| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 25 .11.2025 |
SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Teşekkür ediyorum.
Öncelikle bütçeniz hayırlı olsun Sayın Bakanım.
Bugün sunumumuzu dinledik. 2025 yılda 280 milyar gibi bir bütçesi olan Bakanlığın 2026 yılı teklifine baktığımızda yüzde 39'luk bir artışla yaklaşık 390 milyar liraya çıkarıldığını görüyoruz. Tabii, bütçe sadece gelir gider tablosu değildir. Bütçe, aynı zamanda devletin vicdanının, hukukun ve adaletin de yıllık röntgenidir. Türkiye'de her dönem bütçeye artış yapılıyor ancak maalesef adalet bütçeyle doğru orantıda artmıyor. Adalet Bakanlığının 2024 yılı faaliyet raporu ve Sayıştay raporunu ben de inceledim. Elektronik izleme sistemi hedefi yüzde 63'te kalmışken, cezaevlerinde hükümlü başına düşen personel hedefi tutmamışken, denetimli serbestlik personel eğitimi yarım bırakılmışken, adliyelerin iş yükü, yargılamaların süresi, kadın ve çocuk mağdurlara verilen hizmetler ölçülmemiş yani fiilen yok sayılmışken bu Meclise pembe bir tablo sunulması pek de mümkün değil. Tabii, bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ve biz burada Adalet Bakanlığı bütçesini konuşuyoruz. Bu bütçenin en çarpıcı gerçeklerinden biri de şu: Şiddet mağduru kadınların hayatını korumak için kurulan elektronik izleme sistemi hedefinin 2024 faaliyet raporuna göre yüzde 63'üne ulaşılabilmiş. Hedef 7.000 iken gerçekleşen oran 4.413 yani 2.587 kadının bu devlet tarafından korunmasına gerek duyulmamış. Tabii, elektronik kelepçe sadece kadına yönelik şiddette kullanılmıyor, birçok suçu içeriyor. Meseleye buradan bakarsak da tehlikeye açık bırakılan kadın sayısının çok daha fazla olduğunu görmekteyiz. Tabii, bir de aile yılı ilan edildi 2025 yılı; ilk on ayında en az 317 kadın erkekler tarafından katledildi.
Sayın Bakan, bir röportajınızda kullandığınız ifadeler dikkatimizi çekti. 18 Kasım Salı günü HSK adayı İsmail Ergüneş'in Gaziosmanpaşa ilçe başkanı yapılmasıyla ilgili bir soruya "Çok sayıda avukat hesap HSK için başvurdu, CHP üyeleri de vardı. Bunun yargının siyasallaşması olarak görmek doğru değil, mevzuata, kanuna aykırı bir durum değil." dediniz. Ancak şunu belirtelim: İsmail Ergüneş HSK adayı seçilemeyince hemen ardından AKP ilçe başkanı yapılmasını "Mevzuata aykırılık yok." diyerek savunmak maalesef meseleyi daraltmaktır. Buradaki sorun kanuna aykırılık değil, yargının tarafsızlığına gölge düşüren siyasi ilişkiler ağıdır. HSK yargının kalbidir, o kalbin içine girmek isteyen bir ismin hemen ertesi günü bir siyasi partinin ilçe başkanı yapılması yargı-siyaset hattının nasıl iç içe geçtiğinin de en somut göstergesidir. Tabii, yargıya güven olmayınca, maalesef, millet çareyi gündüz kuşağı programlarında, haksızlığa uğrayan kişiler yeni nesil mafyaya şikâyet ederek arıyor. Çok acı olaylar yaşadık son dönemde. Şüpheli önce serbest kalıyor, sonra bakıyorsunuz, sosyal medyada paylaşımlar artınca ardından tutuklama geliyor hatta deliller yok olmuş oluyor ve maalesef yargı ve Emniyet sosyal medyadan sonra görevini yapmaya başlıyor. Ben bir hukukçu olarak açık söyleyeyim, yargı sisteminin bu halinden utanıyorum. Bu güvensizlik geniş bir kesimce kabul görünce de alet olanları ayırıyorum ama mesleğini onuruyla yapan yargıçların ve savcıların da haksızlığa uğradığını düşünüyorum. Yargıya güvenin yüzde 20'lere düştüğü bir karanlık dönemde maalesef bir Orta Çağ filminin içinde gibiyiz. Tutuksuz yargılanması gerekenler tutuklu, tutuklu olması gerekenlerse maalesef sokakta geziyor. Anayasa’nın, yasaların, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının bir "tweet" kadar değeri kalmamış bu sistemde. Yargıyı siyasetten ayırmadan, hukukun üstünlüğünü hayata geçirmeden bu ülkenin hiçbir sorununa derman olamayız Sayın Bakanım.
Ve son söz olarak da bu konuya daha değinmek istiyorum, kamuoyunda çok konuşuluyor 31 Temmuz Covid Yasası olarak bilinen yasanın yarattığı mağduriyet. Her gün yüzlerce mail, mesaj alıyoruz, "tweet"lerimizin altı bu mesajlarla doluyor, biliyorum ki sizler de alıyorsunuz. 50 binden fazla kişinin yararlanacağı da konuşuluyor. Binlerce hükümlü, binlerce aile umutla sizin ağzınızdan çıkacak bir söze bakıyor. Adil bir infaz düzenlemesiyle bu mağduriyetin de giderilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Tekrardan bütçenize hayırlı olsun diyorum.