| Komisyon Adı | : | (10/434,2104,2716,2717,2718,2719) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 25 .11.2025 |
ALİ KARAOBA (Uşak) - Vallahi, şimdi şöyle: Öncelikle konular çok birikti yani üst üste, aslında soru-cevap olarak gitse sanki daha mı iyi olacaktı diye düşünmedim desem yalan olur.
Öncelikle sunumlar için çok teşekkür ederim.
Sedef Hanım'ın olaya hakimiyeti ve bu işi aslında gönüllü yapmanın getirdiği güçle konuşmasını takdir ediyorum. Onun için, kutluyorum sizi.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETEKİ AV. NESLİHAN SEDEF ERKEN - Teşekkür ediyorum, sağ olun.
ALİ KARAOBA (Uşak) - Şimdi, aslında hem sevindiğim hem üzüldüğüm şeyler vardı. Dernek sanki devletin çok ilerisinde, harikasınız. Yani, biz Amerika'yı yeniden keşfetmeyelim diye düşündüm siz konuşurken, aslında otizmle ilgili sizin önerilerinizi alsak, konuşsak çok iyi olur. En basiti "Soruşturma niye açılmıyor?" dendi, Genel Müdürden bir cevap yok; hani basit olarak söylüyorum, kaymakamlık izin verecek, vesaire. Saydığınız onlarca soruşturma konusu var ve bunlarla ilgili mücadelede eksiklik görüyorsunuz. Bireysel fikrim olarak sadece cezanın bunu çözmeyeceğini düşünmekle birlikte ama hiç ceza almamış olmanın da mücadelede insanın motivasyonunu kıracağını düşünenlerdenim. O açıdan, mücadeleniz doğru, bence çok daha ciddi bir iş yapıyorsunuz. Bütün engelli dernekleri sizin gibi çalışsa, biz aslında engelli genel müdürlüklerinin tamamını bile kaldırsak siz yönetseniz bu ülkede bence çok daha sağlıklı olacak diye bir duygu hissettim. Lütfen, bunu hakaret olarak algılamayın, yaptığınız emeklere, işte, küçümsemek olarak algılamayın çünkü ben öyle hissettim.
EROL KELEŞ (Elazığ) - O kadar da değil ama haksızlık ediyorsunuz.
ALİ KARAOBA (Uşak) - O kadar hissettim Sayın Vekilim, haksızlık etmiyorum, ben kendi konuşmamı tanımlayım.
Ya, eğitim ve istihdam... Şimdi, ben bakıyorum, sayfa 12'de bir tablonuz var, çok da güzel bir tablo, güzel bir emek verilmiş, çalışılmış. Şimdi, burada, bakın, görme engelli açık öğretim ortaokulunda 76 kişi, açık öğretim lisesinde 620 kişi, hafif zihinsel engelli 136'dan 1.417 yani ortaokulda yok bunlar, bir anda lisede sayı artıyor. İnanılmaz bir çelişki geldi, bana tuhaf geldi; bir.
İkincisi, sayfa yedide, Sedef Hanım da çok güzel belirtti bunu, bakın, Temel Eğitim Genel Müdürlüğünde 382 bin kişi var, Ortaöğretim Genel Müdürlüğünde 22 bin kişi yani 360 bin kişi sistemin içinde yok. Nerede? Burada temel olanı, biz eğitimi anlatırken ya da yarım bırakırken yani ailelerin bu mücadelesinin temel sebebi bu. İlkokulda belki sıkıntı yaşamıyor, ortaokulda kısmi olarak yaşanıyor ama okulu bitirdikten sonra bu insanlar bu işe mahkûm oluyor. Bunun sosyal devlet anlayışıyla örtüşmediğini söylüyorlar, "Buna bir çözüm arayalım." diyorlar. Ben yanlış anladıysam Sedef Hanım, bunu lütfen düzeltin yani "Defolu mal olarak görüyor." dediniz.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Ailenin sorumluluklarını ortadan kaldırmıyor bunlar.
ALİ KARAOBA (Uşak) - Evet.
