| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 24 .11.2025 |
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Bakan, konuşmanızda sokak hayvanlarına dair tek cümle yoktu oysa bütçe, sadece rakam değil, sokaklarda sessizce yok olan canlıların hayatıdır. Bu sorumluluk da sizlerin omzundadır. Bu dünyada da ahirette de sokaktaki canlarımızın vebali sizin üzerinizdedir. Kanun hazırlanırken de yürütme hazırlanırken de milletin vekili olarak defalarca randevu istedim, kabul etmediniz; şükür görebildim sizi.
Bu yıl sokak hayvanlarının rehabilitasyonuna 1 milyar 800 milyon lira ayrıldığını biliyoruz. 2026 için 2 milyar, temmuz ayı raporunuzda ödeneğin sadece 1,83'ünün harcandığını görüyoruz; her 100 liranın 98 lirası kullanılmamış. Köpekler açlıktan ölürken, barınaklar dolmuşken neden kaynaklarsa sahaya yansıtılmadı? Bütçenin güncel kullanım oranı nedir? Hangi belediyeye ne kadar ödeme yapılmıştır? Kanunun geçici 4'üncü maddesinde belirtilen yüzde 40 oranındaki hazine teşvikinden hangi belediyelere, ne kadar ödenek aktarılmıştır? Millet adına soruyorum: Kaç bakımevi kuruldu? Kapasitesi nedir? Bakımevlerinde kaç veteriner hekim var, kaç personel görev yapıyor? Kaç köpek toplandı, kaçı kısırlaştırıldı, kaçı sahiplendirildi ve en önemlisi kaç köpeğimiz canından oldu? Veriler, defalarca sormamıza rağmen neden ısrarla kamuoyundan saklanıyor? Köpek üretimi hâlâ neden devam ediyor? Legal, illegal kaç üretim çiftliği tespit edilip kapatılmıştır? Yoksa kapatmama gerekçeniz gıda, aksesuar, sağlık hizmetleri için yılda yaklaşık 6 milyar dolara ulaşan pazar payı mıdır?
18 Temmuzda İçişleri Bakanı 30 büyükşehir belediye yetkilisini topladı; sokakta sahipsiz köpek kalmayacağını, etrafı tellerle çevrili, içinde birkaç konteyner bulunan "yaşam alanı" denilen uyduruk alanların yeterli olacağını, toplama yapılmadığında soruşturma açılacağını söyledi. Söylediğini de yaptı, soruşturma açılmadık belediyemiz de kalmadı, mahallemizin köpeklerinden de soruşturulur olduk. Bu yaklaşım, kanunun 1'inci ve 6'ncı maddeleri ile uygulama yönetmeliğinin 7, 15, 19 ve 20'nci maddelerinin yok sayılması anlamına gelmiyor mu? Madem uygulanmayacaktı bu katliam kanununu neden çıkardınız? Amaç sadece ölüme terk etmek mi? Belediyeler, valiliklerin baskısıyla polis, jandarma eşliğinde usule aykırı bir şekilde toplama yapmak zorunda bırakılıyor. Köpeklerimizin peşinde bakanlıklar seferber olmuş, Adalet, İçişleri Bakanları açıklamalar yapıyor. Keşke suçluların, tacizcilerin, katillerin peşine de bu kadar düşülseydi de bu memleket huzur bulsaydı. Köpekleri toplamakla doğal bariyerleri ortadan kaldırdınız. Domuz, tilki gibi yaban hayvanlara meydanı boş buldu, hastalık saçıyorlar. Kısırlaştırıp yerine bırakmak yasak olduğu için ormanlarda hayvan popülasyonlarının artmasıyla kuduz ve zoonoz hastalıklarıyla karşı karşıya kalacağız. Tehlikenin farkında mısınız? Sizin için sorun yok, sorunu sahiplenmek yerine belediyelere atarsınız.
Sayın Bakan, uçaklardan bırakılan pembe jel kapsüller tam olarak nedir? Her gün zehirlenme vakasıyla karşılaşırken Diyarbakır'da kapsüller yerleşim yerlerine kadar ulaşmış, insan teması riskine karşı nasıl tedbirler alındı?
Geldiğimiz son nokta, kamusal alanda besleme yasağı kararı almanızdır. Yasanın adı sözde "Hayvanları Koruma Kanunu" aç bırakarak mı koruyacaksınız?
Hedefinizde şimdi kediler mi var? Kediler de bitince fareleri mi sıra gelecek? Sahiplendirmeyi özendirmek yerine, öyle bir bürokrasiye boğdunuz ki vatandaş artık sahiplenemez oldu. Ben bile sahiplenemedim, şirketim üzerine sahiplenmek zorunda kaldım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.
Sayın Karadeniz, buyurun lütfen.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Toplanıyor ama sahiplendirilemiyor.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun lütfen.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - 2029 yılına kadar bakımevi yapmak için süre verilmişken belediyelere toplama için neden bu kadar baskı yapıyorsunuz?
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sözünüz bitti.
Teşekkür ediyorum.
Sayın Karadeniz, sizden gidiyor, ben açtım mikrofonunuzu.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Arazi tahsis işlemleri yavaş ilerliyor.
BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Evet, süremiz ilerliyor Sayın Başkanım.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Uygulamalara bakınca bu katliam kanunu hayvanları korumak yerine...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Özdemir, sizin sözünüz bitti. Sayın Karadeniz, sizin sürenizden gidiyor.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - ...vicdan sahibi insanlar ile belediyeleri karşı karşıya getirmekten başka bir amaca hizmet etmemektedir.
BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Ben artık...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Böyle bir usulümüz yok.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Yetersizliklere yeter diyoruz. Milletin meclisinin görevi sadece bütçeyi onaylamak değil, bütçenin vicdanla, hukukla, bilimle uyumlu kullanıldığını denetlemektir.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Karadeniz, sürenizi açmayacağım daha fazla.
BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Feda olsun ne diyeyim Sayın Başkanım.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Bu nedenle soruyorum: Rabb'imin sessiz kullarıyla derdiniz nedir? Rakamlar neden susuyor? Hayatlar neden yok sayılıyor? Bu soruların cevabını bugün almak istiyorum.