| Komisyon Adı | : | (10/434,2104,2716,2717,2718,2719) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 27 .11.2025 |
YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (İstanbul) - Kültür Bakanlığına sormak isterim: Kültür Bakanlığı, devletin aynı zamanda algı üretmesi gereken bir kurumudur, sadece hizmet değil. Türkiye Yüzyılı'nın güzel idesini siz üretecek, üretilen güzeli siz yönetecek, o güzele siz yönlendireceksiniz; amacınız bu, göreviniz bu. Bunun için Türkiye Cumhuriyeti Turizm ve Kültür Bakanlığı sadece hizmet etmez, Türkiye Yüzyılı'nın ideolojisini de aslında siz üreteceksiniz, göreviniz bu, az önce söylediğim gibi. Bu bağlamda, önce “sakat”, sonra “engelli”, şimdilerde de “özel” olarak adlandırılan ve Michel Foucault’nun bağlamıyla, normalin baskısı ve şiddetiyle ezilen, haysiyeti, şahsiyeti ve itibarı yerle bir olan engellileri bu durumdan nasıl kurtaracaksınız?
Bakın, bir örnek vereyim: Dün bir toplantı yaptık, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ama biz 4 Aralıkta kutlayacağız, Cumhurbaşkanımızın katılacağı… İşte, tüm iyi niyetlerle mesela Kocaeli’de bir şey varmış, basketbol takımı filan. Basketbol takımı çıkıyorlar, işte, engelliler filan… Engelli semazen takımı gördüm ya, yani cücelerden oluşan bir basketbol takımının komedisini bir düşünsenize! Engelliler bir hayvan ya da ceset değil, bu insanların şahsiyetleri var. Bu konuda eserler yazdırıyor musunuz? Yazdırabilirsiniz, sipariş edebilirsiniz. Engelli tanımını “özel”e nasıl dönüştüreceğiz, bu konuda algı üretme mekanizması olan sizler ne yapıyorsunuz? Yani sadece özel insanların -engellilerin- yapabildiği kimi dünyada oyunlar var. Bakın, bulun; ben mesela onlara gitmek isterim, anlatabiliyor muyum? Mesela işitme engellilerden oluşan, onların özelliklerini öne çıkaran oyunlar var. Bu konuda siz neler yapıyorsunuz diye sormak isterim