NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Sayın Komisyon Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Asrın felaketinin üzerinden üç yıla yakın bir zaman geçti. 6 Şubat depremlerini takip eden günlerde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlayan ve 11 ilimizi kapsayan kalkınma seferberliği, depremzede vatandaşlarımızın yeniden hayata tutunmasını sağladı. Bugün dünyada benzeri görülmeyen bir başarı hikâyesi yazılıyor ve depremzede vatandaşlarımız sıcak yuvalarına kavuşuyor.

6 Şubat 2023'te tarihin en acı hadiselerinden biri yaşandı. Ancak bu acı bizlere dayanışmayı, bir olmayı, yeniden başlamayı öğretti. O sabah yıkıntıların arasında büyük bir imtihan verdik ancak umudumuzu hiçbir zaman yitirmedik. "Bir oluruz, iri oluruz, diri oluruz." diyerek devletimizle, milletimizle el ele verdik. "Bu yaraları saracağız, şehirlerimizi yeniden inşa edeceğiz." dedik. İlk andan itibaren devletimiz milletimizin yanındaydı. AFAD'ımız, jandarmamız, polisimiz, sağlıkçılarımız, gönüllülerimiz, işçilerimiz, mühendislerimiz, esnaflarımız canhıraş bir şekilde çalıştı. Enkazları kaldırdık, yaraları sardık, umutları yeşerttik. "Bu şehirler ayağa kalkmaz." diyenlere aldırmadan 11 şehrimizi yeniden inşa ettik. Hamdolsun, söz verdik ve milletçe başardık. Deprem bölgesinde inşa edilen 453 bin konutun 350 bini Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat iştirak ettiği törenlerle hak sahibi vatandaşlarımıza teslim edildi. İnşallah önümüzdeki ay tamamı depremzede kardeşlerimize teslim edilmiş olacak, yeni yuvasına kavuşmayan tek bir depremzede vatandaşımız kalmayacak. Takdir edersiniz ki bunu söylemesi kolay ama yapması gerçekten zordur. Böyle büyük bir başarıya imza atmak her babayiğidin harcı değildir. Düşünün, sizden hizmet bekleyen, evine kavuşmanın heyecanını yaşayan insan sayısı birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan bile fazla ama hamdolsun, başardık. Bugün deprem bölgesindeki her 3 hak sahibi vatandaşımızdan 2'sini yeni yuvasına kavuşturmanın huzurunu yaşıyoruz. İnşallah, bundan sonra deprem bölgesine gelen her bir vatandaşımız yeni Maraş'ımızı, yeni Adıyaman'ımızı, yeni Malatya'mızı, yeni Hatay'ımızı, yeni depremzede şehirlerimizi görecek ve artık deprem bölgesinde tabelaları, konteyner kentleri değil; vatandaşlarımız için inşa edilen yeni mahalleleri, yeni parkları, yeni camileri, yeni meydanları görecek.

