İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Teşekkür ederim.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım ve değerli vekil arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ekonomik krizdeyken, sıkı maliye politikası uygulanırken, herkes kemerlerini sıkarken Cumhurbaşkanlığının şaşaası daha da genişliyor, devletin geliri âdeta Cumhurbaşkanlığına akıyor. 2024 yılı kesin hesap gideri olarak 12 milyar 572 milyon lirayla bağlandı, yine 2026 yılında ise 21 milyar 287 milyon liraya bütçenizi çıkardınız. Ne kadar bol keseden harcıyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım? Ejder meyveleri, manda yoğurdu, Medine hurması, kestane balı, buna ne meyveleri eklediniz, merak ediyorum ama çocuklarımıza okullarda bir öğünü dahi bütçede bulamadık, onu da inşallah önümüzdeki yıllarda Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında çocuklarımıza o öğünü vereceğiz.

2026 yılı kamu bütçesi, Türkiye'deki ekonominin durgunlaştığı, gerçek işsizliğin rekor seviye ulaştığı, enflasyonun kontrol altına alınamadığı ve yoksulluğun derinleştiği bir ortamda çare üretmiyor. Bir yandan yüksek faiz politikasıyla kamunun faiz yükü artırılırken tarımda, eğitimde ve sosyal güvenlik sisteminde yapılan kesintilerle bütçe denkleştirilmeye çalışılıyor. Elde kalan enerji altyapısı, otoyollar, köprüler, limanlar ve kamu taşınmazlarının satışından gelir elde edilmesi bekleniyor. Yine, Tekirdağ Çeşmeli mevkisindeki NATO Limanı'yla ilgili biz yüksek teknolojili bir tesis beklerken işsizliğe çare olması için ama bir baktık ki Cumhurbaşkanlığının planlamasıyla burası özelleştirilmiş, yıl sonunda da devredilecek. Sayın Başkan, bundan bir an evvel vazgeçin, Tekirdağlı hemşirelerimizin işsizliğine çare olun diyoruz.

Yine, bakınız ne hikmetse Cumhurbaşkanlığı bütçesi bu ortamda tasarrufu değil şatafatı yüceltiyor. Bu bütçede SMA ve DMD hastalarına yer yok, yine lösemi hastası çocuklarımıza yer yok. Bugün buraya gelmeden önce Gölbaşı'ndaki LÖSEV Köyü'nü gezdim, oradaki insanların çilesini gördükten sonra içim acıyor. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, her şeye para buluyorsunuz ama SMA, DMD ve bu lösemili çocuklarımıza da çare bulun, o çocuklar bizim. Suriyelilerin 2014'ten beri tedavilerini biz karşılıyoruz, turistlerin tedavilerini biz karşılıyoruz ama kendi çocuklarımıza geldiği zaman kapıyı kapatıyoruz, anneler kucağında bağış topluyorlar; bu ayıp hepimizin, bu ayıptan vazgeçelim, onların sesi olalım.

Yine, bakınız esnafın ticari aracından ÖTV alınmayacağını ben söylemedim, Sayın Cumhurbaşkanı söyledi, o söz 2023'teydi, havada kaldı. Yine, çiftçinin ve esnafın BAĞ-KUR'uyla ilgili 9000'den 7200'e düşeceğini ben söylemedim, Cumhurbaşkanı söyledi, havada kaldı. O kadar çok şeyler es geçiliyor ki canımız kahraman askerimize ikinci el uçağı reva gördünüz. Uçağa gelince para yok, esnafa gelince yok, öğrenciye gelince yok, yemek parası veremiyoruz, öğretmene yok, çiftçiye yok ama Cumhurbaşkanlığına bütçede para var. Yine savunmaya gelince para yok. İkinci el uçak alıyorsunuz; ya, utanmıyor musunuz, ülke ikinci ele çevirdiniz. İkinci el uçak alıyorsunuz, ondan sonra da uçan tabutların içerisine askerlerimizi koyup 20 canımızı daha yine Gürcistan'da kaybettik.

Bakınız, Patriot verilmedi, gittik, S-400 aldık. Ya, S-400'ler ne oldu Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, ne kadar güzel ambarlarda bekliyor. Kullanmayacaksak neden aldık, neden o kadar para ödedik ve bu uğurda F-35'lerden olduk? F-35'in ortağıydık ama şimdi uzaktan bakıyoruz. Hani, bir tabir var; kasabın önünde dışarıdan gelir kedi köpek, içeriye bakar. Biz de şu anda F-35 projesine bu şekilde dışarıdan bakıyoruz.

Yine, bakınız, savunma sanayisinde önemli gündem maddelerinden biri de yerli ve millî uçak KAAN diyoruz. Ya, KAAN'ın motorunun olmadığını da Sayın Fidan'dan öğrendik ve baktık ki yani gerçekler acı. Bu kadar mı biz zayıfız ya!

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - Akşam cevap vereceğim size.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ama bakınız, F-16 için de Amerika'yla müttefiktik. Hani, müttefiklik bu mu? Müttefik olan birbirine sahip çıkar; hem F-35'ten olduk hem F-16'dan olduk hem S-400 yüzünden Türkiye'nin başına neler geldi?

Yine, bakın, Katar ve Umman envanterinde bulunan Eurofighterleri alıyoruz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yalnız, akşam dinle.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Yani, ikinci yarı uçak alıyorsunuz. Yani, bu kadar mı biz fakir bir ülkeyiz ki ikinci ele düştük? "Türkiye Yüzyılı" diyorsunuz, bu vizyon ikinci el uçaklarla mı vizyonlaşacak?

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ - Ağır sözler söylüyorsunuz, lütfen ayrılmayın; akşam cevap vereceğim size.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, ben sizi dinledim, siz de beni lütfen dinler misiniz?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ama hakaret ediyorsunuz!

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Hitapta lütfen beni dinler misiniz?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hakaret etme!

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Türkiye neden ikinci el uçakları alıyor Sayın Başkan? Neden bit pazarına dönüştürdünüz bu ülkeyi?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Temiz bir dil kullan!

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Suudi Arabistan envanterinden hizmet için aldığınız C-130 nakliye uçağı Gürcistan'da düştü; burada o canlarımız mahvoldu gitti. Şimdi, Katar, Umman envanterinden ikinci el uçak almak bizi yine endişeye, sıkıntıya düşürüyor. MİLGEM Projesi'nden gurur duyuyoruz ama tüm projelerde motor Türk yapımı olmalıdır. Bu, bize savunmada tam bağımsızlık sağlar.

Atatürk'ün kurduğu Türk Silahlı Kuvvetlerinde Atatürk onuru ifade edilmeli ve savunulmalıdır. Mezuniyet törenlerinde subay yemini okuyan 5 teğmen Silahlı Kuvvetlerden atıldı. Ya, tam tersine, bunu ödüllendirmeniz gerekirken maalesef çocuklarımızı kaybediyoruz. Yine, bugün teğmenlerin komutanı Albay Alper Topsakal'ın Silahlı Kuvvetlerinden ayrılma kararı idari mahkeme tarafından kabul edildi ve iadesi istendi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Acaba bu iadeyi gerçekleştirdiniz mi, merak ediyorum. AYM kararları gibi bu da mı havada kalacak diyor, saygılar sunuyorum.