| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 04 .11.2025 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım; hepiniz hoş geldiniz.
Ben geçen bütçede de söylemiştim, geçtiğimiz dönemlerde, dijital telefonların yeni çıktığı dönemlerde telefonu açıp kapatmakta bile zorlanan bakanların Teknoloji Bakanlığı yaptığı dönemi de yaşadık. O yüzden, müktesebatınız açısından çok memnun olduğumu ifade etmiştim, bu memnuniyetim devam ediyor ama Bakanlığı böyle pirüpak gösterdiklerine de aldanmayın. AK PARTİ'li arkadaşlar bir dahaki dönem mebus olmak için önce size, sonra Sayın Cumhurbaşkanına devamlı övgüler dizerek bir daha aday olmaya çalışıyorlar ama gerçek sanayicinin durumu öyle değil. Ben otuz beş senelik sanayiciyim, şimdi sanayicinin feryatlarından birkaç tanesini size aktarmak istiyorum. "Millî teknoloji hamlesi" diyorsunuz ya, o hamlenin altında gerçekten sanayicinin çığlığı var, binlerce sanayicinin çığlığı var. "2030 yılına kadar sanayimizde 200 bin robot kullanılacak." demiştiniz sabah; bu, çok memnuniyet verici bir şey ama bu robotları kullanacak sanayici kalmayacak Sayın Bakan, problem orada. Her gün bir konkordato haberiyle uyanıyoruz, her gün bir iflasla uyanıyoruz. Sanayici AR-GE yatırımı yapmak yerine, o ay enerji giderini nasıl karşılayacağı konusunda tereddüde düşüyor "Hangisini yapayım? İşçinin parasını mı ödeyeyim? Enerji parasını mı ödeyeyim? Bankadan aldığım kredinin faizini mi ödeyeyim..." Teknolojide geri kalan bir sanayimiz var. Sebebi ne? Sayın Bakanım, yüksek faiz politikasıyla sanayide yeni teknolojiye uyum gösterebilecek bir sanayici var mı? Yüzde 45'le kredi alıp siz makinelerinizi yenileyebilir misiniz? Böyle bir para kazanmak mümkün mü üretim yaparken? Dolayısıyla, sizin samimi gayretiniz gerçekle örtüşmüyor, gayretinize eyvallah ama bir de böyle bir gerçek var.
"Bu ülkede sanayici kalmadı." demiştim, OSB'lerin durumunu anlatmak istiyorum size, Kocaeli'de 14 tane OSB var, bu OSB'ler Kocaeli'ye çok fazla artık yani biraz evvel Şırnak'tan, Hakkâri'den arkadaşları dinledim, her ne kadar şimdiye kadar oraya yapılan yatırımlara... PKK terör örgütünü orada barındırmamak için, her türlü eylemi yaptığı bir dönemde... Türkiye bunları yaşadı ama buna rağmen devlet oranın gerekli güvenliğini sağlayacak bölgesel dağılımı da eşit yapmak zorunda yani doğuda ihracat yapacak ülke mi yok? İran'a ihracat yapamaz mıyız biz Hakkâri'de kurduğumuz bir fabrikadan? O bölgeye de yatırımları teşvik edecek farklı bir planlamaya ihtiyaç var. OSB'lerden bahsettim, OSB'ler konusunda denetimin çok fazla yapılmasını istiyorum. OSB yönetimlerinin başkanı yaklaşık altı-yedi senedir, daha doğrusu 15 Temmuzdan sonra valiler olmaya başladı ama valiler bu işlerle fazla ilgilenmiyor. Gidin, yeni faaliyete başlayan, henüz yapılanmamış, işte, altyapısı yapılan OSB'lere bakın, çok ciddi vurgunlar var, yönetimler tarafından vurgunlar var, zenginleşen OSB başkanları var. Yani 1 milyon metreküp hafriyat yerine 5 milyon metreküp hafriyat faturası alan OSB'ler var. Bu sanayici canından, malından feda ederek verdiği parayı OSB'ler sayesinde kaybediyor, bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Sanayi yatırımı gelir mi dışarıdan? Nasıl gelsin Sayın Bakan? Siz şimdi, yurt dışında sanayici olsanız, Türkiye'nin TÜSİAD Başkanının bir sabah evinden kolları zincirlenerek çıktığını görseniz, bu ülkeye gelir misiniz, böyle bir cesaretiniz var mı sizin? Nasıl geleceksiniz? Herhangi bir mahkeme kararına bile gerek duymadan, bir savcının talimatıyla yarın malınızın tamamına el konulacağı bir ülkeye siz yatırım yapar mısınız, gelir misiniz bu ülkeye yatırım yapmaya? Dolayısıyla, başta ekonomi olmak üzere tabii ki buna bağlı olarak sanayinin de sizin arzu ettiğiniz, bizlerin arzu ettiği seviyeye gelmesi için, gelişmesi için ülkede önce hukukun, önce adaletin olması lazım, önce yandaş zihniyetin yok olması lazım. Dağıtılan teşviklere bir bakın lütfen, rica ediyorum. Eğer AK PARTİ'ye yakın birisini bulamazsanız teşvik almanız mümkün değil, o noktaya geldi. Önceden bu işleri Ankara'da yapan bürolar vardı, artık siyasi parti yapmaya başladı bunu. Maalesef üzülerek söylüyorum, bunu arkadaşlar bir daha aday olmak için size söyleyemediler ama ben söyleyeceğim, söylemek zorundayım.
Sayın Başkanım, daha...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Türkkan, süreniz doldu.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Peki, Sayın Başkanım, teşekkürler.