| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .11.2025 |
SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Teşekkür ederim.
Sayın Bakan, bütçe sunuşunuz ağırlıklı olarak inşa ve inşaat projelerinden oluşuyor. Yaşanan felaketten sonra yatırım önceliğinin deprem bölgesine, afet bölgelerine verilmesini biz elbette anlıyoruz ama bu yapılırken deprem riskli illerimizin ihtiyaçlarının da rafa kaldırılmamasını bekliyoruz. Tekirdağ'ın bir bölümü birinci, bir bölümü de ikinci derece deprem bölgesi, biliyorsunuz. Mevzubahis nüfusu 1 milyonu aşan, kontrolsüzce de büyümeye devam eden göçle bir büyükşehir ve yapı stokunun yüzde 50'si hâlâ 1999 öncesine ait. Biz bir sonraki bütçede bu kitapçıkta kendimizi yaraları sarılmaya çalışılan illerden biri olarak görmek istemiyoruz. Bu nedenle, sermaye transferlerinde görülen o yüzde 300'lük artıştan Tekirdağ'ın payına da kentsel dönüşümün tamamlanmasının ya da hiç olmazsa hızlandırılmasının düşmesini bekliyoruz. Emisyon enerji kullanımı ve iklim politikası puanlarımız düşük. Oysa yenilenebilir enerji potansiyeli yüksek bir ülkeyiz ama ben bunu çok tedirgin olarak söylüyorum çünkü RES'ler mesela yani, evet, fosil bağımlılığını azaltmak için bir alternatif, evet, temiz enerji ama eşittir temiz çevre mi? Yani doğru yönetilmezse değil çünkü yani ben Trakya'ya bakıyorum, işte batarya ömürleri beş, altı yıl olan, direk ömürleri sınırı yüzlerce RES var her yerde. Peki, bunların batarya bertaraflarının mesela çevresel etkisi ve nihai olarak oluşacak mali zararla elde edildiğini varsaydığımız iklim etkisi birbirine değer mi? Yani burada bir kâr-zarar hesabı nihai olarak yapıldı mı? Bunu bir itiraz olarak değil yani öğrenmek için, anlamak için soruyorum, böyle bir veri var mı elinizde?
Yine "karbon salınımını azaltmak" deyince yani nükleer de, evet, bir alternatif ve bunu biz alternatif olarak önümüzde buluyoruz ama bu alanda hem siyasi görüşler farklılaşıyor hem de bilim alanında görüşler farklılaşıyor aslında birbirinden. Ben merak ediyorum, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği nezdinde nükleer enerji eşittir temiz enerji midir? Eğer öyleyse Istrancalar yani bizim akciğerlerimiz olan Istrancalar bunun için doğru yer midir? Yani Sayın Bayraktar'a da söyledim, Sayın Yumaklı'ya da söyledim, size de söylüyorum bugün. Avrupa'nın en büyük longozu yine ada, "mucizevi" denen bir ekosistem var orada. Trakya'nın kalan son içme suyu kaynaklarının göbeğinde nükleer santral şart mıdır? İstemiyoruz Sayın Bakan. Makulde uzlaşalım yani kör gözüm parmağına şeklinde olmasına gerek yok her şeyin, başka bir alana kaydırılması bunun düşünülemez mi?
Müsilaj konusunda İzmir Körfezi'ne yer vermişsiniz, Marmara, evet, bugün 2021'den daha iyi durumda ama bu sorundan tamamen kurtulabilmiş değiliz. Kişi başına düşen su miktarı son yirmi beş yılda yüzde 21'lere düştü, düşmeye de devam ediyor. Yani su kaynaklarımız çok sınırlı. Böyle olunca ben yine aslında geçen yıl... Bu yıl da "Ergene" demek istiyorum ama ben "Ergene" deyince şimdi sizde ya da bürokratlarınız da ben "Zehir akıyor, ölmek istemiyoruz." diyeceğim, DSÖ'nün önerdiği temiz havaya sahip olmadığımızı söyleyeceğim. İşte, Ergene koruma planını anlatacaksınız, derin deşarjı anlatacaksınız. Ben öyle anlıyorum ki Bakanlık nezdinde bu Ergene sorunu çözülmüş varsayılıyor ama bizim yaşadığımızla, maalesef, kâğıt üzerindeki veriler birbirini tutmuyor. Yani ben bütçe takvimi belli olunca bir tahlil yaptırmak istedim aslında buraya getirmek için ama kamu laboratuvarları numuneyi kendi istedikleri yerden almak istiyorlar. Orada çıkan sonuçla herhangi bir noktadan bizim aldığımız, özelde yaptırdığımız sonuç birbirinden çok farklı ama ben alıp özelde yaptırsam burada bir meşruiyet tartışması olacaktı bu defa da. Dolayısıyla, Sayın Bakan, uygun görürseniz içinde Bakanlık temsilcisi de olsun, üniversite de olsun, çevre gönüllüleri de olsun, böyle bir heyet kuralım, böyle bir heyet numuneyi uygun bir yerden, bütün heyetin onayladığı diğerden alsın, onların nezaretinde bir analiz yapılsın ve yani önümüzdeki yıl bir kere daha bize "Ergene" dedirtmeyecek bir sonuçta hep beraber uzlaşalım. Çünkü dediğim gibi, yani sizdeki verilerle oradaki hayat gerçekten birbirini tutmuyor. Aynı paralelde bir talebimiz de Ergene-Çorlu-Çerkezköy bölgesinde çevresel etkilerinin anlık takibi, risklerin azaltılması ve sürdürülebilir çevre yönetiminin sağlanması için ehil, etnik kadroya da sahip bir yerinde çevre denetim istasyonu istiyoruz.
Teşekkür ediyorum.