KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, konuşmama, uçak kazasında yitirdiğimiz 20 şehidimizi ve bu vatan için şehit olmuş tüm kahramanlarımızı, gazilerimizi ve ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle anarak başlamak istiyorum.

Şehitlerimizin geride bıraktıkları gözü yaşlı aileleri, yetim kalan evlatları için, gazilerimiz için rütbesi ne olursa olsun görevine devam eden veya şanla, şerefle emekli olan askerlerimiz için ne yapsak azdır. Ordu- millet geleneğinden gelen bir toplum olarak ordumuzla, askerimizle her zaman gurur duyuyoruz. Ailelerinden uzakta, karda, kışta, sınırlarımız içerisinde ve ötesinde özveriyle görev yapan kahraman Mehmetçiklerimizin mağarada metan gazıyla zehirlenerek, güneşin altında bekletilerek, dağda donarak, elli yedi yıllık kargo uçaklarına bindirilerek göz göre göre ölüme gönderilmesini kabul etmemiz mümkün değil Sayın Bakan. Bu yaşananlar "Biz yanıldık, biz tedbir alamadık, dikkatsizlik ettik." diye geçiştirilecek bir konu değildir. Ölenler bir üniforma değil kahraman Türk askeri, insandır onlar. Yaşanan en son uçak kazası olmak üzere bu kazalar araştırılmalı, ihmali olanlar cezalandırılmalıdır. Orada görev yaparken intihar eden askerlerimiz var. Çorum Kayı Köyü'nden Abdüssamet Kıyıklık'ın intihar nedenlerinin araştırılması için Mecliste önerge verdik ama maalesef AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bugün yine bir önergemiz var, inşallah bu AKP ve MHP'li arkadaşlarımız bu askerlerimizin neden intihar ettiğini, neden zor durumda olduklarını biraz olsun anlarlar ve "evet" derler, bir araştırma komisyonu kurarız.

Sabah da söyledim, vatani görevini yaparken kalp krizi veya her ne sebeple olursa olsun yaşamını asker ocağında yitiren rütbeli, rütbesiz tüm askerlerimiz şehit sayılmalıdır, ailelerimizin acısı biraz olsun dindirilmelidir. Sadece Çorum'da askerlik hizmetini yaparken çeşitli nedenlerle yaşamını yitirmiş ancak şehit sayılmamış 300'e yakın askerimiz var. Şehit Sayılmayan Aileler Derneği var Antalya'da ve birçok ilde; bunların bir tanesi Havva Gölbez, bu aileleri dinleyin Sayın Bakan. Siz bu konuyla ilgili topu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına attınız ancak bu ülkede Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir Millî Savunma Bakanı olarak bu durumu çözmek hem sizin hem bizlerin hem de devletimizin borcudur. Bunun için bir kanun düzenlemesi gerekiyorsa biz de destek verelim ve el birliğiyle bu kanunu geçirelim. Türkiye Cumhuriyeti devleti şehitler arasında ayırım yapmayacak, "Kime şehit maaşı bağlayayım." hesabına girmeyecek, gazi maaşları arasında adaletsizlik yapmayacak, emekli askerleri, emekli maaşlarıyla geçinemediği için yeniden çalışmak zorunda bırakmayacak kadar güçlüdür ve kudrettedir. Tüm bunların sağlanması, yaptığınız bütçe hesabından da çok çok önemlidir.

Sayın Bakan Türk ordusunun kahraman mensupları yalnızca terörle değil sosyal ve ekonomik sorunlarla da baş etmek zorunda kalıyor. Tazminat, emekli aylıkları ve kadro konusunda ciddi adaletsizlikler var. Türk Silahlı Kuvvetleri emekli personelinin tamamı yoksulluk; emekli astsubaylar, emekli binbaşılar ve gaziler açlık sınırı altında emekli aylığına mecbur ettiniz. Bir astsubay kıdemli başçavuş emekli olduğunda görevdeyken aldığı maaşın yüzde 43,4'ünü, yine bir kıdemli binbaşı emekli olduğunda görevdeyken aldığı maaşın yüzde 39'unu alabiliyorken bir kıdemli albay 63,7'sini almakta. Aynı prim oranına rağmen bir astsubay, bir albaydan yüzde 71 daha düşük emekli maaşı alıyor. Öte yandan, bir subay 6-7 tane tazminat alırken astsubay bir tazminat bile alamıyor. Tabii ki tüm askerlerimiz eşit şekilde alsın istiyoruz. Yine, 2000 girişli astsubayların öğrenimde geçen süreleri 18 yaş üstündekiler için emekliliğe dâhil edilirken 18 yaş altı olanların dâhil edilmiyor. Cephede ve kışlada rütbe gözetmeksizin omuz omuza görev yapan askerlerimiz arasındaki bu adaletsizlik giderilmeli. Görevi bırakmış olsun, görev başında olsun, uzman çavuşlar, her Türk askeri gibi birilerinin iki dudağının arasına sığmayacak kadar kıymetlidir. Onları ellerinde evraklarıyla kurum kurum gezdirmekse AKP'nin bir ayıbıdır. Yaşanan mağduriyetin bitirilmesi ve kahramanların haklarının teslimi için Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan uzman erbaş ve sözleşmeli erlerin memuriyet kadrosuna atanmasının önü açılmalıdır, bu Cumhurbaşkanının da bir sözüdür, komutanın sözü yerde kalmaz.

Gazilerin maaşları arasında ciddi bir uçurum ve ayırım söz konusu. Örneğin, bir asker ile aynı tarih ve aynı çatışmada yaralanarak malul hâle gelen askerliğini yedek subay ve yedek astsubay olarak yapan personel, yıllara sarih olarak emsalinin maaşını almaktadır. Er malul gazilerin almış olduğu maaşsa açlık sınırının altında kalmakta ve aradaki makas her gün açılmakta, bu sebeple emsal maaş alan muvazzaflar ve erler arasındaki adaletsizliğin ve ayrımcılığın bir an önce giderilmesi gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)