| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .11.2025 |
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Sayın Komisyon Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Askerlik, dünyanın en eski ve en onurlu mesleklerinden biridir. Bu görevi yerine getirmek belirli fiziki şartların yanında cesareti, vatan sevgisini, millî ve manevi değerlere güçlü bir bağlılığı gerektirir. Bu vasıfları tarih boyunca en üst seviyede temsil eden Türk milleti daima dünyanın en güçlü ordularına sahip olmuştur. Asker millet olarak tarihe şan katan Türkler için sayısal çoğunluk ve teknik donanım hiçbir zaman tek başına belirleyici olmamıştır. Kahraman ordumuzun inancı, cesareti, zekâsı ve tecrübesiyle nice zaferler kazanılmıştır. Bizim bu millî özelliklerimiz eğitim ve donanımla güçlendirildiği zaman önümüzde kimsenin duramayacağını cümle cihan bilir.
İki bin iki yüz yıllık devlet tecrübesiyle askerlik vazifesini ifa etmekte olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz cesur, disiplinli ve fedakâr mensupları; yüksek hareket kabiliyeti, caydırıcı kuvvet yapısı ve yürüttüğü modernizasyon çalışmalarıyla bugün de dünyanın en saygın orduları arasında yer almaktadır. Bir yandan ülkemizin sınırlarını başarıyla koruyup diğer yandan dünyanın çeşitli bölgelerinde barış için faaliyetlerini sürdürürken milletimizin gurur kaynağı olmaktadır. Dün Malazgirt'te, Mohaç'ta, Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Sakarya'da, Kore'de, Kıbrıs'ta zaferler kazanan kahraman ordumuz bugün sınır ötesi harekâtlarda destanlar yazmaya devam etmektedir.
Terör örgütlerini kullanarak ülkemizi kuşatmaya kalkanlar; karada, denizde ve havadaki haklarımıza mani olmaya çalışanlar, karşılarında daima kahraman ordumuzu bulmaktadır. Vatanımıza, bayrağımıza, birliğimize, beraberliğimize ve demokrasimize karşı düşmanca tavır sergileyenlere karşı tarihe geçecek başarılar elde etmektedir. Gerek sınırlarımızın içinde gerek Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı ve Pençe harekâtlarıyla hudutlarımız dışında teröre göz açtırmamaktadır.
Değerli milletvekilleri, milletçe gurur duyduğumuz bu ordunun kurmay kadrosu 2016'dan bugüne Millî Savunma Üniversitemizin çatısı altında yetişmektedir. Millî Savunma Üniversitemiz köklü askerî eğitim geleneğini modern, bilimsel yöntemlerle birleştiren disiplinli, vizyoner ve stratejik düşünceyi merkeze alan seçkin bir eğitim yuvasıdır.
CAVİT ARI (Antalya) -
Gittiniz mi hiç? Gördünüz mü?
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Gittim, gördüm.
Alanında uzman akademik kadrosu, ileri teknoloji imkânları, millî hedeflere bağlılık anlayışıyla geleceğin komutanlarını, liderlerini ve savunma uzmanlarını yetiştiriyor.
Değerli milletvekilleri, küresel ağırlık merkezlerinin yer değiştirdiği, güç dengelerinin yeniden belirlendiği, uluslararası rekabetin giderek kızıştığı bir süreçten geçiyoruz. Her gün yeni bir kriz haberiyle uyanıyoruz. İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan uluslararası sistem çatırdıyor ve güçlünün haklı olduğu bir anlayış maalesef yeniden inşa ediliyor. Çünkü haklının hakkını arayacağı uluslararası mekanizmalar kendilerinden beklenen görevi yapamıyor. Türkiye gerek coğrafi konumu gerek tarihî, beşerî, kültürel bağları itibarıyla bu yeni statükonun etkilerini en çok hisseden ülkelerden biridir.
