| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 06 .11.2025 |
ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Değerli komisyon üyesi arkadaşlarım, çok Değerli Bakanım, Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlarımız, basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli üyeler; öncelikle, hepimizin gördüğü üzere içinden geçtiğimiz dönem, ticaret politikalarındaki belirsizlikler ve jeopolitik gerilimlerle, finansal koşullardaki sıkılıkla şekillenen ve tüm dünya ekonomileri üzerinde aşağı yönlü risk unsurları barındıran bir dönemdir. Dahası, ülkemiz özelinde asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş ve Hatay merkezli deprem felaketinin yaraları hâlen sarılmaya devam etmekte. Yine, küresel iklim krizinin etkileri, kuraklık ve 38 ilimizi etkileyen don olayı bu konuda önemli etkenlerdir. Tüm bu küresel, bölgesel, yerel gelişmelere yönelik olarak ülkemizin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat seviyesini daha yukarılara taşımak, ülkemizi kalkındırmak, ekonomimizi canlandırmak ve tüm vatandaşlarımıza hizmet vermeye devam etmek amacıyla, çok şükür, yirmi üç yıldır olduğu gibi bu yıl da 2026 yılı merkezî yönetim bütçesini yapma hakkının yine AK PARTİ iktidarı hükûmetlerine, Cumhur İttifakı bileşenlerine verilmiş olması önemli bir şereftir, önemli bir değerdir. Sunulan bütçenin, bu suretle, refahı toplumun tüm kesimleriyle paylaşmaya devam etmeyi hedefleyen bir bütçe olduğunu görüyoruz.
Konuşmamın devamında, öncelikle, 2025 yılı bütçe uygulama sonuçları hakkında bir değerlendirme ve 2026 yılı bütçe teklifi esaslarıyla tekrar bir değerlendirme sunmak istiyorum. Bildiğimiz gibi, son dönemde uygulanan hem ekonomik hem de bütçe politikalarına baktığımızda bileşenlerinden birinin de dezenformasyon sürecini desteklemiş olduğunu görmekteyiz. Bu amaca hizmet etmek üzere 2025 yılı bütçesinde harcamaların öncelendiğini görmekteyiz; yine, harcama kontrollerinin bu bütçede uzun vadeli ancak sürdürülebilir ve yönetilebilir bir disiplin sağlama anlayışının vazgeçilmez bir parçası olduğu görülmekte. Bu amaca hasıl olarak, geçen sene yayınlanmış olan Tasarruf Genelgesi'yle kamu taşıtlarından taşınmazlara, personel harcamalarından operasyonel giderlere geniş bir alanda tedbir öngörülmüştü. Kamuda tasarruf anlayışının bu atılan adımlarla bir üst seviyeye taşındığı görülmekte, genelgenin ve kamuda daha da yaygınlaşan ve yerleşen tasarruf verimlilik anlayışı sayesinde sonuçları alınmaya başlanmıştır. 2025 yılı bütçe harcamalarında ödeneklerin altında bir gerçekleşme beklenilmektedir.
2025 yılı bütçe harcama öngörülerinin detayına bakıldığında, bu yıl sonu beklentisinin personel giderlerinde 3 trilyon 672 milyar lira, sosyal güvenlik kurumlarında devlet primi giderlerinin 449 milyar lira, mal ve hizmet alımı giderlerinin 1 trilyon 5 milyar lira, cari transferlerin 5 trilyon 525 milyar lira, sermaye giderlerinin 1 trilyon 317 milyar lira, sermaye transferlerinin 334 milyar lira, borç verme giderlerinin 319 milyar lira ve faiz giderlerinin 2 trilyon 53 milyar lira olarak gerçekleşeceği tahmin edilmekte. Böylece, bütçe giderlerinin başlangıç ödeneğine göre 57 milyar lira azalışla toplam 14 trilyon 674 milyar lira, bütçe gelirlerinin de 12 trilyon 466 milyar lira, bütçe açığının 2 trilyon 208 milyar lira olarak gerçekleşeceği görülmekte. Millî gelire oranladığımızda, bunun yüzde 3,6 seviyede olduğunu, depremi hariç tuttuğumuzda da 2,8'e gerilediğini görmekteyiz.
