| Komisyon Adı | : | (10/434,2104,2716,2717,2718,2719) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Türkiye Sakatlar Konfederasyonu, Engelliler Konfederasyonu, İşitme Engelliler Federasyonu, Türkiye Sağırlar Konfederasyonu, Zihinsel Özürlüler Federasyonu ve Türkiye Körler Federasyonu temsilcilerinin yaptıkları sunumlara ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 05 .11.2025 |
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Değerli Başkanım.
Değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekilleri, değerli misafirler, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlarımızın çoğunun ortak vurguladığı konu, kanun uygulanmıyor. Rahmetli Profesör Doktor Sulhi Dönmezer Hocamız bize derdi ki: "İyi bir kanun kötü bir uygulayıcı elinde kötü olur, kötü bir kanun iyi bir uygulayıcı elinde iyi olur." Yani mesele insan unsuru. Hakikaten bugün, burada -değerli rahmetli hocam, mekânı cennet olsun, ışıklar içerisinde uyusun- Hocamın söylediği bu veciz sözü teyit edilmiş oldu.
Sayın Başkanım, ben fazla uzatmayacağım, dediniz ki: "Somut, net, sorunları ve çözüm önerilerinizi sunarsanız zamanı rasyonel kullanacağız." Ben başlıklar şeklinde gideceğim.
Bir: Koordinasyon eksikliği var bakanlıklar arasında; bunun kurulması gerekiyor.
İki: Sportif faaliyetlerle ilgili engelli bireylerin etkinliklerinin teşvik edilmesi lazım.
Üç: Uygun maliyetle engellilere konut verilmesi lazım.
Dört: Cezaevine ziyarete gidiyor engelli vatandaşımız, x-ray cihazları ona uygun olmadığı için giremiyor, yan kapıdan elleriyle alıyorlar; bu olmuyor değerli arkadaşlar.
Beş: Görme engelli kardeşimin göz retinasının okunması gerekiyor. Cezaevine girince göz retinası okunamadığı için giremiyor arkadaşlar, ziyarete de giremiyor; çok insani bir şey bu. Aynı şekilde, bizim, şu anda görme engelli arkadaşlarımız eğer Meclise girdilerse üçüncü x-ray kapısında, orada gözler okunuyor, eğer okunamıyorsa içeri alınmıyor. Bu sorunların hakikaten çözülmesi lazım.
Değerli Başkanım, adliye girişlerinde x-ray cihazları dar, o engelli arkadaşlarımızın sandalyeleri oraya sığmıyor, olmuyor; 2 kişi alıyor o kişiyi eliyle sağlı sollu, öyle. O anda düşerse o engelli kardeşimiz, Allah göstermesin, bir tarafının kırılmasından kim sorumlu olacak? Yani bunların hepsi bütün.
Bir şeyi anlayamadım, arkadaşlarımızın hepsi dediler "Eşitlik kanunu kurulsun." Ya, arkadaşlar, Anayasa'mızın 10'uncu maddesi eşitliğin ötesinde pozitif bir ayrımcılık vermiş engellilere. Bu pozitif ayrımcılık uygulanırsa aslında o dediğiniz eşitlik kanununun çok üstünde, daha fazla bir hak verilmiş durumda. Neden bu uygulanamıyor veya engelli arkadaşlarımız tarafından veya kamuoyu tarafından bu bilinmiyor mu? Ayrıca, bizim imzalamış olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14'üncü maddesi var: Kayırmacılık yasağı. Evet, arkadaşımız bahsetti, 122'nci madde ama yani orada sırf 122 değil, 256'ncı madde de öyle, görevi kötüye kullanma, ayrımcılık yapma, orada da o var bir bütün olarak. Yani "Cezalar yetersiz, etkisiz." derseniz inanırım. Ayrıca uygulanmıyor; mesela biraz önceki tartışmada konuşuldu yani bu binaların yapılması, ulaşım, erişim vesaire konusu. Buralarda valiler yetkili, kaymakamlar yetkili. Yani bunların hiçbirisi görevini yeteri kadar yapmıyor, bundan kaynaklanıyor. Yani burada işitme engelli arkadaşlarımızla, dostlarımızla, vatandaşlarımızla ilgili de... Bence sırf bunlarla ilgili değil tüm engellilerle ilgili, Millî Eğitim müfredatına seçimlik ders konulmalı. Millî Eğitim müfredatına