YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum Başkanım.

Çok saygıdeğer Cumhurbaşkanı Yardımcım, kamu kurum ve kuruluşlarımızın çok kıymetli bürokratları, çok değerli basın mensupları, kıymetli katılımcılar, hanımefendiler, beyefendiler; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı bütçemizin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum.

Tabii, konuşmamın başında 26 ve 27'nci Dönem Giresun Milletvekilimiz, birlikte Plan ve Bütçe Komisyonunda uzun yıllar çalıştığımız Cemal Öztürk Milletvekilimize de Allah'tan rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun.

Tabii, bugün Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemimizin 8'inci bütçesini görüşüyoruz. Bu sisteme milletimizin onayı ve isteğiyle geçtik, bunu milletimiz birkaç kez teyit etti; bu, çok önemli bir meşruiyet. Bu sistemin eksiklikleri varsa bunlar tabii ki giderilecek ve gideriliyor, öneriler varsa tabii ki bu öneriler değerlendiriliyor. Tabii, bu sistemin en önemli özelliklerinden birkaç tanesini sıralamamız gerekirse bir kere, siyasi istikrar, temsiliyet oranının artmış olması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmiş olması, verim ve hız olarak bunları nitelendirebiliriz.

Evet, kıymetli milletvekillerimiz, Türkiye'nin iki asra yaklaşan yönetim sistemi tartışmalarına noktayı koyan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi önemli sınavlar verdi; tabii, salgından savaşlara, depremden sellere kadar son sekizinci yılda birçok imtihanı alnının akıyla vermiştir. Türkiye, salgına karşı hızlı tedbirler alınması ve salgınla mücadele sürecinde yeni sistemin faydalarını görmüştür.

Yine, 6 Şubat 2023'te asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin yaralarının sarılması için harekete geçilen ülkemizde, deprem bölgesinde altyapının ve kalıcı konutların inşası için seferberlik başlatıldı. Azerbaycan'a Karabağ zaferindeki verilen desteklere kadar bu sistemin ne kadar hızlı ve işler olduğunu hep birlikte müşahede ettik. Diğer taraftan, Ukrayna ve Rusya savaşında ara buluculuk rolü üstlenip barış masasının kurulmuş olması, dünyanın dört bir yanında yoğun diplomasi trafiği yürütülmesi, dünyaya barış ve huzur gelmesi için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, özellikle kriz dönemlerinde yeni hükûmet sistemimizin stratejik değerini ve devletimize sağladığı avantajları çok daha net bir şekilde görebiliyoruz. Hızlı, etkin karar alma ve uygulama mekanizmalarıyla devlette koordinasyonu en üst seviyede tutan, mimarisiyle siyasi ve toplumsal istikrarı güçlendiren tasarımıyla, vesayet odaklarının müdahalesine kapalı yapısıyla Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi Türkiye'nin karşılaştığı tehdit ve sınamaları suhuletle yönetmesini de bu sistem kolaylaştırmıştır. Sistemle birlikte eski alışkanlıklar da değişmeye başlamıştır. Yeni yönetim modeline karşı ilk etapta şahit olduğumuz kimi bilgisizlikten kimi art niyetten kaynaklı direnç önemli ölçüde bu zamanlarda kırılmış oldu, yerini güvene bıraktı. Allah'ın izniyle bundan sonra sapma veya geriye dönüş olmayacaktır.

Tabii, eski sistem tartışmaları eski Türkiye'nin tozlu raflarında kalmış acı birer hatıralardır. Eski hâl muhaldir, Türkiye'yi kelebek ömürlü koalisyonların sembolü olduğu eski istikrarsız günlerine bir daha kimse geri götüremeyecek. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi kökleştikçe Türkiye Yüzyılı'nın inşası inşallah daha da hızlanacak. Şunu da altını özellikle çizerek ifade etmek isterim ki: Yönetim sistemimizdeki bu tarihî kazanımın geliştirilerek muhafazasını Türkiye'nin istikbal yolculuğu bakımından da çok önemsediğimizi belirtmek istiyorum.

Yedi yıllık tecrübeler ışığında gayet doğal olarak biz de değerlendirmelerimizi çok kapsamlı bir şekilde yapıyoruz. Devletin millete daha iyi hizmet etmesini sağlayacak fikirlere her zaman açık olduğumuzu da bu süreçte belirtmek istiyorum. Yeni istemin altını oymayı değil de yeni sistemi iyileştirmeyi, etkinliğini artırmayı, sorun çözme kapasitesini güçlendirmeyi hedefleyen her türlü öneriyi kimden gelirse gelsin Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her zaman değerlendiriyor, dikkate alıyor ve önemsiyoruz. İşte, tam da bunun için yirmi üç yıldan beri Türkiye'yi eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet üzerine yükselttik, verdiğimiz sözlerle yetinmeyip ulaştırmayı, enerjiyi, sanayiyi, tarımı, sporu, sosyal yardımları ve daha pek çok başlıkta ülkemize asırlık hizmetler yaptık ve bu hizmetleri kazandırdık. Büyük ve güçlü Türkiye'ye doğru giden her adımı zihinlerde örülmüş duvarları yıkarak, kalplere salınan korkuları yenerek ayaklara vurulan prangaları da kırmayı başardık. Geldiğimiz noktada Türkiye'yi siyasi ve ekonomik esaret çukuruna yeniden yuvarlamamak için güçlü olmaktan, güçlü kalmaktan, gücünü artırmaktan başka çaresinin olmadığını da buradan bir kere daha müşahede ediyorum.

Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sağladığı hız, dinamizm ve esnekliğin uygulamaya yansıtıldığını hep birlikte müşahede ediyoruz. Böylece, milletimizin ihtiyaçları konusunda en hızlı şekilde aksiyon alıyor, bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin ve daha kapsamlı bir refleks de verebiliyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle bundan sonraki süreçte de bu sistemi daha da güçlendirerek, daha da tahkim ederek inşallah 2053 ve 2071 hedeflerimize "Türkiye Yüzyılı" perspektifiyle hep birlikte ulaşacağımızı buradan ben bir kere daha ifade etmek istiyorum.

Bölgesinde ve dünyada gücü giderek artan Türkiye'nin yönetiminde istikrar ve güvene sıkı sıkıya sahip çıkması hâlinde ulaşamayacağı hedef yoktur. Ülkemizi yeni bir tasavvur ve yaklaşımla tanıştırdığımız bütün bu alanların başında sosyal devlet olgusu geliyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihinden tevarüs ettiği kerim devlet vasfına tam manasıyla ilk kez bizim dönemimizde kavuştu. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." düsturuyla ülkemize dünyanın en geniş, en kapsamlı sosyal güvenlik ve sağlık sistemini kazandırmış, devletimizin şefkat şemsiyesi dışında hiç kimsenin, hiçbir vatandaşımızın kalmaması için özel çaba harcanmıştır. Artık bu ülkede doğmamış çocuğundan pirifâni mertebesindeki yaşlısına kadar hiç kimse "Ne olacak hâlim?" endişesi taşımamaktadır. Artık bu ülkede kendini kimsesiz hisseden, herkesin yanında olduğunu bildiği bir devleti, bir hükûmeti vardır. Türkiye Cumhuriyeti devleti kendilerini imtiyazlı gören bir avuç siyasi ve ekonomik seçkinin değil bizatihi milletin devletidir. İnsansız sistemlerden hava savunmaya, zırhlı kara araçlarından elektronik harp yeteneklerine kadar her alanda kendimizi sürekli geliştirdik, Türkiye'nin bu alandaki dışa bağımlılığını yüzde 80'lerden bugün yüzde 20'lere kadar düşürdük, savunma sanayisinde tam bağımsız Türkiye hedefine de mutlaka ulaşacağız. Savunmadan ulaştırmaya, sağlıktan eğitime, turizmden güvenliğe, terörle mücadeleden sosyal yardımlara kadar her başlıkta Türkiye'ye çağ atlattık. İşte, tüm bunları milletimizden aldığımız güç ve ülkemize kazandırdığımız yeni sistemle gerçekleştiriyoruz. Tüm bu gelişmeler cumhuriyeti cumhurla, devleti milletle, ülkenin imkânlarını halkla buluşturularak sağlanıyor. Cumhurla cumhuriyeti, cumhuriyetle demokrasiyi kucaklaştıran bir parti olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aziz milletimiz için çalışmaya bundan önceki dönemlerde olduğu gibi devam edeceğiz. Ülkemizin demokrasiyi tüm kurumlarıyla tesis etme ve millî iradeyi tam anlamıyla hâkim kılma mücadelesini de bir dönüm noktasına Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hayallerini gerçekleştirmiş bir kadro olarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla cumhuriyetimizin ikinci asrında daha çok çalışmaya devam edeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Buyurun.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Cumhuriyetimizi daha nice yıllara, çok daha güçlü, çok daha müreffeh, çok daha itibarlı bir şekilde taşımaya azmediyoruz.

En büyük baş ağrımız olan enflasyon meselesi de mutlaka çözülecektir, atılan adımlardan bunu şimdiden görüyoruz, emeği geçenlere de buradan bir kere daha teşekkür ediyoruz.

Cumhurbaşkanlığımızın bütçesi aynı zamanda savunmanın, millî güvenliğin, savunma sanayisinin, yatırım ve istihdamın, tarihin ve kültürün, kısacası pek çok alanda kalkınmayı, gelişmeyi sağlayacak bir bütçedir. Cumhurbaşkanlığımızın bütçesi kadim devlet geleneklerimizin de bütçesidir. Sandıkta verdikleri güçlü destekle sistem değişikliğini mümkün kılan aziz milletimize buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Milletimizin sandıktan emanet ettiği iradesine Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tam bir adanmışlık içerisinde sahip çıkıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ben bu vesileyle, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, 2026 yılı bütçesinin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyor, hazıruna saygılar sunuyorum.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) -

Yalnız arada "Hükûmet" diyorsunuz da hükûmet kalkalı altı yıl oldu ya!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hükûmet devam ediyor.