KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Sayın Bakanım, öncelikle hoş geldiniz.

Sayın Bakanım, ben rezerv alan mağdurlarından bahsetmek istiyorum. Deprem bölgesindeki, Hatay'daki, Malatya'daki depremzedelerle telefonla görüştük; basından da takip etmiştim, televizyondan takip etmiştim, orada da gözlemlemiştik. Bu insanların evlerinin bulunduğu bölgeler rezerv alanı olarak ilan edilmiş. Evleri hasarsız da olsa, herhangi bir hasar olmasa da, sağlam da olsa bu insanlar evlerinden çıkarılmış, evleri yıkılmış ve bu insanlar evlerinden sonra konteynerde yaşamak zorunda kalmışlar.

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANI MURAT KURUM - Nerede, örnek var mı?

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Söylerim ben size.

"Anahtara anahtar," denilmiş, kimisi kiraya çıkmış, kira bedelleri ödenmiş, "Anahtara anahtar." denilmiş ancak 150 metrekare evinin yerine 75 metrekare ev verilmiş ve üzerine de iki yılı geri ödemesiz yirmi yıl boyunca borçlandırılmış. Mesela, 400 metrekare arsa üzerine müstakil evi olan insanlar var, evleri sağlam. Bu insanların evleri rezerv alan ilan edildiği için yıkılıyor ve bu insanlar şunu söylüyor, diyorlar ki: "Benim 400 metrekare arsam var. Eğer ben burayı müteahhite vermiş olsaydım 5-6 tane daire alacaktım. Şimdi ne olacak?" Ciddi bir mağduriyet var, mağduriyet diz boyu. Rezerv alan, baktığınız zaman yoksulu, dar gelirliyi mülksüzleştiren bir aygıt hâline gelmiş.

Şimdi, bir tarafta rezerv alan mağdurları var yani yoksulluğu mülksüzleştiriyor; diğer taraftan da Sayın Bakanım, rezerv alan zenginleri var, rezerv alanından zenginleşen insanlar var. Bazı durumlarda rezerv alan zenginin, holdingin mülküne mülk katıyor. Nasıl oluyor bu? Trampa yöntemiyle oluyor Sayın Bakan. Şimdi, ben daha önce bunu kamuoyuyla paylaşmıştım, kamuoyunda da "ballı takas" olarak geçti. Bir örnek vereyim size, sonra başka bir örnek daha vereceğim: Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Malatya'da İş-Kaya isimli firmaya ait bir kayısı pazarında 187 tane dükkânı İzmir'de, Çeşme'de, Didim'de, Ankara Gölbaşı'da, Diyarbakır'da 15 parsel, Hazineye ait 324 bin metrekare arsayla takas ediyor. 187 tane dükkâna diyorlar ki... Birbiri üzerine 10 milyon 600 bin liradan bir değer biçiliyor ancak ben Malatya'daki insanlarla da konuştum yani normalde 5 milyon, 6 milyon, 7 milyona satılmayan dükkânlar 10 milyon lira değerlendirilmiş. Peki, Hazineye ait, hepimize ait, kamuya ait araziler ne olmuş, arsalar ne olmuş? Onlar da değerinin çok altında değerlendirilmiş ve ne yazık ki bu değerlemeyi GEDAŞ yapıyor Sayın Bakanım; burada sizin olurunuz da var, sizin olurunuzla yapılıyor bu. Şimdi, mesela, ben burada şöyle bir şey yaptım, bunu yaparken de gittim, yerinde inceledim, İzmir'de yerinde inceledim, oradaki sektör temsilcileriyle, STK'lerle bir araya geldik ve ayrıca başka bir değerleme şirketine değerleme yaptırdık. Arada milyarlarca liralık bir fark var; bakın, milyonlardan bahsetmiyorum, milyarlarca liralık bir fark var, milyarlarca liralık bir kamu zararı var ve milyarlarca liralık bir servet aktarımı var.

Şimdi, hangi arsalardan bahsediyorum, bir iki tanesini size göstereceğim Sayın Bakanım. Sayın Bakanım, burası Çeşme Alaçatı, portun hemen üzeri şu kırmızı görmüş olduğunuz alan; şurası deniz, rezidansların yanında, otellerin üzerinde... Ki Çeşme Türkiye'deki emlak fiyatının en yüksek olduğu yer, burada 53 bin metrekare 2 tane parsel var ve bunlara kaç para bedel biçilmiş biliyor musunuz Sayın Bakanım? Bir tanesine metrekaresi 5.500 lira, diğerine metrekaresi 7.000 lira; bunun bir tanesi "spor alanı" olarak geçiyor -imarlı yer burası- öbür tarafı da "sosyal donatı alanı" olarak geçiyor. Ben oraya gittim, oradaki insanlar bana dedi ki: "Ya, burada bu fiyatlara tarla alamazsınız." Gerçekten de doğru. Nereden biliyorum? Mesele bu takası yapan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı bu olaydan, bu takastan bir iki ay sonra İzmir'de muhtelif yerlerde açık arttırmaya, müzayedeye çıktı. Mesela, Çeşme'de tarla vasfındaki, üzerine sadece 120 metrekare bağevi yapılabilecek tarımsal amaçlı alanlar, bakın, metrekaresi 11 bin liradan müzayedeye çıktı, belki 20 bine satıldı. Bakın, bu trampayı, takası yapan da GEDAŞ ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, bu ihaleyi müzayedeyi yapan da. Yani bakın, orada bazı kamu arazileri, arsaları, konut -Alaçatı da yakın- 156 bin liradan satıldı, bunu satan da devlet. Şimdi, 5 bin lira, 5.500 lira...