seçimlik ders konulmadığı müddetçe... Nasrettin Hoca'nın bir sözü var, diyor ki: "Benim hâlimi eşekten düşen birisi anlar." Yani bu aynı zamanda bir empati anlamındadır. Eğer bunu yapabilirsek bence sorunların çoğunu, aşağı yukarı hepsini çözmüş oluruz. Yani burada bir çocuk eğer engelliyse okula gidecek olursa okul kayıt yapmıyor veya ayrı sınıfa kayıt yapıyor. Okul gezilerinde engelli bir çocuk varsa ailesini yanına almıyorlar, bu çocuk gidemiyor ailesiyle birlikte. Yani bu sıkıntılar var. Anne baba çalışıyorsa işe alınmıyor veya bir trafik kapatılıyor Değerli Başkanım; kapatılıyor da engelli vatandaş nerede, nasıl gidecek, kapattın da ona bir ayrımcılık olması lazım, Anayasa 10'uncu madde, pozitif ayrımcılık var zaten. Sen o engelli kişiye bu yolu aç, ona ver. Yani ben yolu kapattım diyemeyiz. Site yönetimlerinde genellikle -rehber köpek besleyen engelli kardeşlerimiz var- yönetim diyor ki "Efendim, köpek beslemek yasaktır." Rehber köpek... Yani bunun hayatıyla bir bütün, artık ona alışmış. Yani komple Kat Mülkiyeti Yasası'na veya aynı zamanda kat mülkiyeti yönetimine bunların hepsinin geçmesi lazım. Görme engellilerle ilgili bankamatikler var Değerli Başkanım, bankamatikte büyük sorunlar yaşanıyor. Bunlarla ilgili, trafik ışıklarıyla ilgili sorunlar var. Yani burada, zihinsel engelli çocuklarla ilgili, mal sahipleri evlerini kiraya vermiyorlar onlara, "Biz evimizi size kiraya veremeyiz." diyorlar. Toplumsal anlamda büyük sıkıntılar var. Medya engelleri... Yani medya sektörü mümkün olduğunca o hizmetten yararlanmak isteyen vatandaşlarımızla ilgili, işte işaret dili, diğer konularla ilgili bir hizmet vermiyor. Adli yardım süreçleri imkânsız hâle gelmiş durumda. Adli yardım sürecindeki konuyu daha teknik, hukukçu ağabeylerimiz, arkadaşlarımız bilirler yani mahkemelerde dava açacakları zaman orada ücretsiz avukat temin edilebilmesi, harçların devlet tarafından temin edilmesiyle ilgili. Aynı zamanda, burada verilen kanun teklifleri var. Mesela, değerli vekilimiz, arkadaşlarımız dediler ki: "Biz engelli bakanlığı kurulması talep ediyoruz." Değerli Başkanım, değerli AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarım; çok samimi söylüyorum, ben bu söyleyeceklerimin hepsini geri alırım, yeter ki siz yapın, sizin imzanızla olsun. 2015 tarihinde engellilik bakanlığı kurulmasıyla ilgili bir kanun teklifi vermişiz, her sene de bunu yeniledim ve hâlen şu anda raflarda duruyor; ne olur, bu engellilik bakanlığını kurun. Müşterek talep oldu, 2015 tarihinden bugüne kadar sürekli vermiş olduğumuz teklif; bir.
İki: Şimdi, burada, yine, aynı şekilde...
BAŞKAN MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Biraz hızlandırabilir miyiz, çok az vaktimiz kaldı.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Hızlandırıyorum, özür dilerim.
Dernekleri var, kurulan dernekler var ve bunların en az üç yıl kiralarının -ücretsiz- Maliye Bakanlığı tarafından verilmesiyle ilgili kanun teklifi var.
Üç: Burada, aynı şekilde, biraz önce değerli üstadım dedi ki: "Efendim, yüzde 90 engelli ama beyinsel engellerle ilgili o aranmıyor, onunla ilgili kanun teklifi verdik."
Dört: Otoyollarla ilgili... Bakın, Değerli Başkanım, çok önemli; otoyollar, otobanlar, köprüler, tüneller ücretsiz olsun dedik, kanun teklifi verdik.
İsmimi söyleyememiştim, Avukat Mahmut Tanal; Cumhuriyet Halk Partisi Şanlıurfa Milletvekiliyim ve Komisyon üyesi değilim ben ama insan hakları aktivistiyim, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesiyim; onu da belirtmiş olayım.