"Defolu mal olarak görüyorlar." dediler, bununla ilgili herhangi bir şey yok. Ha, bunu şöyle anlatırken, bu toplumun bakış açısı içerisinde "Benim sınıfımda niye otistik çocuk var?" diyen aileyi de temelden yargılamayı da... Aslında bu sistemin suçlusu onlar değil, onlara gitmemek lazım.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Kurbanı onlar.
ALİ KARAOBA (Uşak) - Biz toplumu toplu eğitmezsek, engelliye bakış açımızı değiştirmezsek onlar sizi suçlu görecek, siz onları suçlu göreceksiniz. Bugün bürokratlar, milletvekilleri bu işin içinden sıyrılacak ve sizin başta da söylediğiniz gibi, defalarca bu Meclise gelip aynı konuları tekrar tekrar anlatacaksınız ve hiçbir şey değişmeyecek duygusu bence tehlikeli bir nokta ama bu Komisyon bana gerçekten bir enerji veriyor. İktidarıyla, muhalefetiyle, Başkanıyla, biz her şeyi dinlemek için varız. "Belki bir vizyon açarız, belki sizin gelişinizi eksik noktaları tamamlamak için çağırırız." imajını yaratırız diye umuyorum.
Bakın, "Bakan Yardımcısı gitmeden yalvar yakar şu maddeyi koyduk." dediniz ya, bence bu çok acı bir şey yani siz bir talep bildiriyorsunuz ve haklısınız, inanılmaz bir organizasyon yapmışsınız, 106 tane derneği bir araya getirmişsiniz, gönüllü çalışıyorsunuz. Sizi terk eden eşlerinizin sorunları da dâhil, hepsini bir kenara itmişsiniz.
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Belki biz terk etmişizdir. Çocuk bakmak zor oluyor.
ALİ KARAOBA (Uşak) - Örnek, lafın gelişi. Siz terk ettiniz ya da onlar terk etti hani birkaç defa kullanıldığı için tabiri yanlış anlamayın.
Yani bu mücadele takdire şayan arkadaşlar. Bakın, Zülal de orada, Zülal'i de geçen dinledik. Yani bizler niye anlatıyoruz; görme engellilerin derdini burada dinlememize gerek yok, Zülal çıksın, maddeler hâlinde bize sunsun diye hissettim. Hissettiğimi söylüyorum. Geçen ortopedik engelli Barış vardı, "Filmini de seyredin." diye söylenmişti, Barışı dinlediğime yani şimdi bakıyorum ben; bu işi en iyi siz biliyorsunuz aslında. Bizler...
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Yok, aslında bu işi en iyi otistikler biliyor. Otistikleri biz buraya getirmemiz lazım.
ALİ KARAOBA (Uşak) - Orada da çok net ayrımlar yapmayalım Sedef Hanım. Şöyle bitireyim...
TÜRKİYE OTİZM MECLİSİ SEKRETARYASI NESLİHAN SEDEF ERKEN - Kendilerini temsil etmeleri lazım.
ALİ KARAOBA (Uşak) - Şimdi, bakın, kaynaştırma lafına takıldığı söylendi, "'Bütünleştirme' olsun." denildi. Ya, bütünleştirmeye de takılır, kavramlara da bu kadar takılmamak gerekiyor. Bütünleşme deyince "Eksik miydi de bütünleştiriyorsunuz." da denilebilir yani herkes bir şey bulabilir, burada niyet önemli. Bu Komisyonun da bence bu iyi niyeti açığa çıkarma konusunda iyi çalıştığını düşünüyorum.
Şimdi, tabii, "Bir öğrenciye ne kadar ödeniyor?" diye soruldu. Şimdi, şöyle bir şey var: Biyometrik tanıma sistemi getirdiniz. Ben birçok yerden mail aldım ve soru önergesi de verdim. Muhtemelen hani size de gelir ve geri döner. Bakın, biyometrik tanıma sistemi, rehabilitasyon merkezlerine getirdiğiniz sistem anlaşmalı firmadan 189 bin liraya tedarik ediliyor. Piyasada en pahalısı bile 90 bin liraya tedarik ediliyor. Yanlış da olabilir, bana gelen maillerden size iletiyorum. Eğer bu böyleyse vahim bir şey yani öğrencilere harcanan paranın doğruluğunu, yanlışlığını tartışırken 735 milyona yakın bir paranın heder edilmesi doğru ise içler acısı. Bunu mutlaka konuşmak gerekir.
