| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 24 .11.2025 |
AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bugün burada Tarım ve Orman Bakanlığının bütçesini görüşmek için toplandık. Ulusal gıda egemenliğimiz gerçeğinden hareket edecek olursak bu bütçe teklifi sadece hesap kitaptan ibaret değildir. Bu bütçe teklifi, bu bütçe çok önemlidir. Çünkü ülke tarımını ve çiftçisini, halkın ekmeğini, gıdasını, kırsalın umudunu, milyonlarca yurttaşın bugününü ve geleceğini ilgilendirmektedir. Çünkü tarım bir ülkenin bağımsızlığının, güvenliğinin, halk sağlığının, aynı zamanda da üretim gücünün ve sosyal huzurunun da en temel unsurudur. Ancak üzülerek ifade etmek isterim ki karşımızdaki bu bütçe teklifi tarımsal üretimdeki gerilemeyi durdurmayı, çiftçimizin artan maliyetlerini ve bu maliyetler karşısında ezilmesini engellemeye yetmiyor. Gıda fiyatlarını istikrara kavuşturacak, kırsal kalkınmayı sağlayacak, yeterli bir bütçe değil. Sonda söyleyeceğimizi de başta söyleyelim. Dolayısıyla bu bütçeye biz "hayır" diyoruz bunun için.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; bu yıl gerçekten çiftçinin başına gelmeyen kalmadı. Neredeyse tabiri yerindeyse gökten bir meteor taşıt düşmediği kaldı. Bu yıl başta şubat ayında bölgemizde yaşanan aşırı don, daha sonra 10-12 Nisanda tüm ülkede yaşanan aşırı don, arkasından 9-10 Ağustosta yine 58,5 dereceyi gösteren aşırı sıcaktan dolayı meyve yanıklıkları, derken kuraklık maalesef tarımda ve üreticilere büyük zararlara neden olmuştur. Bu vesileyle ülke gıda egemenliği riske girerken aynı zamanda iktidarın uygulamış olduğu tarımsal ekonomi fiyatı da yok olan ürünlerin fiyatı da maalesef değerinde satılmamıştır.
Bugün bölgemizde limon ağaçları kesilmiştir. Bu sene pamuk, soğan, patates, karpuz, biber, hiçbiri para etmemiştir. Ayrıca erkenci mandalina şu anda 2 liraya, 1 liraya düşmüştür. Pamuk dedim Sayın Bakanım, bölgemizin, ülkemizin bir dönem simgesiydi, beyaz altın. Şu elimde gördüğünüz pamuk eskiden AK PARTİ iktidarlarından önce 1 kilo pamuk sattığımızda şu mazot elimde 1 litre... Bu mazot çiftçinin en temel girdilerinin başında geliyor, fiyatı 60 lirayı buldu. Eskiden 1 kilo pamuğa 2,5 litre civarında mazot alınırken bugün 2 kilo pamuk satacak ki 1 litre, belki de 2,5 kilo pamuk satacak çünkü 28 liralardan 25 liralara kadar düştü. Bu nedenle 2,5 kilo pamuğa 1 litre mazot alabiliyor.
İşte, bu yıla özgü acı gerçekler öyle büyük ki iktidarın pembe boyacısı olan TÜİK de bazı rakamları gizleyememiş ki... Çünkü açıkladıkları verilere göre bu sene toplamda meyve üretimi yüzde 30,4 azalırken tahıllarda da yüzde 12,4 oldu. Yani rapora göre, 2024 yılında 74 milyon ton olan tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerdeki rakam, 67 milyona düştü. Yani buğdayda 20 milyon 800 bin ton üretilirken bu azalışla, maalesef 17 milyon 900 bin tona kadar inmektedir. Yağlı tohumlarda farklı mı? Yağlı tohumlarda da yine aynı; Türkiye'de üretilen soyanın yüzde 90'ı bölgemizde üretiliyor, sadece 200 bin ton kadardı, geçtiğimiz yıllarda 180 bin ton, bu sene, bu olumsuz koşullardan dolayı 148 bin tona; kürklü pamuk da 2 milyon 243 bin tondan 1 milyon 935 bin tona kadar düşüyor. Bu kara tabloya rağmen çiftçinin mazottan gübreye, zirai ilaçtan tüm maliyetlere kadar hepsi katlanarak artıyor. Burada, AK PARTİ sıralarından birçok milletvekili arkadaşım, çiftçinin çok iyi durumda olduğunu söylüyorlar; gerçekten çok şaşırdım, Sayın Bakanımızdan daha ateşli savundular. Ben onların hiçbirinin çiftçi olduğunu düşünmüyorum. Ben kendim hem ziraat mühendisiyim hem de Adana'da çiftçilik de yapmaktayım hem de tarım girdileriyle uğraşan bir