SİNAN ÇİFTYÜREK (Van) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, bütün katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanın sunumunda dört nokta üzerinde duracağım. İlk üç nokta Türkiye'nin kuruluşundan bugüne kadar nasıl merkezin çevresi konumunda olduğuna dairdir, sonuncusu bölgeler arası eşitsizliğe ilişkindir.

Şimdi, teknoloji ve endüstri 4 yani 4.0 konusunda Türkiye küresel parametrelerin hiçbirinde yer almıyor. İnovasyon, akıllı nesnelerin interneti, bulut bilişimi, simülasyon ve benzeri belli başlı bütün parametrelerde Türkiye yer almıyor. Üstelik bunu ben söylemiyorum, benim iddiam değil, bir önceki Meclisin çıkardığı Endüstri 4.0 kitabını tabiri caizse ben MR'nı çekerek okudum ama Türkiye hiçbir küresel parametrede -demin sıraladım- yer almıyor yani Türkiye endüstri 4.0'te yok. Şu anda gelişmiş Batı endüstri 5.0'i tartışıyor, Türkiye endüstri 4.0'ın hiçbirinde yer almıyor. İkincisi, bu nedenle de zaten Birleşmiş Milletler sıralamada Türkiye'yi 43'üncü sırada gösteriyor.

Şimdi, sanayileşme konusunda da Türkiye hâlen kurulduğundan bu yana merkezin çevresi konumunu aşamadı. Kastettiğim şey şu: Biliyorsunuz, son yirmi-yirmi beş yılda sanayileşme literatürüne "sanayi taşıma hareketi" diye bir kavram girdi. Bu sanayi taşımı hareketi esasında kapitalizmin merkezleri, Batı kendi içinde çevreyi kirleten, katma değeri düşük olan başta imalat sektörünün kimi iddialarını ne yaptı? Çevre ülkelere yani Vietnam, Türkiye ve Mısır üçgeninde, Çin hariç buraya bir nevi yönlendirdi. Türkiye'de kendi içerisinde sanayi merkezleri olan dün İzmir, İstanbul gibi yerlerden nereye aktardı? "Anadolu kaplanları" dedikleri İç Anadolu'ya ve Kürt illerine yönlendirdi. Dolayısıyla, Anadolu kaplanları zaten bu sürecin ürünüdür. Zamanım yok, şunu söyleyeyim: Şimdi o konuda da yolun sonuna gelindi. Ben Van'da, birçok ilde organize sanayi bölgelerini gezdim, sanayiciler şimdi Güney Asya başta olmak üzere Kuzey Afrika'ya fabrikaları taşıma derdindeler. Bunun nedenleri üzerinde belki ayrıca durmak lazım.

Üçüncüsü, şimdi, savunma sanayisi konusunda da Türkiye merkezde değil, Türkiye hâlâ çevre ülkedir. Sayın Bakanın konuşmasını dinlemedim ama okudum kaba hatlarıyla, sanayileşmeye dönük olarak, savunma sanayisine ilişkin olarak bolca övgü var. Ya, Türkiye hâlen daha yüz altmış yıl önce dünyanın ürettiği içten patlamalı motoru üretemedi Sayın Bakan. Son veriler benim elimde, zaman yok, aktaramayacağım, yüzde 50'si civarına Türkiye şu anda ulaşmış. Önümüzdeki on-on beş yılda içten patlamalı motorun tamamını üretme noktasına gelecek, veri olarak elimde var. Dolayısıyla içten patlamalı motor ise esas itibarıyla zaten artık insanlığın aştığı uygarlığın ürünü olan yani fosil enerji kaynaklarına dayalı olandır. Türkiye'nin övüneceği tek şey şudur: Elektrik aksanına dayalı olarak bir otomobil üretilmesidir. Bu nedenle yani savunma sanayisinde de malum Dışişleri Bakanının açıklaması vardı, dedi ki: "Biz KAAN uçağını yapamıyoruz çünkü Amerika uçak vermiyor." Türkiye'nin ihraç ettiği uçak da zaten İspanya'ya dönüktür, o da eğitim uçağıdır.

Şimdi, bölgeler arası eşitsizliğe ilişkin olarak bir veri var benim elimde. Sakarya ile Van'ı karşılaştırırsak Sayın Bakan, Sakarya ile Van'ın nüfusu eşittir, Sakarya'nın nüfusu Van'dan 5-10 bin eksiktir, önemli değildir ama Sakarya'da 7'si aktif, 2'si inşaat hâlinde 9 tane organize sanayi bölgesi vardır. Buna karşı değiliz biz, Sakarya'da var olmasına karşı değiliz, Van'da niye 2 tane var? Bu sorunun yanıtı Sayın Bakan da var mı? Bir; iki, şimdi son yıllarda bu bölgeler arası eşitsizlik gündeme geldi, esasında cumhuriyet kurulduğundan bu yana bütün hükûmetlerin gündemlerinden bir tanesi, deniyor ki: "Biz bölgeler arası eşitsizliği aşacağız." ama bu harita aşılamadı Sayın Bakan. Bu, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana böyledir. Batı zengin, doğu yani kürdistan fakir. Bu, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana bugüne geliyor.

Teşekkür ederim, sağ olun.