Gazze'de iki yıldır devam eden soykırımın, İsrail'in coğrafyamızı istikrarsızlaştırmaya dönük saldırılarının, Rusya ile Ukrayna arasında bitmek bilmeyen savaşın, Güney Asya'dan Kuzey Afrika'ya, Balkanlardan Güney Kafkasya'ya çok geniş bir bölgede cereyan eden sıcak gerilimlerin tamamı ülkemizi ilgilendirmektedir; tedbir almamızı, müdahil olmamızı gerektirmektedir. Gazze'de insani yardım malzemesi girişine izin verilmediği için açlıktan bir deri bir kemik kalmış çocukların derdi bizim derdimizdir. On üç buçuk yıldır zulmün altında, 8 Aralık devrimiyle umutların yeniden yeşerdiği Suriye'ye yönelik saldırılar bizim sorunumuzdur. Karadeniz'in güvenliğini tehlikeye atan sıcak çatışmalar, aynı şekilde bizim için büyük bir endişe kaynağıdır. Libya'dan Sudan'a, Pakistan'dan Afganistan'a nerede bir sıkıntı, çatışma, istikrarsızlık varsa tamamı ülkemiz için dikkatle takip edilmesi gereken hassas konulardır.
Biz bazı devletler gibi emperyal hedefler gütmüyoruz; bizim siyasetimiz barış, adalet, uluslararası hukuk, egemenliğe saygı, hakkaniyet ve dayanışma ilkeleri üzerine kuruludur. O sebeple nerede bir haksızlık, adaletsizlik ve zulüm görsek belli bir üslup içinde tepkimizi ortaya koyuyoruz kimseden çekinmeden. Sayın Cumhurbaşkanımız kürsüye çıktığı zaman sadece bizim değil, zulümlere isyan eden bütün insanlığın hislerine tercüman oluyor. Türkiye olarak en başından itibaren adil ve sürdürülebilir bir dünya nizamı için her platformda gayret sarf ediyoruz. Aynı zamanda; barış, huzur, güvenlik ve refah istiyorsak caydırıcılığımızın en üst seviyede olması gerektiğini biliyoruz. Eğer kendi vatanımızda izzetimizle, şerefimizle, başımız dik alnımız açık bir şekilde yaşamak istiyorsak savunma yeteneklerimizi güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Şüphesiz bunun yolu da yerli ve millî savunma sanayisinden geçiyor.
Türkiye yakın tarihinde savunma alanında ciddi sınamalarla karşılaşmış bir ülkedir. Dışa bağımlı olmanın sonuçlarını pek çok kez tecrübe ettik. 1960'lı yıllarda, Kıbrıs hadiselerinde ve 1990'lı yıllarda terörle mücadelede maalesef dost ve müttefik ülkelerden yeterli desteği alamadık. Kıbrıs Türkü'nün hukukunu korumak amacıyla gerçekleştirdiğimiz 1974 Harekâtı sonrasında ambargolar âdeta zirveye çıktı. Bakım için gönderdiğimiz uçaklarımız alıkonuldu, telsiz gibi en temel iletişim bile ülkemize verilmedi. Esad rejimiyle yaşadığımız gerilimde de yine aynı vefasızlığı gördük. Hava savunma kapasitemizi güçlendirme arayışımızda daima engellerle karşılaştık. Hava sahamızın sürekli ihlal edildiği günlerde hava savunma sistemleri ülkemizden sökülüp götürüldü. Libya'dan Karabağ'daki işgalin sonlandırılmasına kadar pek çok yerde benzer uygulamalar devam etti. Her ambargo, her baskı, her haksızlık yeni bir arayışa sevk etti. Bütün gücümüzü kullanarak ihtiyaçlarımızı kendi imkânlarımızla karşılamaya başladık. Dün ambargolara, çifte standartlara ve diplomatik baskılara maruz kalan Türkiye, bugün savunma ürünleriyle dünya piyasalarına mührünü vuruyor. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle "Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz." dedi. Öz kaynaklarımızı harekete geçirerek bu alanda kısa sürede ciddi mesafe katettik.
CAVİT ARI (Antalya) -
Sayın Vekilim, motor yokmuş, motor; öyle diyorlar!
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Bugün bulunduğumuz noktaya baktığımızda, zırhlı muharebe ve deniz araçlarından insansız hava araçlarına, elektronik harp sistemlerinden silah ve mühimmata geniş bir yelpazede hızla gelişen savunma sanayimizi görüyoruz. Bu alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer almanın haklı kıvancını yaşıyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) -
Sayın Vekilim, bu KAAN'ın motoru yapıldı mı, bir sorabilir miyiz Sayın Bakana?
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Sorarız, bitsin.
