MUHARREM ERKEK (Çanakkale) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Ben de değerli arkadaşlarımın görüşlerine katıldığımı öncelikle ifade etmek istiyorum. Evet, bir siyasi ahlak yasamız mutlaka olmalı. Zaten görülüyor ki temel sorunumuz, ülkemizde bir türlü siyasetin demokratikleşememesi ve siyasetin etik kurallarının belirlenmemiş olması maalesef. Ama bunu şeklen yapacaksak birçok şeyde olduğu gibi hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Evet, Siyasi Etik Yasası'nı biz de destekliyoruz ama bu taslak gerçekten son derece eksik ve yasanın amacına, ruhuna uygun olmayan bazı düzenlemeler de var. Mesela, bu tasarıda Başbakan ve bakanların durumu net değil ki onların da görevleri süresince kontrolü altında olan varlıkların portföy yönetimi düzenlenmeli. Mesela, birçok çağdaş demokraside görev süresince biliyorsunuz birçok işletmeler, varlıklar kayyuma devredilir. Bu konuda bir düzenleme yok, siyasetin finansmanıyla ilgili hiçbir açıklık yok. Siyasi partilerin ve seçimlerde adayların harcamaları nasıl şeffaflaştırılacak, nasıl etik ve yasal kurallara bağlanacak? Bu konuda hiçbir düzenleme yok. Bir siyasi partiden başka bir siyasi partiye geçerken eğer doğrudan veya dolaylı bir menfaat temini varsa, bu milletvekilinin durumu ne olacak; üyeliği düşecek mi düşmeyecek mi? Bununla ilgili bir düzenleme yok. Siyaset, medya, ticaret ilişkileriyle ilgili etik kurallar belirlenmemiş yani sadece şeklen bir "Siyasi Etik Yasa'mız çıktı." demek için hazırlanmış bir taslak gibi görüyorum ben ve bunu da muhalefet olsun diye söylemiyorum. Eğer çıkartacaksak gerçekten doğru bir şekilde bir siyasi etik yasası çıkartalım ve geleceğe de bu konuda siyasetin daha sağlıklı bir şekilde ve evet, siyasetin saygınlık kazanması açısından da bu çok önemli.

Maddelerde görüşüleceği için tek tek girmiyorum ama birkaç konuya da değinmek istiyorum. İşte, onun için alt komisyona gitmeli ve bunlar sağlıklı bir şekilde irdelenmeli ki birçok konu var burada irdelenmesi gereken. Mesela, bu etik kurallara aykırı hareketler dokunulmazlık kapsamında mı olacak olmayacak mı? Milletvekili dokunulmazlığı da söz konusu ve onunla ilgili de bir açıklık yok; onu da mutlaka tartışmamız gerekiyor. En önemlisi, Siyasi Etik Komisyonunun oluşma şekli. Eğer Siyasi Etik Komisyonunu siz İç Tüzük'ün 11'inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen oranlara göre düzenlerseniz bu yasa hiçbir şekilde amacına ulaşmaz, güven de vermez topluma. O zaman, soruşturma komisyonlarında olduğu gibi, maalesef çoğunluğun, iktidar kim olursa olsun çoğunluğun takdirine bırakırız her şeyi. Zaten siyasi etik kurullarında her parti olağanüstü özel durumlar olmadığı sürece kendi milletvekilini koruma içgüdüsüyle hareket edecektir. Buna itiraz yalnızca ilgili milletvekili ve başkana ait. Ee, başkanı da çoğunluğun belirlediği bir sistemde komisyonda da çoğunluğun çoğunluğunu sağlarsanız bu Siyasi Etik Yasası amacına ulaşmaz. Anayasa Uzlaşma Komisyonunda olduğu gibi eşit temsil bizce çok daha güven veren, çok daha saygın, çok daha anlamlı olur diye düşünüyoruz. Bu konuda ve işte birçok konu var konuşmamız gereken, tartışmamız gereken. Ben de arkadaşlarım gibi bunun alt komisyona mutlaka gitmesi gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ederim.