| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .11.2025 |
EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Sayın Bakanım, değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakan Yardımcılarım, değerli komutanlarımız, değerli bürokratlarımız; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tüm şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi saygıyla yâd ederek konuşmama başlamak istiyorum.
Mete Han'dan günümüze uzanan devlet aklını ve milletimizin evlatlarının canıyla yazdığı bu mirası konuşuyoruz. Önce şunun altını çiziyorum: Türk Silahlı Kuvvetleri bir partinin değil 85 milyonun ordusudur, 86 milyonun ordusudur ve bu orduyu günübirlik siyasi iddialarla yıpratmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bu iddialar karşısında gerçekleri ortaya koymak elbette ki bizim görevimizdir ancak öncesinde Sayın Bakanım, bu yıl Elâzığ ziyaretinizde temelini attığınız Motor ve Şanzıman Yenileştirme Tesisi ile 54'üncü Bakım Fabrika Müdürlüğü Savunma Sanayimize güç katacak stratejik bir adım olmuştur. Bu yatırımla bölgenin millî üretim kapasitesi artacak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin lojistik gücü güçlenecek, yerli teknolojilerin kabiliyetleri genişleyecektir. Sayın Bakanım, bu vesileyle başta siz olmak üzere emek verenlere teşekkür ediyorum. Tabii ki bir başka teşekkür de geçtiğimiz ay emekli olan, bu yatırımda büyük emeği, gayreti olan kıymetli hemşehrim Bakan Yardımcımız Şuay Alpay Bey'e, ilimize ve ülkemize on yıl boyunca verdiği hizmetlerden dolayı da şükranlarımı sunuyorum. Allah sağlıklı, huzurlu ömürler versin Sayın Bakanımıza.
Sayın Bakanım, burada bir ifadede bulunuldu, "Damat ve kayınpederi ülke ülke gezerek SİHA satıyor." denildi. Bu kadar basitlik olur mu, bu kadar nefret, kin, haset olur mu? Ülkenin savunma kabiliyetine çağ atlatan, tek derdi tek bir kahraman askerimizin burnu kanamasın diye kendisini, hayatını bilime ve ülkesine vakfeden bir şahsiyete ve liderimize yönelik bu kabul edilemez cümleleri sarf eden hatibi gerçekten ayıpladığımızı da ifade etmek istiyorum.
Birincisi, Türk SIHA'ları artık dünya markasıdır. Bu damat dediğiniz, damat üzerinden küçültülebilecek bir başarı değildir. Dünya SİHA satışlarının burada yüzde 65'i eğer Türkiye'de satılıyorsa, Türkiye'den gidiyorsa bu ülkenin evlatlarıyla kim olursa olsun ancak şeref duyulur, onur duyulur ve teşekkür edilir. "Damat." diyerek bu seviyeyi, saygınlığı düşürmemek gerekir.
İkincisi, ihracat devlet politikası, ekonomi politikası ve dış politika başarısıdır. Türkiye insansız hava araçlarını Polonya'ya, Ukrayna'ya, Körfez ülkelerine, Afrika ülkelerine ve birçok ülkeye satıyorsa bu millî gelir, caydırıcılık ve askerî diplomasi demektir. Bütün dünyada bugün 30'dan fazla ülke Türk SİHA'larını kullanıyor. Soruyorum: Bu başarıyı "Damat." diyerek küçümsemek kime ne kazandırır? Türkiye'nin gücünü mü yoksa bir partinin kıskançlığını mı gösterir? Bunu da aziz milletimizin takdirlerine bırakıyorum.
Burada, yine "Türk Silahlı Kuvvetleri siyasallaştı." iddiasında bulunuldu. Bu tamamen temelsizdir. Siyasallaşmış bir orduya uluslararası komuta verilmez. Oysa bugün ülkemiz Kosova Barış Gücü Komutanlığını yürütüyor. Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Türkiye'nin komutasında. NATO'nun 5 görev gücünden 2'sini tek başına üstlenebilen nadir ülkelerden biridir ülkemiz, gurur duyun. 92 ülkeyle askerî çerçeve anlaşması, 66 ülkeyle askerî eğitim iş birliği bulunan bir NATO gücüdür Türkiye. Sayın Bakanımızın da sunumu ortadadır. Türk Silahlı Kuvvetleri 194 ulusal ve uluslararası tatbikat icra etmiştir. Bu tabloya rağmen "Ordu siyasallaştı." demek siyaset yapmanın değil kuru bir suçlamanın ötesine geçmez.
Yine "Komuta yapısı bozuldu." iddiasında bulunuldu. Avrupa orduları personel ve hazırlık sıkıntısı yaşarken Türkiye tam tersine kapasitesini artırmıştır. Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri tam teçhizatlı komando tugayları, İHA, SİHA ve insansız kara, deniz sistemleri, KALKAN II radarları, Çelik Kubbe hava savunma mimarisi, modern nişangâh ve elektro-optik sistemler, ALTAY tankı entegrasyonuyla dünyanın en yüksek hazırlık seviyesine sahip ordularından biridir. Bu tablo komuta birliğinin bozulmadığını aksine kurumsal gücün zirveye çıktığını göstermektedir.
Yine, 15 Temmuz bahane ediliyor "15 Temmuza ortam sağlandı." deniliyor. Bu da asla kabul edilebilecek bir şey değildir. Bakınız, eğer kimlerin bu yapıyı güçlendirdiğini öğrenmek istiyorsanız, Kasım Gülek'in Genel Sekreterliği dönemine kadar gidebilirsiniz. Bu FETÖ elebaşını CIA'yle kim tanıştırmış, kim bu ülkenin başına musallat etmiş, oralara kadar gidebilirsiniz. 15 Temmuz bu milletin yaşadığı en kanlı terör saldırısıdır.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bravo ya!