Kıymetli milletvekilleri, bir yandan insani ve proaktif bir dış politika izlerken diğer yandan savunma ve güvenlik yatırımlarımıza hız verdik. Tasarımdan seri üretime, AR-GE çalışmalarımızdan inovasyon sürecine Türk savunma sanayisine çağ atlattık. Bir dönem, temel attığımızda, olan dışa bağımlılığı ciddi ölçüde azalttık. Göreve geldiğimizde yüzde 20 seviyesinde olan savunma sanayimizin yerlilik oranı bugün yüzde 80'lerin üzerine çıktı. Sektördeki 3.500'ü aşkın firmamız 100 bin kişilik nitelikli personel kadrosuyla çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürüyor. Türk savunma sanayisi bugün 1.380'in üzerinde proje sayısıyla, 2 milyar doları aşan cirosuyla, geniş ürün yelpazesiyle âdeta destan yazıyor. Güvenlik birimlerimizin neredeyse tüm ihtiyaçlarını kendi kaynaklarımızla en etkin şekilde karşılıyoruz.
Yerli üretim, güvenlik güçlerimizin terörle mücadele operasyonlarında, yurt içi ve yurt dışındaki harekâtlarımızda etkin rol oynuyor. İHA ve SİHA teknolojisinde dünyanın önde gelen 3 ülkesinden biriyiz. Bugün, dünyanın en büyük 100 savunma sanayi firması arasında 5 Türk firması yer alıyor. Geçen sene dünyada satılan her 100 İHA'dan 65'ini Türk firmalar tedarik etti. Özellikle SİHA'larımızın oyun değiştiren konsepti küresel ölçekte büyük yankı uyandırıyor, geleneksel taktik ve stratejiye dönüştürüyor.
Aynı şekilde, dünyada kendi savaş gemisini tasarlayan, geliştiren 10 ülkeden 1'i şu anda Türkiye'dir. TCG, Heybeliada'da, TCG Büyükada'da, TCG Burgaz'da, TCG Kınalıada'da. Millî gemi projemizin her bir eseriyle milletimiz gurur duymaktadır. Ana yükleyicimiz, alt yükleyicimiz, KOBİ'lerimiz, araştırma kuruluşlarımız ve üniversitelerimiz geliştirdikleri özgün ürünlerle ihracat hanemizi yeni yıldızlarla süslüyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Biz Kırıkkale tüfeğiyle Millî Mücadele'yi kazanmış ülkeyiz.
CAVİT ARI (Antalya) - Tank Palet ne oldu, bir de onu soralım.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Heyecanlandığını biliyorum. Sen de konuşmanda dile getirirsin.
CAVİT ARI (Antalya) - Hayır, soruyorum Tank Palet ne oldu diye.
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Şunu büyük bir gururla ifade etmek istiyorum: Türkiye bugün dünyadaki en büyük 11'inci savunma ihracat firmasıdır. İnsansız hava aracımız, millî gemi projemiz, elektronik sistemlerimiz, kara araçlarımız, SİHA ve mühimmatlarımız takdir ve talep ediliyor. Savunma sanayi şirketlerimiz geçtiğimiz sene tam 180 farklı ülkeye ürün ihraç ederek ciddi bir başarıya imza attı.
Şu rakamlar dikkat çekicidir: 2024 yılında savunma ve havacılık alanındaki ihracatımız NATO ve hizmet ihracatları dâhil olmak üzere yüzde 29'luk artışla 7 milyar 154 milyon dolara ulaşarak yeni bir rekor kırmıştır. Böylece, 2024 hedefimiz olan 6,5 milyar doların, yüzde 11'in üzerine çıktık. 2025 Haziran ayı ihracatımız bir önceki yıla oranla yüzde 10,4 artarak 623 milyon dolara ulaştı. Son on iki aydaki ihracatımız ise geçtiğimiz yıla göre yüzde 23,1 düzeyinde artışla 7,5 milyar dolar seviyesini gördü. Proje sayımız 1.300'ü aştı. Toplam proje hacmimiz 100 milyar doları geçti. Bu rakamlar, öyle kuru istatistik değil, bir milletin yeniden doğuşunun ispatıdır.
CAVİT ARI (Antalya) - Bu millet zaten 1923'te cumhuriyetle beraber doğdu Sayın Vekilim.