Değerli milletvekilleri, bu zorlu yolda birileri durmadan konuştu, hem de can sıkıcı bir üslupla konuştular. "Hükûmet, bu enkazın altından kalkamaz." "Bu şehirler yeniden inşa edilemez." dediler, milletimizin acısını istismar etmeye çalıştılar. Deprem bölgesinde umutsuzluk tohumları ekmeye kalktılar ama biz işimize baktık. Birileri "Nerede bu devlet?" diye bağırırken biz 350 bininci yuvamızın anahtarını depremzede kardeşlerimize teslim ettik. Birileri "Bu işin altından kalkamayacaklar." diye ellerini oğuştururken, biz 11 ilimizi devasa bir şantiye hâline getirdik. Biz deprem bölgesinde enkazları kaldırdık, şehirlerimizi yeniden inşa ettik ama birilerinin gözündeki perdeyi bir türlü kaldıramadık, bu güzel gelişmeleri görmelerini sağlayamadık. Zaten kendilerinden takdir ve teşekkür bekleyen yok ancak ret ve inkâr politikasını da doğrusu kabul edemiyoruz. Bakanlığımızın teslim ettiği 350 bin konutumuzun anahtarını bile yan yana koysanız tam 335 kilometre yol oluyor, kantara koysanız 30 ton ağırlık ediyor. Bu kadar konutu bu kadar kısa sürede inşa etmek sadece parayla olmuyor arkadaşlar; gayretle oluyor, emekle oluyor, millete hizmet aşkıyla oluyor. Ben buradaki bütün arkadaşlarımı, bu yeni yuvalarımızı, okullarımızı camilerimizi, parklarımızı, bahçelerimizi, yollarımızı, köprülerimizi görmeye davet ediyorum. Depremzede kardeşlerimizin gözlerindeki sevinci görmeye davet ediyorum. Bu vesileyle başta Cumhurbaşkanımıza, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımıza, TOKİ'mize, AFAD'ımıza, mimarlarımıza, mühendislerimize, işçilerimize, hayırseverlerimize, bu muazzam eserlerin yapımında emeği bulunan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, biz TOKİ eliyle tam 1 milyon 750 bin sosyal konut inşa etmiş, 5 milyon dar gelirli vatandaşımızı yeni yuva sahibi yapmış bir iktidarız. Şimdi önümüzde Sayın Cumhurbaşkanımızın müjdelediği "81 ile 500 bin konut" hamlemiz var. İnşallah, Bakanımız Sayın Murat Kurum'un öncülüğünde, tıpkı deprem bölgesinde olduğu gibi, bu 500 bin sosyal konutumuzu da iki yıl içerisinde tamamlayıp hak sahibi kardeşlerimize teslim edeceğiz. Birileri buna inanmasa da vatandaşımız inanıyor, güveniyor. Bugüne kadar yaptıklarımızı yapacaklarımızın teminatı olarak görüyor. Çünkü biz sadece depremden sonraki üç yılı değil, iktidardaki yirmi üç yılın tamamını dolu dolu geçirdik.

Şöyle bir hatırlayalım: İktidarın ilk günlerinden itibaren şehirlerimizi esaret altına alan düzensiz göç, çarpık kentleşme, gecekondulaşma ve hazine arazilerinin işgali gibi kronik sorunların üzerine gittik. Altyapı sorunlarını önemli ölçüde çözdük. Kentsel dönüşüm, konut seferberliği, dirençli kentleşme konusunda tarihî adımlar attık. Karşılaştığımız bütün engellere rağmen 2 milyonun üzerinde bağımsız birimi dönüştürmeyi başardık. TOKİ projelerimiz sayesinde insanlarımız sadece ev sahibi değil, aynı zamanda iş sahibi oldu, bu projelerde binlerce insanımız istihdam edildi. AK PARTİ dönemini öncekilerden farklı kılan eser ve hizmet siyaseti vatandaşlarımızın hayat kalitesini yükseltti. Türkiye bu adımları atmaya başladığında "kentsel tasarım", "kentsel estetik" ve "kentsel dönüşüm" gibi kavramlar henüz kimsenin gündeminde değildi. Bugün yeni nesil şehircilik anlayışıyla altyapı sorunlarını büyük ölçüde gidermiş bir Türkiye'de yaşıyoruz. Bölünmüş yollarla birbirine bağlanan şehirlerimiz, dağları delen tünellerimiz, kıtalarını birleştiren köprülerimiz, dünya ölçeğinde havaalanımız, yüksek standartlarda spor tesislerimiz, dünyaya örnek gösterilen şehir hastanelerimiz, 81 ilimize kazandırmakta olduğumuz millet bahçelerimiz ve nice eserlerimizle yirmi üç yıl öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek bir yerdeyiz. Şehircilik vizyonumuzu sürekli ileri taşıyor, köklerimizden beslenerek özgün, yenilikçi projeler hayata geçiriyoruz. Bir taraftan 6 Şubat depremlerinde yıkılan şehirlerimizi tekrar ayağa kaldırırken diğer taraftan da vatandaşlarımızın acil ihtiyacını giderecek projeler uyguluyoruz. 81 ilimizde inşa edeceğimiz 500 bin konut projemizle milletimizin ev sahibi olma hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz. Kiralık konut uygulamasıyla piyasadaki yüksek kira fiyatlarını dengelemeyi arzuluyoruz. Biz tıpkı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemiz için, milletimiz için eser ve hizmet üretmeye devam edeceğiz. Bu düşüncelerle sözlerimi tamamlarken daha yeşil, daha yaşanabilir, daha dirençli şehirlerin inşası için kararlı bir duruş sergileyen, kentsel dönüşüm konusunda titiz çalışmalar yürüten, afet bölgesinde sergilediği üstün performansla vatandaşımızın sevgisi ve güvenini kazanan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Murat Kurum'a teşekkür ediyorum. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2026 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.