte de ekonomik krizler yaşandı, geçmişte de zaman zaman sorunlar yaşandı ama hiçbir dönemde bu kadar olduğu kadar insanlar umudunu kaybetmedi. İşte, bunun altında aslında çok fazla sebep var. Bunlardan özellikle de son dönemde en çok yaygın olan ve söylenen adalet duygusu, yargının siyasallaşması yani artık bu ülkede sokakta bir ayakkabı boyayan vatandaşımız telefonla konuşurken "Aman ağabey, dur, telefonda şimdi bizi dinliyorlardır." diye korkarak konuşuyor ise aslında bu ülkede her şey bitmiş demektir. Yarınla ilgili gelecek kaygısı yaşanan bir ülkede, umudun olmadığı bir yerde siz ne kadar bütçeden bahsetseniz de ne kadar "Efendim, enflasyonu şöyle yapacağız, böyle yapacağız." deseniz de bunların hepsinin maalesef bir çözüme ulaşmasının mümkün olmadığını ifade etmek isterim. İktidar olarak ülkenin gelecek umudunu yok ettiniz, öncelikle onu söyleyeyim; gençlerin gelecek umutlarını maalesef kaybettirdiniz.
Şimdi, çiftçi diyoruz, işte, burada çiftçiye destek konuşuldu. İktidarınız döneminde ne kadar kayıtlı çiftçi tarımdan çıktı, bunları söylememiz gerekiyor. Niye çıkıyor? Kazanamamış çıkıyor, tarımda gelecek görememiş çıkıyor. Kısacası, artık, sizin iktidar olarak yapacak olduğunuz çok fazla da bir şey kalmadı. Öyle ki sizin döneminizde yeni yeni vergiler, bunların bir kısmı da size nasip oldu. Örneğin, ilk kez bu ülkede bir dönemde 2'nci kez motorlu taşıtlar vergisi almak size nasip oldu. Yine, ilk defa bu ülkede bakın "Satış ruhsatnameleri" başlıklı bir bölümde "Kuyumcular için 30 bin TL, galericiler için ve emlakçılar için 30 bin TL, büyükşehirlerde bu 1 katına kadar artırılabilir." hükmüyle bir para alınacak; buradan geçti, bu Komisyondan geçti, bunu da ilk kez siz gündeme getirdiniz. Efendim, ayakta teşhis ve tedavi edilen özel sağlık kuruluşlarındaki ruhsatnameler için her yıl 20 bin, 30 bin, 40 bin, 50 bin gibi rakamları almak sizin aklınıza geldi. Yine, diş sağlığı merkezleri için aynı şekilde 20 bin, 30 bin, 40 bin gibi paraları almak sizin aklınıza geldi. Veterinerler için aynı şekilde, yine oteller için önemli miktarda paraları almak sizin aklınıza geldi yani bunları yaşıyor ülke şu an. Yani vatandaşımız...
Dün burada Ticaret Bakanı vardı, kendisine sordum, cevaplayamadı. Ticaret Bakanına "Sayın Bakan, siz, Sayın Mehmet Şimşek ile esnaf arasına sıkışmış bir Bakansınız. Burada söyleyin, Sayın Şimşek'in dediğini mi yapacaksınız, yoksa esnafı mı koruyacaksınız?" dedim, 2 kere söyledim hatta, cevap veremeden gitti. Demek ki sizin dediğinizi yapacak bir Ticaret Bakanı var, esnafın perişan olmasına göz yuman bir Bakan olarak geldi buradan da gitti.
Şimdi, Sayın Bakan, burada Millî Piyango İdaresinin Genel Müdürü de var. Ben burada her bütçe döneminde bunu ısrarla söylüyorum, bu ülkenin gerçekten en önemli sorunlarından bir tanesi yasa dışı bahis. Bu zaten ülkede gerçekten birçok ocağın sönmesine sebebiyet veren bir konu. Ancak bununla beraber, özellikle de bu Millî Piyango işletmesinin özelleştirilmesiyle başlayan ayrı bir süreç var. Şimdi elimde bu yılbaşı için basılmış yılbaşı bileti, tam bilet 800 TL, yarım 400 TL, çeyrek 200 TL, büyük ikramiye de 800 milyon Sayın Bakan. Bakın, ülkeyi ne hâle getirdiniz? 800 milyon ikramiye dağıtacak yani piyango üzerinden vaatler verecek hâle getirdiniz. Geçtiğimiz dönemlerde de o büyük ikramiyenin kime çıktığını çok zor öğreniyorduk. Bununla birlikte ayrıca şöyle piyango bayilerinin önünden geçerseniz o kadar çeşitli anında oynanan oyunlar var ki bu oyunlarla siz gariban vatandaş başta olmak üzere emekçinin, emeklinin, efendim, çalışarak kazanamadığı için buralara bel bağlayanların cebindeki paraları bir yerlere aktarmasına aracılık etmektesiniz bir anlamda.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - İyi ki muhafazakârlar!
CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, bakın, en son çıkan oyunlar var: Serbest Vuruş -yerli ve yabancısı var bunun- bir kolonu 25 TL. Yine, Sayısal Loto, Süper Loto, On Numara, Şans Topu, efendim, bunun gibi çeşitler var. Devam ediyorum, bakın, 100'e Katla, Süper Altın, Altın Gol, Mega Altın gibi gibi oyun çeşitleri var, buradan da gösteriyorum. Sayın Bakan, işinize belki gelmiyor, siz bakmıyorsunuz. Şimdi, bir kazıkazanın 100 TL olduğu bir ülkedeyiz. Bir kazıkazanın 200, 250, 300 ve 500 TL olduğu bir ülkede yaşıyoruz sayenizde. Hani kumara karşıydık, bu kumar değil mi? 500 TL'ye alıyor vatandaş, orada kazıyor ve bitiyor; çıkarsa çıkıyor, çıkmazsa da 500 TL'yi çöpe atıyor ve bu çeşitleri siz yaygınlaştırıyorsunuz, çeşit çeşit kumar oyunlarını bu iktidar yaygınlaştırıyor, buradan açıkça söylüyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Kumarbaz bunlar, kumarbaz!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Adını koy, AK PARTİ iktidarları!
CAVİT ARI (Antalya) - Bu iktidar.
Çeşit çeşit oyunlar işte, bunların hepsi yasal kumar. Sayın Genel Müdür, buradan elde edilen paranın ne kadarı devlete gidiyor? Onu da soruyorum ayrıca. Bu iktidara her sene söylüyoruz "Bu ülkeyi kumar ülkesi hâline getirdiniz." diye. Gidin, piyango bayilerinin önüne bir bakın, vatandaşın cebindeki paralar sizin sayenizde kumara gidiyor çünkü siz kolaylaştırıyorsunuz çünkü kumara erişimi kolaylaştırıyorsunuz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşvik ediyorlar, teşvik.
CAVİT ARI (Antalya) - Aynen, teşvik ediliyor.
Bununla beraber, yine, burada Millî Piyango İdaresinin Genel Müdürüne seslenmek istiyorum: Bakın, Millî Piyango bayileri devirden önce sabit, seyyar fark etmeksizin yüzde 9,72 oranında bir pay alırdı, şimdi ise yüzde 1,7. Seyyar bayiler daha önce yüzde 4,25; sabit bayiler yüzde 3,25 komisyon alıyordu, ödemelerden ise yüzde 0,85; rakamlar bunlardı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen, tamamlayın.
CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, vatandaş bu şekilde oyuna sevk olurken bu devirden sonra gerek sabit piyango bayilerinin gerekse seyyar piyango bayilerinin daha önce almış olduğu oranları aşağıya çektiniz yani bu sistemde bir zarar da o bayilere geldi. Eğer o bayileri siz çalıştırıyor iseniz hakkını verin, daha önce hangi orandan kendilerine pay veriliyor ise o oranlara tekrar geri dönün. Yani her şey bu firmaya kalmasın, bütün kazanç bu firmaya gitmesin; hiç olmazsa çalışan o bayilere, seyyar bayilere, emekçilere gitsin en azından belli pay ve o bayilerin hakkı korunsun. Bir taraftan devrettiğiniz, özelleştirdiğiniz paralar oraya gidiyor; bir taraftan da bayilerin, özellikle de seyyar bayilerin paralarını kestiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Arı, teşekkür ediyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakan, son olarak, gerçekten vatandaşımız zor durumda, özellikle kamu borçlarını ödeyemez durumda, bu anlamda yapılandırma beklemekte. Bu yapılandırma için Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin Maliyeye olan alacaklarını sonuna kadar kesmek için beklemeyin. Cumhurbaşkanının silkeleme talimatıyla, AKP'li belediyelerin yapmış olduğu borçlar nedeniyle sizler Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin İller Bankasından ödenen kaynaklarına el koydunuz.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Arı, teşekkür ediyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - SGK borçları için el koydunuz ve yüzde 40'a kadar kesimler devam ediyor. Bu kesimler devam ettikten sonra tahmin ederim ki yapılandırma yapacaksınız. Bir taraftan belediyeleri zora sokuyorsunuz, vatandaşın hizmet almasını engelliyorsunuz, söylüyorum buradan ama bunun yanında da vatandaş perişan, en kısa zamanda yapılandırma beklenilmekte. Bu konuda da sizi duyarlı olmaya, elinizi CHP'li belediyelerin üzerinden çekmeye davet ediyorum.
Teşekkür ederim.