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla Türkiye savunma sanayisinde büyük bir devrim yaptı; övünün, gurur duyun.
CAVİT ARI (Antalya) - Bu millet zaten cumhuriyetle beraber, Kurtuluş Savaşı'yla beraber doğdu. Sen nerede yaşıyorsun?
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Değerli milletvekilleri, insansız kara araçlarımızla, zırhlılarımızla terörle mücadelede destan yazıyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Bu millet zaten doğdu Sayın Vekilim.
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Övünebilirsiniz, üzülmeyin.
CAVİT ARI (Antalya) - Bu millet zaten doğmuştu.
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - FIRTINA obüslerimiz teröristlere göz açtırmıyor, Kirpi zırhlı araçlarımız askerlerimizi mayın tehdidinden koruyor. MIZRAK tanksavar füzemiz hedefi 12'den vuruyor. COBRA ll'lerimiz en zorlu arazi şartlarında, en tehlikeli görevlerde hiçbir zırhlı aracın sunamadığı hareket kabiliyetini sunuyor. Bir zamanlar "Türkler tank yapacak." diye burun kıvıranlara gururla ALTAY tankımızı gösteriyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Nerede?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Her yerde.
CAVİT ARI (Antalya) - Bir görseydik keşke.
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Savunma sanayimizin en büyük ihracatı olan yerli motorlar en seri üretim içinde, çalışmalarımız aralıksız sürüyor.
Mavi vatan haklarını bilen, koruyan, savunan Türkiye'nin kontrolünde millî savaş gemilerimiz Akdeniz'de ve Karadeniz'de dalgaları yarıyor. Denizaltılarımız Anadolu'muzu gururla seyrüsefer ediyor. İnsansız deniz aracımız mavi sularda nöbet tutuyor. Gök Vatan da aynı şekilde; bir zamanlar hayalini kurduğumuz İHA'lar, SİHA'lar bugün göklerde süzülüyor, Bayraktar TB2'lerimiz terörün kökünü kazıyor, millî muharip uçağımız KAAN daha şimdiden gökleri fethetmeye başladı, Endonezya'yla 48 uçaklık anlaşma imzaladık, insansız savaş uçağımız KIZILELMA harp sanatında yeni bir sayfa açıyor, ATAK helikopterimiz Sınırlarımızı koruyor, Çelik Kubbe'mizle hava sahamızı muhafaza altına alıyoruz. Dünyanın ilk SİHA TCG Anadolu ve 5'inci Millî Muharip Uçağı KAAN gibi markalarla sektöre mührünü vuran Türkiye, bugün 850 farklı proje üzerinde titiz bir çalışma yürütüyor. Bu tablo, Türk mühendisliğinin ulaştığı seviyesini ve uluslararası rekabet gücünü ortaya koyuyor.
Değerli milletvekilleri, bütün bu başarıların altında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, Millî Savunma Bakanımızın, kahraman ordumuzun, fedakâr mühendislerimizin ve topyekûn bir milletin imzası var. Bunu dile getirmekten büyük gurur duyuyoruz, şunu da belirtmekte fayda görüyorum: Ülke olarak en önemli avantajımız nitelikli ve dinamik insan gücümüzdür. Savunma sanayi başta olmak üzere her alanda teknolojik atılımımızı çok daha ilerilere taşıyacak yetişmiş insan gücüne sahibiz. Bunu daha da geliştirmekte kararlıyız. Lazer ve elektromanyetik silah sistemleri, otonom sistemler, siber güvenlik, kuantum teknolojisi ve yapay zekâ gibi alanlarda ilerleyeceğimiz doğru stratejilerle yakın gelecekte rekabet gücümüzü inşallah daha da artıracağız. Türk savunma sektörüyle gurur duyuyoruz. İnşallah, gelecekte çok daha iyi seviyede olacağımıza yürekten inanıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu günden güne büyüyen, gidişe savunma sanayimiz bir taraftan Silahlı Kuvvetlerimizin teknolojik ihtiyaçlarını karşılarken bir taraftan da yeni istihdam sahaları açılmasına vesile oluyor. Ülkemizin güvenliği ve stratejik bağımsızına hizmet eden bu sektör aynı zamanda ekonomimizi dış tehditlere karşı daha dayanıklı kılıyor. Yaklaşık 3.500 firma ve 20 milyar dolara yaklaşan üretim hacmiyle savunma sanayi, Türkiye ekonomisine büyük bir katkı sunuyor. İstihdamda çok önemli bir role sahip olan savunma sanayi bugün 100 binden fazla insanımıza iş imkânı sağlıyor. 