KOMİSYON KONUŞMASI

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Birincisi: Sizi tanıyorum, Urfa Milletvekili olarak geçen dönemden de tanıyorum ama bir sitemim var, bunu belirtmek zorundayım. Özellikle, geçen hafta perşembe günü beklediğimiz toplantıyı iptal ettiniz. İptal ettikten sonra da apar topar cuma günü uykudaki bir milletvekilini getirerek burada muhalefetin olmadığı bir toplantıda karar aldınız. Bunlar yani Komisyonun sağlıklı çalışması için bu tür Avrupa Birliği Uyum Komisyonu gibi komisyonlarda olmaması gereken şeyler. Özellikle, ben kendi adıma bundan rahatsız olduğumu, sitemimi iletmek istiyorum. Siz bir Başkan olarak AKP komisyonunun başkanı değilsiniz, siz Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Başkanısınız. Bizim burada da bulunabilecek ortamları yaratmanız gerekir. Yani, sizin şahsi bir sorununuz olabilir, o gün, perşembe günü Başkan Vekili burada toplantıyı yapabilirdi. Bu tür şeyler olmazsa biz mutlu oluruz. Ben özellikle şahsi olarak sizden bunlara dikkat etmenizi bekliyorum. Bu tür tavırlar olmamalı. Çünkü, Avrupa Birliğiyle ilgili gerçekten önemli konular görüşülüyor burada. En azından birbirimizin görüşlerini alıp muhalefet şerhimizi yazmak ya da önerilerimizi almanız gerekir diye düşünüyorum. Bu tür şeyler olmasın, rica ediyorum. Önce rica edelim, sonra tabii ki tutuma göre biz de hareket ederiz.

Şimdi, arkadaşlar, bu yasa, gerçekten... Sayın Kadir Bey'in söylediği gibi, Hükûmet temsilcisi geliyor burada "Biz hazırladık." diyor. Ama bakıyorsunuz ben öyle sanıyorum ki 150'ye yakın AKP milletvekillinin imzası var ama ben 149'unun okumadığını tahmin ediyorum bu yasayı çünkü bu kadar kısa sürede... Tabii, onlar "okuduk" diyecekler; ne kadar doğru söylerler, vicdanen, yüreğinden söylerler bilemiyorum.

Şimdi, burada ciddi bir çelişki var, yani Hükûmetin bir tasarısı mı yoksa AKP grubunun bir teklifi mi? Ama konuşmalara bakıyoruz, Hükûmet "Biz hazırladık." diyor Hükûmet Temsilcisi Sayın Müsteşar Yardımcısı. İlginç tabii, yani apar topar, böyle paldır küldür -bizim orada öyle der Yörükler- hazırlanan yasalar var ama bu yasalara tabii uzmanlar çok iyi dikkat ediyorlar ve çok önemli, can alıcı kısımlarını ya arkadan dolanıyorlar ya da gerçekten almıyorlar. Yani GRECO'ya baktığımıza göre, burada arkadaşlar özellikle 57, 60, 65 ve 94'te can alıcı yerleri yok, 77'yi hiç koymamışlar. Ee, bunlara bakıyorsun, ben tıp adamı olarak bakıyorum ki adamın yüreğini almışsınız, böbreğini almışsınız, ondan sonra karaciğerini almışsınız ve diyorsunuz ki: "Al sana adam." Hani Avrupa devletlerini veyahut Avrupa Birliğini kandıracaksınız; böyle bir şey olmaz arkadaşlar.

Şimdi, Kasım Bey'i bir AKP milletvekili şikâyet edecek Komisyona; yani var mı böyle bir şey, kim yapar? Hangimiz yaparız yani? Yani şikâyeti, kendi grubundaki bir komisyonda ben şikâyet edeceğim ve o komisyon da bir karar alacak. Kim kimi kandırıyor arkadaşlar ya! Yapmayın, etmeyin! Yani bunlar yakışık olmayan şeyler, ciddi olmayan konular.

Bir de, gerçekten asıl bu işi götüren, malı götüren, şimdiye kadar da gördüğümüz, o 4 bakan zamanında yürütmedekiler. Yani asıl ahlaki, asıl etik dışı hareket yürütmede, bakanlarda ama bakanlar yok burada, bakanlarla ilgili bir şey yok. Dışarıdan kimse şikâyet edemiyor, dilekçe veremiyor. Kim kimi kandırıyor yani tiyatro oynuyoruz biz burada. Yapmayalım! Çıkacaksa bir yasa adam gibi çıksın.

Tabii, ilerleyen konularda tekrar konuşuruz. Ben bürokrasiye teşekkür ediyorum ama bürokrasinin söyleyeceği o kadar; diyor ki Sayın Müsteşar: "Uluslararası iyi uygulamaları dikkate alınarak tavsiyelerinin karşılandığını görüyoruz." Ya, yapmayın, etmeyin! Böyle bir cümle de kullanmayın kardeşim, kullanmayın! Çocuk mu kandırıyorsunuz? Karşınızda koskocaman milletin temsilcileri var. Böyle bir şey yok bu yasada.

Teşekkür ederim.