Başka bir örnek: Mesela Güzelbahçe, bakın o da İzmir'in ilçesi, konut fiyatları, emlak fiyatları Çeşme'yle, Alaçatı'yla mukayese bile edilemez, spor tesis alanı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satılmış, hazinenin malı, satılıyor. Kaç paraya satılıyor biliyor musunuz? 31 bin liraya satılıyor, 31 bin liraya satılıyor. Güzelbahçe'de biz trampada Çeşme'de denize nazır, Port'un orada, Alaçatı'da 5.500 liraya veriyoruz Sayın Bakan.

Başka bir şey, Diyarbakır Kayapınar ilçesi Barış Mahallesi... Bakın, burada 9 bin liradan değer biçilmiş, 9 bin liradan; 500 metre ileride, aynı mahallede başka bir hazine taşınmazı Emlak Yönetim tarafından ihaleye çıkarılıyor, bedel ne biliyor musunuz? 17.700 lira. Bakın, 9 bin lira trampadaki bedel, ihalede Emlak Yönetim -aynı, komşu arsa neredeyse- 17.700 liradan satıyor. Bu, ihale bedeli, kaç paraya satılıyor biliyor musunuz? 33 bin liradan satılıyor, 4 katı; 33 bin liradan satılıyor. Şimdi, arkadaşlar, neden İzmir yahu, neden İzmir? Niye? Niye bu butik araziler, kupon araziler? Yahu, GEDAŞ nasıl böyle bir değerleme yapabilir; ya, nasıl yapabilir böyle bir değerlemeyi göz var, izan var? Burada çok ciddi bir kamu zararı var. Ben savcılığa gittim, suç duyurusunda bulundum savcı "Soruşturmaya gerek yok." dedi ya. Kime sormuş, biliyor musunuz? GEDAŞ'a sormuş. Ben GEDAŞ'ı şikâyet ediyorum, "Burada kamu zararı var." diyorum, savcı GEDAŞ'a soruyor, böyle bir şey olabilir mi? Bu konuda ne yapacaksınız? Bu bir örnek.

Bakın, başka bir örnek söyleyeyim size: Yahu, başka bir ballı takas, yine Malatya, yine İzmir; bu sefer Malatya eski hal binası, rezerv alan olarak ilan ettiniz. Kimin burası? Malatya Girişim Grubu, MGG'nin. Kim var bunun içinde? Rönesans var bunun içinde. Burayı MGG, benim basından takip ettiğim kadarıyla 12 milyon ile 15 milyon euro arasında bir bedelle satın alıyor. Daha sonra burası rezerv alan ilan ediliyor, daha sonra buranın karşılığında İzmir'de 54 bin metrekare yer veriyor. Nerede? Karabağlar'da Uzundere Mahallesi'nde, Folkart'ın arkasında. Bunun değeri ne kadar biliyor musunuz? 40 milyon euro, adamlar 15 milyon euroya, almışlar, trampa yapılıyor, İzmir'de 40 milyon euro değerinde arsa veriliyor. Sayın Bakan, bu nasıl olur? Böyle bir şey nasıl olabilir? Bir taraftan rezerv alan mağdurları var, insanlar evlerinden edilmişler, 150 metrekare evin yerine 75 metrekare ev verilmiş, üzerine borçlandırılmış diğer taraftan aynı kanunla rezerv alan ilan edilmiş, holdingler mallarına mal katmışlar. Niye Hatay'daki Ali amcaya, Hasan amcaya Çeşme'den arsa vermiyorsunuz, niye Gölbaşı'ndan arsa vermiyorsunuz, niye Didim'den arsa vermiyorsunuz? Bu olacak iş değil, burada bunun mutlaka ve mutlaka üzerine gidilmesi lazım. Bu bir de şu: Türkiye'de buna benzer ne kadar takas yapıldıysa biz sizden bunların hepsini istiyoruz. Hepsinin dokümanlarını, ne vermişiz, ne almışız; bunların hepsinin dokümanlarını Türkiye Büyük Millet Meclisine vermek zorundasınız. Benim hissiyatım, bu örneklerden sonra gördüğüm şey bu bir organize iştir, burada hata yoktur, kusur yoktur, kasıt vardır burada. Sizin bize bütün takasları bize...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Bakırlıoğlu, bir dakika vereyim.

Buyurun.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Çünkü burada Başkanım bir söz verdi bize, burada bakanlar geldiği zaman sorularına cevap verilecek, ben de bu konuda soru önergesi vermiştim aynı minvalde, o soru önergemizin cevaplarını istiyorum.

Türkiye'de bu Kanun'la yapılmış bütün trampaların dökümünü ne almışız, ne vermişiz bir milletvekili olarak bunu bilmek istiyorum.

Ayrıca sunumunuzda 453 bin konut, köy evi ve iş yerinin yakın zamanda biteceğinden bahsetmişsiniz. 17 Mart 2023'te Cumhurbaşkanlığı resmî raporlarında yapılması gereken konut, iş yeri, köy evi sayısının 850 bin olduğu belirtilmişti yani arada neden fark var? Bu 850 bin hedef vardı, nasıl oldu da 450 bine düştü?