KOMİSYON KONUŞMASI

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, Sayın Bakan Yardımcıları, kıymetli bürokratlar; öncelikle bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını ümidim olmasa da temenni ediyorum.

Efendim, samimiyetle söylemek gerekirse, esnaf belki de cumhuriyet tarihinin en zorlu, en kötü, en çaresiz dönemini yaşıyor. Feryatlar arşıâlâya çıkmış, ne yazık ki duyan da yok. Ben birkaç konuyu burada Sayın Bakanın dikkatine sunmak istiyorum.

Öncelikle, bu esnaf kefalet kooperatiflerinin verdiği 1 milyon lira işletme kredileri yetmiyor, hiçbir anlamı kalmadı neredeyse. Artı, bunu hâlen alamayan kooperatifler, bunu alamayan oto galericileri, pazarcılar, emlakçılar... Esnafta neden böyle bir ayrıma gidiliyor, anlaşılmış değil? Diğer esnaflar sanki bunların hepsini makine için mi alıyor? Pek çoğu borcunu kapatmak, çalışanının ücretini ödemek, sigorta borcunu ödemekte kullanıyor. Zaten verdiğiniz üç kuruş para, burada da bir ayrımcılık yapmaktan Allah aşkına vazgeçin. Ayrıca, bine yakın ülkede esnaf kefalet kooperatifi var, lansman sorunu var, para sıkıntısı var, para veremiyorlar, kredi veremiyorlar. Esnaf, esnaf kefalet kooperatifinden de para bulamayacaksa Allah aşkına nereden para bulacak?

Efendim, kangren hâline dönmüş, BAĞ-KUR'lu esnafın bu 9 bin gün emeklilik prim ödeme... Kendisi 9 bin günden, yanında çalıştırdığı işçi 7.200 gün. Allah aşkına, bu adaletsizliğe ne zaman son vereceksiniz? Her seçim döneminde en yüksek tepeden, Sayın Cumhurbaşkanının ağzından defaatle vadettiğiniz 7200 gün esnafla alakalı bu mevzu ne zaman çözülecek? Hâlen bekliyor.

Şimdi, efendim, 820 bin basit usulde işletme var. Bu basit usuldeki işletmelerin vergileri götürü devam ediyordu, yılbaşından sonra işletme defteri zorunluluğu getiriyorsunuz. En ucuz muhasebeci ücreti yıllık 50 bin lira, vergisi de çıksa 50-100 bin lira; efendim, nasıl çıkacak esnaf bunun içinden? Bu neden ihtiyaç hissediliyor? Esnaf perişan, teşvik edilmesi gerekirken her gün sırtına, omzuna yeni yükler yüklenilmeye devam ediyor. Vergi dilimleri çok yüksek. Bunun altından esnaflar kalkamıyor. Esnafı yaşatmanız lazım. Esnaf yaşarsa ekonomi yaşar, esnaf bu ülkenin orta direğiydi.

Zaten bu kronik zincir marketler meselesinde artık çok net biliyoruz ki iktidarın böyle bir mücadelesi yok. Hatta zincir marketlerin sözcüsü ve ortağı gibi davranıyor. Bir zamanlar "101" diye geçenler şimdi 10.001, 50.001 market oldu ya! Her sokak arasında ve bu memleketin evlatları, okumuş, eğitimli çocukları bu marketlerde raf dizmeye devam edecekler.

Efendim, bir hususi meseleyi Sayın Bakanım, dikkatlerinize sunmak istiyorum. Bursa'da Çataltepe Esnaf Kooperatifiyle birlikte 2008 yılında bir proje yapıldı. Bu proje Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğiyle (BESOB) 3 milyon metrekare üzerinde Kestel'de ve 3.200 esnafı kapsayacak bir küçük sanayi sitesi meselesi var. Bu konu tam anlamıyla bir cenazeye döndü ya! Aradan geçti neredeyse yirmi yıl, yüklenici müteahhit iflas etti, sonra bir ara TOKİ'ye devredildi, TOKİ bir kooperatife bıraktı, onlar 400 kişilik özel bir grup yaptılar. Esnaf ağlıyor, Çataltepe bitmedi, 3.200 tane orada dükkân yapılacakken küçük esnaf için toplasanız 125 tanesi teslim edildi. Bölge perişan hâlde duruyor, esnaf da kan ağlıyor. Allah aşkına, belli ki bu Bursa milletvekilleri AK PARTİ'nin Bursa'nın sorunlarıyla ilgilenmiyor. Rica ediyorum esnaf adına şu Çataltepe cenazesini ortadan kaldırın.

Ben efendim, bütçenin hayırlı olmasını temenni ediyor, sözlerimi tam dört saniye önce bitiriyorum.

(Uğultular)