Bakın, 4.500 tane özel gereksinim öğretmeni atama bekliyor yani "Sayı 33 bin." dediniz Sedef Hanım, doğru söylüyorsunuz, en azından bunların atamasını yapalım diye düşünüyorum.
Sedef Hanım'ın bir tespiti bence bugünün ana noktası yani yedi yıl gidiyor özel eğitime, ayakkabı bağlayamayan çocuk yedi yılın sonunda yine ayakkabısını bağlayamıyorsa siz sadece biyometriyle, kamerayla para hırsızlığına engel olursunuz. Eğitimin ilerleyip ilerlemediğini, kaliteli olup olmadığını ya da asgari ücretin neredeyse altında, sömürüye tabi tutulan özel eğitimi veren öğretmenlerin atama yapıldığında daha çok para almasına sebep olursanız hem özel sektörde çalışan öğretmenlerin sömürüsü ve uzun süreli kalmamasına, üç ayda bir değişmesine sebep olursunuz hem yedi yıl eğitim alır, ayakkabısını bağlayamayan çocuk yedi yıl sonra ayakkabısını bağlayamadan yine o sistemden çıkar.
Şimdi, "Öğretmenlere kaynaşma eğitimi verdik." diyorsunuz. Nasıl veriyorsunuz? Sizden duymak istiyorum. Bakın, internet üzerinden daha çok eğitimlerinizi veriyorsunuz. Birçok öğretmen mutfakta yemeğini yaparken açıyor, süre dolduktan sonra kapatıyor ve "Ben bu eğitimi aldım." diyor. Bakın, biraz bu işleri ciddi yapmak zorundayız. Millî Eğitimde ilerlemeler olabilir, özellikle bu konuda Genel Müdürümün tespitlerinin çoğu doğrudur, bunlara itirazımız yok ama bunları birazcık da sahadan geri dönüşler ile sahadaki söylenenler ile sizin yaptıklarınızın... Hani dünyada işte "Biz seçildik." diye vekilim söyledi; çok güzel, bizim gurur kaynağımız. Türkiye'nin seçilmesine itirazımız yok ama ben Bebek Ölümlerini Araştırma Komisyonundaydım, bir hafta önce bebek dostu verilen hastanelerde bebekler ölmüştü yani denetimin ne kadar uzaklarda kaldığını görmek istiyorum. Salt para üzerinden denetimi çok doğru bulmuyorum ama bu Komisyonun gerçekten her şeyiyle iyi gittiğini düşünüyor, inşallah daha da iyi olacağını düşünüyorum.
Konular çok, tabii, böyle olunca birazcık not aldım. Bakayım, söylemediğim var mı?
Gölge öğretmen çok önemli, aslında bunu gerçekten getirmemiz gerekir. Aylin Hanım'ın konusu, her seferinde dile getiriyor Aylin Hocam. Gölge öğretmen konusunu ciddiye almamız gerekiyor, mutlaka yapmamız gerekiyor.
Bir de geçen toplantıda, Jülide Başkanımın başkanlığında yapılan toplantıda şöyle bir şey geçmişti Başkanım: Cumhurbaşkanlığı Ulusal Staj Programı'na engelli öğrenci arkadaşlara da bir kota beklentisi vardı, "Hemen hallederiz." demiştiniz, hani burada iletmiştiniz. Halloldu mu, olmadı mı, bununla ilgili bir geri dönüş oldu mu? Lütfen bunu yapalım.
Bir de hafta sonu geziyle ilgili, bizim kurultayımız var, lütfen bunu tekrar bir oturup konuşalım.
Ben beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Sedef Hanım özellikle size çok teşekkür ediyorum.