Değerli Başkanım, Türk Ceza Kanunu'nda 58 yaşını dolduran engelli kadın kardeşlerimizle ilgili hürriyeti bağlayıcı ceza verilmesin, erteleme verilsin diye kanun teklifi vermiş olduk. Yine aynı şekilde, bu özel tüketim vergisi, KDV, bunların hepsi kaldırılsın dedik engellilerle ilgili; yine kanun teklifi. Ben bunların hepsini size vereceğim Değerli Başkanım. Yani en azından katkı olacaksa mutlu oluruz.
Burada, yine aynı şekilde, borç altına girme... Mesela, senet imzaladıkları için yanında şahit bulunmasıyla ilgili büyük karışıklıklar var, görme engelli kardeşimle ilgili; bununla ilgili yine bir kanun teklifi verdik. Hakikaten ticaretle uğraşanlarla ilgili büyük sıkıntılar var
3600 ek göstergeyle ilgili, yararlanmalarla ilgili, yine aynı şekilde kanun teklifi verdik, bu ünvan ve görev değişikliğiyle alakalı olarak. Yani burada aslında engelli dernek federasyonlarıyla birlikte biz bu konuda yarışıyoruz gibime geliyor. Engelli hakları komisyonu büyükşehir belediye başkanlıklarında yok Başkanım. Biz dedik ki 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu 15'inci maddesinde buraya ihtisas komisyonu olarak engelliler komisyonu kurulmasını zorunlu kılalım ki işte bu yapı ruhsatları vesaire verildiği zaman bunlar bunu kontrol edebilsin, inceleyebilsin dedik en azından. Aynı şekilde, burada, nüfusu 10 bini geçen il ve ilçe belediyeleri için belediye bütçe ve imar komisyonlarında mutlaka ama mutlaka engelli hakları komisyonu kurulması zorunlu hâle gelsin dedik çünkü eğer bunu yaparsak o yapılarda erişimin hepsini uygun hâle getirmiş oluruz diye düşündük. İşte burada, o yüzde 90 engelliyle ilgili önemli bir şey; protezden değerli vekillerimiz bahsetti. Arkadaşlar, adamın protez bacağı haczedildi ya bu ülkede, protez bacak haczedildi; bunu basında hepimiz gördük. Değerli Başkanım, İcra İflas Kanunu'nun 82'nci maddesinde... "Kişinin uzvu protezse sen bunu haczedemezsin..." Bu, insanlık ayıbı, olacak şey değil. Yani bunu yaşadık, bununla ilgili kanun teklifi verdik. Bu hakikaten çok önemli. Yani bizim bu utançtan kurtulmamız gerekiyor. Gelelim İş Kanunu'nun 30'uncu maddesine... İşte, bu kota çalıştırma... Yapmıyorsa bir yıl ile üç yıl arası hapis cezası verilsin, hatta bu ceza bir ile üç yıl arası bence yetersiz, bunu daha da artırmak lazım caydırıcı hale getireceksek...
BAŞKAN MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Siz nasıl olsa bunları bize vereceksiniz, inanın vakit yok ve seçim var. Şırnaklı misafirlerimizi dinleyeceğiz bir de.
MAHMUT TANAL (Şanlıurfa) - Hepsini vereceğim. Son bir dakika Başkanım...
Katılım payı... Engelli kardeşimiz rapor alıyor, katılım payı alınıyor. Katılım payını niye alıyoruz biz bu engelliden? O katılım paylarını kaldırmak lazım ve burada araç gereçle ilgili... Ha, bir de şu var Başkanım: Ben engelliyim, siz benim babamsınız, aynı evde oturuyoruz, bana bakıyorsunuz, benim araç gerecim, benim engelli olmam nedeniyle evde bulunan her şey siz borçlu olduğunuz için... Kanun diyor ki: Aynı evde yaşıyorsa o mallar babanın yani borçlunun, hepsini haczediyorlar. Ya, arkadaş, benim o engellilik durumumla ilgili olan alet edevatı haczetmeyin. Onunla ilgili yine kanun teklifi verdik.
Aynı şekilde, burada engelli dernekleri ve engelli vakıflarına ait çalışan dernek ve vakıfların kendilerine ait taşınmazlardan elde ettikleri kiralardan gelir alınmasın çünkü onu onlar için harcıyorlar.
Son kanun teklifimiz, işte bu engellilerle ilgili, çalıştırmayla ilgili eğer kim onu yapmıyorsa ağır cezalı bir vaziyete... Affınıza sığınıyorum uzattıysam. Burada aşağı yukarı 15 tane kanun teklifini size takdim ediyorum, yararlı olması dileğiyle.