işletmem de var. Adeta çiftçiyle 7/24 teşrikimesaim var. Bugün, ovamızda ve ülkemizde çiftçilere bir dokunsan bin ah işitirsin. Gerçekten üreticinin hâli perişan, şu anda, hiçbir ürününden ya zirai don, kuraklıktan ya da AK PARTİ'nin yürütmüş olduğu politikalardan dolayı para kazanamamaktadır Sayın Bakan, değerli milletvekilleri dolayısıyla çiftçimizin acilen desteklere ihtiyacı vardır. Aynı zamanda, bugün, gün boyu neredeyse, ülkemiz tarımda net bir şekilde ihracatçı olan arkadaşlarımıza da tarımsal ham madde bazında söylüyorum gıda ürünleriyle ilgili değil, 2003 yılında AK PARTİ iktidarı 2,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirirken karşılığında da 2,3 milyar dolar ithalat yaptı. 2023'e geldiğimizde 8,7 milyar dolar ihracata karşılık 13,3 milyar dolar ithalat yaptı. Yani 2003 ile 2025 yılları arasında toplamda 47 ile 49 milyar arasında tarımda net bir şekilde dış ticaret açığı bulunmaktadır.
Sayın Bakan, tarım desteklenirse yapılır, tarım korunmaya muhtaç bir sektör. Tarım tüm dünyada korunurken, desteklenirken acaba bizim ülkemizde destekleniyor mu? 2006 yılında çıkarılan bir Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre "Yüzde 1'inden aşağı olamaz." diye kesin, emredici hüküm var ancak hiçbir zaman yüzde 1'i verilmedi. Bu yılki gayrisafi millî hasılanın 77,3 trilyon olduğunu düşündüğünüzde bunun da yüzde 1'i 773 milyar destekleme olması gerekirken 168 milyar veriliyor dolayısıyla şu anda bütçenin bile 0,9'u gayrisafi millî hasılanın beşte 1'ine kadar inmiş durumda.
Sayın Bakan, değerli meslektaşlarım; sektörümüzle alakalı çok sayıda meslektaşımız, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği yalnızca bizle değil, çiftçiyle değil, aynı zamanda sahada çalışan teknik personelle mümkündür. Bu nedenle, ziraat mühendisinden gıda mühendisine, veteriner hekimden orman mühendislerine kadar çok sayıda meslektaşımız atama beklemektedir. Ziraat mühendisleri açısından söylemem gerekirse, ülkede 46 tane ziraat fakültesi var, her yıl 6 bin ziraat mühendisi mezunu veriyor. 2024 yılının KPSS sınavlarına 36 bin kişinin girdiğini düşündüğünüzde, yaklaşık 2 bin civarında alım yüzde 6'ya gelmektedir; bu da çok önemli rakam. Sizden gençlerin ricası, bir an önce atamaları gerçekleştirmeniz
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; cumhuriyetin ilanından sonra Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde 1924 yılında Adana'da Tohum Islah ve Pamuk üretim istasyonu kuruldu. Hacıali Mahallesi'nde Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü olarak da hizmet veren yüz bir yıllık kurum arazilerinin mülkiyeti hazineye ait, tahsisi ise size, Tarım ve Orman Bakanlığına verildi ancak enstitü arazileri AKP iktidarında âdeta yağmalandı. 2002 yılında 10.160 dekar olan alanda faaliyet gösteren enstitünün önce 1.244 dekarı satıldı. 2004 yılında Millî Emlak Genel Müdürlüğü tarafından bir şirkete kiralandı 4.366 dekarı; daha sonra bu firma konkordato ilan etti, 2018'de başka bir firmaya verildi; akıbeti, kaç yıl olduğu belirsiz. 2025 yılı itibarıyla kullanılan arazinin 4.550 dekara kadar düştüğü, şimdi de bu arazilerden 4.172 dekarlık kısmı Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde kurulan Sıfır Atık Vakfına devredilmek isteniyor. Sayın Bakanım, size bu belgeyi vereceğim. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği arasında olur yazısı şu anda sürüyor. Bu yazı resmî bir yazıdır, tarihini ne söylüyorum size, 22 Eylül 2025 yılında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TARIM VE ORMAN BAKANI İBRAHİM YUMAKLI - Yok.
AYHAN BARUT (Adana) - Yoksa teşekkür ediyorum ama bu resmî yazıyı size göndereyim.