KOMİSYON KONUŞMASI

YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (İstanbul) - Komisyonun başından beri en çok kafa karıştıran, üzerinde en çok düşündüğüm şey engelli tanımıydı, hasta ve engelli arasındaki farktı. Siz sahada, hayatın içerisinde olan insanlar olarak siz de aynı sıkıntıyı yaşıyorsunuz. Hastay ile engelli arasında... O zaman size sormam lazım, hasta ile engelliyi siz olsanız nasıl ayırırsınız?

TÜRKİYE ŞOFÖRLER VE OTOMOBİLCİLER FEDERASYONU GENEL BAŞKANI MEHMET YİĞİNER - Çalışmadığım yerden geldi.

ANKARA ŞEHİRİÇİ ÖZEL HALK OTOBÜSLERİ ESNAF ODASI BAŞKANI ERCAN SOYDAŞ - Hasta ile engelli ayrımından kastımız şu: Engelli vatandaşlarımızın hastalıktan kaynaklı engelli veya 3-4 tane işte, diyabet hastası, kalp rahatsızlığı, gözünde görme kaybından engelli statüsüne girenler var, bir de doğuştan engelli olan veya işte, hepimizin başına gelebilecek kaza sonucu engelli kalan vatandaşlarımız var. Tabii ki buna bizim karar vermemiz mümkün değil, buna tıp karar verecek ama o ayrımı da yapmak gerektiğini düşünüyoruz. Neden Düşündüğünüzü de söyleyeyim: Şimdi, bu stresi yaşayan sahada biziz. Arkadaşlar, biz özel sektör olduğumuz için bakın, biz kendi imkânlarımızla bu otobüsleri çalıştırıyoruz. Engelli kategorisi belirlenirken biz sadece sahada yaşadığımız bir sıkıntıyı dile getirdik. Bir vatandaşımız koşarak gelip otobüse binip engelli kartı okuttuğunda hâliyle bu aracın bütün giderlerini kendi karşılayan esnafımız direksiyonda, durdu otobüs durağında, 20 kişi var, bunun 15 ücretsiz bindiği zaman psikolojik olarak onu o şeye hazır hâle de getirmekte biz zorlanıyoruz. Buna dediğim gibi tıp karar verecek. Biz sahadaki yaşadığımız problemleri size arz ettik. Bu taşımacılığın bizi ilgilendiren kısmında da devletimiz sosyal sorumluluğu gereği böyle şeyleri yapıyorsa özel sektöre de bunun bedelini ödemelidir diye düşünüyorum.

Sağ olun.