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - O zaman Cumhurbaşkanı neden "Kandırıldık." dedi?
SEYİT TORUN (Ordu) - "Ne istediyse verdik." diyen kim?
MUSTAFA ERDEM (Antalya) - "Ne istediyse verdik." diyen kim?
EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Gazi Meclisimiz bombalanmıştır, 252 vatan evladımız şehit edilmiştir. Bu süreçte 24.002 FETÖ mensubu TSK'den ihraç edilmiş, 2.225 rütbe geri alma işlemi yapılmıştır. Bunlar bahane değil devletin hayatta kalma refleksi, aziz milletimizin korunması refleksidir. Bu temizlik yapılmasaydı bugün ne sınırlarımızı koruyabilir ne Suriye'deki terör kaynağında yok edilebilir ne de NATO'nun 2'nci büyük ordusu olarak görev yapabilirdik.
"Personel temini siyasallaştı." denildi. Parti ordusu oluşturulduğu iddiasında bulunuldu. Bunlar tamamen gerçek dışıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri iki bin yıldır bu devletin ordusudur, bu milletin ordusudur. Hiçbir siyasi görüşün ordusu değildir ve olmayacaktır. Personel temini tamamen Millî Savunma Üniversitesi yeterlilik sistemine, objektif testlere, sağlık ve güvenlik soruşturmalarına dayalıdır. 2025 yılında 328 bin 936 yükümlü silah altına alınmış, 2019'dan bu yana da 3,8 milyon yükümlü askerlik sistemine tabi olmuştur. Bu rakamlar siyasallaşmayı değil profesyonelleşmeyi göstermektedir.
Yine "Türk Silahlı Kuvvetleri eğitim sisteminde zafiyet var." İddiasında bulunuldu burada. Bugün Türk Silahlı Kuvvetlerinin eğitim seviyesi son otuz yılın en yüksek noktasındadır. Modern harp konseptleri, yapay zekâ destekli analist sistemleri, özel operasyon birliklerinin ileri seviye eğitimleri sistemin çöktüğünü değil çağ atladığını işaret eder.
"Askerî sağlık sistemi çöktü." iddiasında da bulunuldu. Bakanlığın verileri açıktır, 2 adet tomografi cihazı seyyar hastanelere teslim aşamasında, 7.100 acil müdahale çantası, KKTC, Libya, Afrin, İdlib'de seyyar hastaneler faal durumdadır; Gülhanede 840 askerî tabip adayı eğitim görmektedir; 4.596 tıbbi cihaz bakımdan, 3.997 cihaz kalibrasyondan geçirilmiştir ve bu tabloya rağmen "Sağlık sistemimiz çöktü." demek gerçeğe sırt çevirmektir.
"Envanter eski, uçaklar yaşlı." iddiasında bulunuldu. Bu da çok inandırıcı değildir. Türkiye bugün savunma modernizasyonunda dünya literatürüne girmiş bir ülkedir. ALTAY tankı teslim edildi. KAAN, HÜRJET, KIZILELMA için uluslararası talepler var. Birleşik Krallık'la 20 Eurofighter için çalışma başlatıldı, Katar ve Umman'la ek tedarik süreci işlemektedir. Yine KORKUT, HİSAR, SİPER entegre hava savunma sistemleri kurulmuştur. Bu tabloya, bu gerçeklere rağmen kim "Envanter eski." diyebilir? Bunu da yine aziz milletimizin takdirine bırakıyoruz.
Savunma sanayisinin yandaş kayırma alanına dönüştüğü iddiası gerçek dışıdır. Savunma projeleri, ASFAT, Makine ve Kimya Endüstrisi, askerî fabrikalar, tersaneler Savunma Sanayii Başkanlığının eliyle yürütülmektedir. İHA, SİHA, denizaltı, radar, tank, füze sistemleri yandaş değil devletin projesidir. Bugün 30'dan fazla ülke Türk SİHA'larını az önce ifade ettiğimiz gibi kullanıyorsa bu bir kişinin değil Türkiye'nin başarısıdır.
Hudut güvenliği ve terörle mücadelede tablo nettir.
İSKENDER BAYHAN (İstanbul) - O zaman kamulaştırın da rahat rahat, kurtulalım.
EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Milletimiz sizi iktidara getirirse siz bunları değerlendirirsiniz.
Evet, hudut güvenliği ve...
İSKENDER BAYHAN (İstanbul) - Biz iktidara gelince hepsi olacak.
EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Hayalinizde yaşayın siz.
Hudut güvenliği ve terörle mücadelede tablo nettir. 60 bin personel hudutlarda görev yapıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Başkanım, bitireceğim.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Evet, buyurun, bitirelim.
EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - 740 kilometre elektrooptik kule hattı kurulmuştur. Sınırda yüzde 97 oranında hendek, duvar tamamlanmıştır. 59.105 kaçak geçiş girişimi engellenmiştir. Yalnızca bu yıl 164 terörist hudutta yakalanmıştır. 34 ülke sınır güvenlik sistemlerimizi yerinde incelemek için ülkemize gelmiştir. Bu tabloya "Yanlış yönetim." demek yapılanları inkâr etmektir, görmemektir veya görmezden gelmektedir.
Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli üyeler; bugün burada Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan iddialara cevaplar vermeye çalıştık ama daha önemlisi, şunu ifade etmeye çalıştık: Bu ordu siyasetin değil, milletin ordusudur ve bugün hazır olma seviyesiyle, terörü sınır ötesinde yok eden kabiliyetiyle, KAAN, SİPER, ALTAY, MİLGEM, KIZILELMA modernizasyonuyla, NATO görevleriyle Türk Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordularından biri hâline gelmiştir diyor, 2026 bütçesinin hayırlı olmasını...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)