Sayın Başkan, değerli üyeler; bildiğiniz üzere, geçtiğimiz eylül ayında orta vadeli program yayınlanmış ve üç yıllık hedefler kamuoyuyla paylaşılmıştı. Kamu maliyesi alanında hedefin net mali disiplini güçlendirerek ülkemizin uzun vadeli makroekonomik istikrarına katkı sunulmasını; bu şiarla hazırlanan 2026 yılı merkezî yönetim bütçesi de mali disiplin alanındaki kazanımları korurken, yatırım, üretim ve istihdam yoluyla ekonomik büyümeyi ve kalkınmayı hedefleyen ve refahın tüm toplum kesimlerine kalıcı olarak yayılmasını amaçlayan bir bütçe olma niteliğini haiz olduğunu görmekteyiz. Bu amaçlara hizmet etmek üzere 2026 yılı bütçe teklifinde giderlerin 18 trilyon 929 milyar lira, gelirlerin 16 trilyon 216 milyar ve bütçe açığının 2 trilyon 713 milyar olması öngörülmekte, millî gelire bu açığı yüzdelediğimizde 3,5 seviyesinde gerçekleşeceği görülmekte. Yine, bu rakamlarda deprem harcamalarını hariç tuttuğumuzda da 2,7 seviyesi görülmekte.
Bütçe giderlerinin detaylarına baktığımızda, personel giderlerinin 4 trilyon 907 milyar, Sosyal Güvenlik Kurumuna devlet priminin 600 milyar lira, mal ve hizmet alım giderlerinin 1 trilyon 250 milyar lira, cari transferlerin 6 trilyon 821 milyar lira, sermaye giderleri için 1 trilyon 310 milyar lira, sermaye transferleri için 523 milyar lira, borç verme için 394 milyar lira, yedek ödenekler için 382 milyar lira ve faiz giderleri için 2 trilyon 742 milyar lira tutarında kaynaklar ayrılmış ve öngörülmüştür.
Sayın Başkan, değerli üyeler; orta vadede hedefin görüldüğü üzere bütçe açığının millî gelire oranının sürdürülebilir seviyede devam etmesidir. Bu kapsamda bütçe açığının millî gelire oranının program dönemi sonunda yüzde 3'ün altına inmesi 2026 yılı bütçesiyle beraber faiz dışı fazla vermesi hedeflenmiştir. Öngörülen bu projeksiyona göre alınan tedbirlerin, tüm adımların Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek'in tecrübe ve dikkatli katkılarıyla kararlı bir şekilde devam edeceğini görmekteyiz. Hükûmetlerimiz döneminde bütçedeki faiz yükünü bu kadar düşürmemiz sayesinde vatandaşlarımıza sunulan hizmet alanlarında kapsam genişletilmiş, kalite yükseltilmiş, vatandaşlarımızın ekonomisinin ihtiyaçlarına yönelik olarak bu miktarlar arttırılmıştır. Görüldüğü üzere, hükûmetlerimiz döneminde uygulanan güçlü politikalarla bütçe açıkları, borç yükü kademeli olarak düşürülmüş, uygulamaya alınan maliye politikaları mali disiplin anlayışı üzerine inşa edilmiştir. Bu sayede bütçe üzerindeki faiz yükü indirilmiş elde edilen mali alan ülkemizin önceliklerine, vatandaşlarımızın refahına ekonomimizin büyüme potansiyeline katkı sağlayacak alanlarda kullanılmıştır. Değerlendirirsek, 2002 yılında faiz giderlerinin bütçe içindeki payı 43,2 iken bu oranın 2025 yılı sonu itibarıyla yüzde 14'e kadar gerilemesi görülmekte, beklenmekte. Bir başka deyişle, kısaca, yüz liralık verginin 86 lirası artık faize gitmiyor, vatandaşlarımıza yönelik hizmetlere sunulmuş oluyor.
2026 bütçemizin temel hizmet alanlarına ilişkin de bir değerlendirme yaparsak hükûmetlerimiz döneminde en büyük önem verdiğimiz eğitim alanına 2026 yılı bütçesinde 2 trilyon 896 milyar lira kaynak ayrıldığını görüyoruz. 2002'de yüzde 9,4 olan eğitimin bütçe içindeki payının 15,3'e yüzde 3,1 olan milli gelire oranının ise 3,7'ye çıktığı görülmekte.