2025 ilk yarısında savunma ihracatımız 2 milyar 400 milyon dolar oldu. Sene sonunda inşallah 6 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz. Ankara başta olmak üzere birçok şehrimizde seferberlik ruhuyla çalışılıyor, üretiyor ve savunma sanayimizin şahlanmasını sağlıyor. Çok yakın zamanda memleketim Kırşehir'de bu seferberliğe katılacağını sizlere bildirmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Millî Savunma Bakanımız Sayın Yaşar Güler'in müjdesi Kırşehirli vatandaşlarımız nezdinde ekonomide hem de stratejik bakımdan büyük umutlar doğurdu. Şehrimize kurulması planlanan bu tesiste yüzlerce insanımız istihdam edilecek, aynı zamanda savunma sanayimizin ihtiyaç duyduğu birçok parçanın yerli imkânlarla üretilmesi sağlanacak. Makine kimya fabrikasının şehrimize kurulması için desteklerini esirgemeyen Sayın Bakanımıza, ilimize yönelik takdir ve teveccühlerinden dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza şahsım ve hemşehrilerim adına teşekkür ediyorum. Bu yatırımın ilimizde istihdamı arttırmasına, şehrimizin büyümesine ve gelişmesine vesile olacaktır.
Değerli milletvekilleri, küresel güç Türkiye, vizyonuyla savunma sanayisinde tam bağımsız Türkiye yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Savunma sanayisinde "Millî Yetkinlik Hamlesi" adını verdiğimiz büyük bir dönüşüm başlattık. Millî Yetkinlik Hamlesi'yle savunma sanayi ekonomisi içerisinde sistematik bir yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Bu alandaki çalışmalarımızla, savunma ve güvenlik yatırımlarımızla dosta güven, düşmana korku vermeye devam edeceğiz. Güçlü ordu, güçlü Türkiye şiarıyla Millî Savunma Bakanlığımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. 21'inci asrı Türkiye Yüzyılı yapmak için ordu-millet el ele birlikte mücadele edeceğiz. Rabb'im hepimizin yar ve yardımcısı olsun.
Sözlerimi tamamlarken Türkiye'nin güçlü ordusuyla daha huzurlu, daha müreffeh bir geleceğe yürüyeceğine olan inancımı tekrar ifade ediyorum. Bu vesileyle, Cumhurbaşkanımız Başkomutanımız Sayın, Recep Tayyip Erdoğan'a güçlü ve dirayetli liderliği için şükranlarımı sunuyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - Bu ülkede bir tane Başkomutan var, bir tane. Bir tane Başkomutan var. Bu ülkenin Başkomutanı bellidir ve kim olduğu da bellidir, yeni Başkomutan yaratmaya çalışmayın.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kanunlarda öyle, Anayasa'da var, bir de yaşayan Cumhurbaşkanlarından bahsediyor.
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Ülkemizin savunma sanayisinde küresel aktörlerden biri olmasını sağlayacak hamlelerle istikamet eden, milletimizin huzur ve refahı, devletimizin bekası, sınırlarımızın güvenliği için fedakârca gayret gösteren bilgisi, tecrübesi, vizyonu yaklaşımıyla daima güven ve itimat telkin eden Millî Savunma Bakanımız Sayın Yaşar Güler'e ve onun şahsında istikbalimizin ve istiklal için gece gündüz demeden gayret gösteren bütün Mehmetçiklere teşekkür ediyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - Başkomutan bellidir.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Parti genel başkanından Başkomutan olur mu ya?
CAVİT ARI (Antalya) - Başkomutanlık meydanlarda alınır, meydanlarda.
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün gazilerimizi hürmetle yâd ediyorum. Vatan, millet, ezan, bayrak için canlarını feda eden bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Önce bir cepheye gönder ondan sonra.
NECMETTİN ERKAN (Kırşehir) - Millî Savunma Bakanlığımızın 2026 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum, sizleri saygıyla selamlıyorum.