Sağlık hizmetleri kapsamında değerlendirdiğimizde, kalitesini sağlıkta artırmak amacıyla hükûmetlerimiz çok önemli adımlar atmıştı. 2026 yılında da 1 trilyon 594 milyar lira kaynak ayrılmış bu alana. 2002'de yüzde 2,5 olan sağlığın bütçe içindeki payı yüzde 8,4'e, yüzde 0,8 olan millî gelirdeki oranın da 2,1'e yükseldiğini görmekteyiz.
Yine, savunma sanayisinde dışa bağımlılığı asgari seviyeye indirmek, savunma harcamalarını 2 trilyon 155 milyar liraya çıkararak bu alanda da güçlü bir duruş sergilenmiştir.
Dünyanın sayılı sosyal destek sistemlerinden birine sahip olan bir ülkeyiz. Sosyal yardım bütçesi 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarılmış, 2002 yılında yüzde 1,3 olan sosyal amaçlı harcamaların toplam bütçe içindeki payı 2026 yılında yüzde 4,8'e -neredeyse 4 katı- 2002 yılında yüzde 0,4 olan millî gelirdeki oranı da yüzde 1,2'ye yükselmiştir.
2026 bütçesinde mahallî idarelerimizi desteklemeye yine devam ediliyor. 2026 yılında mahallî idarelere 1 trilyon 657 milyar lira kaynak ayrıldığını görüyoruz. Bu da 2002 yılında yüzde 4 olan mahallî idarelere verilen toplam desteklerin bütçe içindeki payının yüzde 8,8'e, millî gelirdeki oranının da yüzde 1,3'ten yüzde 2,1'e yükseldiği görülmekte.
Peki tarımda nedir durum? Bu yıl 888 milyara çıkarılmış bütçede bu konudaki destek. Stratejik bir önemi haiz tarım sektöründe reel sektör destekleri için 2026 yılında 713 milyar lira ödenek öngörülüyor. Ülkemizin kalkınmasının, ekonomimizin büyümesinin lokomotifi olan yatırımlar için de 2026 yılı bütçemizin yüzde 10,6'sı, 2 trilyon 7 milyar liranın ayrıldığını görmekteyiz.
Tabii, bu bütçeleri yaparken Bakanlığın yönetiminin attığı adımlar, vatandaşa getirdiği kolaylıklar var. Gelir İdaresi Başkanlığımızın bu noktadaki faaliyetleriyle esnafımızı, çiftçimizi, vatandaşımızı ve ihtiyaç duyulan tüm alanlar desteklenmeye çalışılmakta. 2022 yılında yapılan reform niteliğinde bir düzenlemeyle asgari ücreti vergi dışı bırakmıştık, bu düzenlemeden sadece asgari ücretliler değil tüm çalışanlar yararlanmıştır. Bu düzenlemeyle 2026 yılında toplam 1 trilyon 92 milyar lira vergiden vazgeçilmiştir. Bu tutar tek başına vergi harcamalarının yüzde 30'unu oluşturmaktadır, dikkatinizi çekmek isterim. Yine, vergi adaletini güçlendirmek için en alttaki dilimdeki vergi oranı yüzde 22'den yüzde 15'e indirilmiş ve en üst dilimdeki vergi oranı ise yüzde 35'ten yüzde 40'a çıkarılmıştır.
Yine tarifede ücretliler lehine değişiklikler yapılmış, mevcut vergi oranlarının daha yüksek matrahlara uygulanması sağlanmıştır. Basit usulde vergilendirilen esnafımıza gelir vergisi istisnası getirilmiş, esnaf muafiyetinin kapsamı genişletilip evlerde imal ettikleri malları internet üzerinden satanlara da esnaf muaflığı kapsamı getirilmişti. Yeni iş kuran gençlerin üç yıl boyunca kazançlarının belli bir kısmı gelir vergisi dışında tutulmuş, çiftçilerimize yönelik de çok sayıda düzenleme yapılmıştır. Çiftçilere yapılan destek ödemelerinden gelir vergisi kesintisi kaldırılmış, geçmişte yapılan ödemeler de iade edilmişti. Yem ve gübrede KDV kaldırılmış, traktör, biçerdöver, ilaçlama, süt sağma makinesi gibi tarımsal makinelerin tesliminde, tarımsal sulama sistemleri ve tarımsal abonelere yapılan elektrik teslimlerinde indirimli KDV oranları uygulanmıştır. Temel gıda maddeleri ve sosyal konutların tesliminde KDV oranı yüzde 1'e indirilmiş, sağlıkta, turizmde, tekstilde ve yeme içme hizmetlerinde de indirimli KDV uygulanmıştır.
Yine, en önemli katkılardan biri meskenlerde kullanılan elektriğin tesliminde KDV oranı indirilmiş, önümüzdeki dönemde de elektrik ve doğal gazda bu katkılar devam edecektir.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yirmi üç yıldır bütçe yapan hükûmetler olarak Allah bu görevi vatandaşımızın takdiriyle bize verdi. Dalgalanmalar, sıkıntılı dönemler yaşadık. 2012-2013'lere kadar belli bir istikrarda yürüyen ekonomi daha sonra 17-25 Aralık, 15 Temmuz, hendekler, dünyada yaşanan ekonomik gelişmeler, son dönemde pandemi, ülkemizdeki depremler...
CAVİT ARI (Antalya) - Her dönemin bir bahanesi var.
ORHAN ERDEM (Konya) - Yani şöyle: Sizin de her şeye bir bahaneniz var.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Don ne oldu, don?
ORHAN ERDEM (Konya) - Şimdi, bunları görmeden yorum yapmak yanlış.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bahane değil, gerçekler.
ORHAN ERDEM (Konya) - Lütfen konuşmayı bölmeden bir dinleyin. Biz sizi çok sakince dinliyoruz.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Hatibin insicamını bozmayalım.
CAVİT ARI (Antalya) - Zaten dinliyoruz ama maşallah...
ORHAN ERDEM (Konya) - Şimdi, bütün bunlara rağmen şu verilere bir bakın.
CAVİT ARI (Antalya) - Vatandaş inim inim inliyor, siz pembe dünyalardan bahsediyorsunuz; ne yapalım, dayanamadık yani.
ORHAN ERDEM (Konya) - 2024 yılında SWAP hariç rezervler 74,7 milyarla artış gösteriyor.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Rakam, veri verdi; gerçekler.
CAVİT ARI (Antalya) - Sokağa çık da bir tane memnun "Yüzüm gülüyor." diyen vatandaş var mı?
ORHAN ERDEM (Konya) - AB tanımlı genel yönetim borç stokunda gayrisafi millî hasılaya oranın 2025 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 24, Maastricht Kriterleri'nin yüzde 60 olduğunu düşünürsek bu verilerin ne kadar önemli olduğunu görürüz. 2024 yılında 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan tek ülkeyiz. İstihdamda tek haneli rakamla devam ediyoruz. Yeter mi? Yetmez. Dış kaynak girişi 2024'te 14,7 milyar dolara ulaşmış. Merkez Bankasının rezervlerini söyledik. Cari açık 2023'te 40,5 milyar dolarken 2024 Ağustos ayı itibarıyla 11,3 milyara düşmüş. CDS primi 700'lerden 200'lü rakamlara inmiş. Geçen gün ünlü bir Amerikalı ekonomist Dr. Steve Hanke asıl dinamizmin Türkiye'de olduğunu söylemiş "Türkiye büyümede istisnai bir ülke." diyerek grafiklerle paylaşımlar yapmıştır.
Şimdi, muhalefet tarafından 11 ilimizi etkileyen bir depremi konuştuğumuzda "Her şeyi buna mı bağlıyorsunuz?" diyorlar. 11 milyon nüfusu etkilemiş. Şöyle bir baktım, dünyada 195 ülke var, bunun 119 ülkesi 12 milyonun altında.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Erdem, buyurun iki dakika.
ORHAN ERDEM (Konya) - Siz bir Belçika'yı, bir Hollanda'yı yeniden yapacaksınız 500 bin konutla, yoluyla, hastanesiyle, havaalanıyla, altyapısıyla, üst yapısıyla ve bunun etkilerinin ekonomiye veya yaşananlara olmayacağını konuşacağız. Burada elimizi vicdanımıza koymak gerekir diye düşünüyorum. Yine, kuraklık, don etkilerini koymayacağız. Nasıl koymayız? Yani aylık 1'er olsa -ki belki fazladır- herhâlde donun enflasyona etkileri en az 3-3,5 puan olmuştur diye düşünüyorum Sayın Bakanım. Bunlara rağmen enflasyonda şu anda 27-28 oranlarına yıl sonuna gelecek olmamız çok önemlidir. Yüksek gelirli ülkeler grubuna girecek olmamız, bu bütçelerin, bu uygulanan politikaların ne kadar kıymetli ve doğru olduğunu gösteriyor. Bugün, 2025 yılı ilk çeyreğinde 1,5 trilyon dolara yaklaşan bir rakama ulaşmış durumdayız. İhracatımız 274 milyar. İhracatçının taşındığını, burada Ticaret Bakanı da dün izah etti, bilhassa tekstilcinin gittiğini izah ettiniz. Bakan Bey dedi ki: "Mısır'a giden ihracatçılarımızın, tekstilcilerimizin götürdüğü sermaye 40 trilyon. Bunun yüzde 25'i buraya Suriye'den gelen vatandaşlar, zaten bölgelerine gittiler ve Mısır'ın tekstildeki ihracatı 5,1 milyar; bizim 31 milyar dolar oldu."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Son kez uzatıyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - Tamam, orası artıyor, burası eksiliyor; söylemek istediğimiz o.
ORHAN ERDEM (Konya) - Ama Cavit Bey, ne dese siz bunu anlamazsınız.
CAVİT ARI (Antalya) - Sürecin tersine işlediğini söylediler yani.
ORHAN ERDEM (Konya) - Anlamamak istiyorsunuz çünkü kötümser cevaplar alırsanız doğru, iyimser ve doğru cevaplar alırsanız yanlış; böyle bir muhalefet de olmaz.
CAVİT ARI (Antalya) - Her şeye iyimser bakarsanız da kötü bulamazsınız Orhan Bey.
ORHAN ERDEM (Konya) - Altınla kıyaslama yapmak da ücretlerde, gıdada altınla kıyaslama yapmak da vicdanlara sığmaz.
CAVİT ARI (Antalya) - Doğru uyarıları dikkate almazsanız yanlışlar devam eder gider Orhan Bey, biz size doğru şeyleri öneriyoruz, dikkate alın.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Arı...
CAVİT ARI (Antalya) - Dikkate almazsanız ülkeyi batırmaya devam edersiniz, ne yapalım?
ORHAN ERDEM (Konya) - 2015'te 1 gram altın 103 TL, 2025'te 5.400 TL.
SERKAN SARI (Balıkesir) - Neye göre kıyaslayacağımıza siz mi karar veriyorsunuz?
ORHAN ERDEM (Konya) - Yani 2015'te 103 lira olan altını doları bozduğunda 35 dolar, bugün 128 dolar. Dünyanın hangi ülkesindeki maaşı, gıdayı bununla hesap etsen 4 katı kayıp vardır. Türkiye'miz de bunun altında.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yumurtayla hesap et, yumurtayla.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yumurtayla kıyasla, yumurtayla.
ORHAN ERDEM (Konya) - Bu oranlamalar milletimizin moralini bozmaktan başka bir şey değil.
CAVİT ARI (Antalya) - Ekmekle yap Orhan Bey, ekmekle yap; en basit ekmekle yapalım hesabı.
ORHAN ERDEM (Konya) - Altınla gidip de gıdayı, maaşı değerlendirmek yanlıştır; bunları belirtmek istiyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - Her şeyi tozpembe göstermeye çalışırsanız çözüm bulamazsınız.
ORHAN ERDEM (Konya) - Sayın Bakanım, size güveniyoruz, ekibinize güveniyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Çözüme ulaşmanın yolu eleştirileri dikkate almaktır.
ORHAN ERDEM (Konya) - İnşallah atacağınız adımlar, politikalarla ülkemizi daha iyi noktalara çıkaracağımıza inanıyoruz.
Size, ekibinize kolaylıklar diliyor, 2026 yılı bütçemizin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.