KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN ERDEM (Konya) - Değerli Başkanım, çok değerli Komisyon üyeleri, Bakan Yardımcıları, bürokratlar, basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Öğretmenler Günü, tüm öğretmenler başımızın tacıdır, eli öpülesi öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlayarak başlamak istiyorum.

Sayın Bakanım, tarımda geldiğimiz nokta ortada. Tabii, muhalefet haklı olarak daha iyiyi arzu eder ve eksikleri anlatacak. Ancak ben de bir çiftçi aileden geliyorum, öncesini sonrasını çok iyi biliyorum. Biz çok hızlı bir refahı getirdik tarımda, her alanda olduğu gibi. Şu an belli bir arazi büyüklüğüne sahip çiftçiler en az 2 traktör, araziye farklı bir araçla, şehre başka bir araçla gider hâle geldi. Şimdi, bu kapasiteye gelen bir çiftçiyi de aynı gelir düzeyinde tutmakta tabii ki zorlanıyoruz çünkü en zor Bakanlık. Hem mevsimsel değişikliklerden etkileniyor hem de konjonktürel, dünyadaki gelişmelerden etkileniyor. Her şeye rağmen verileri gördük, arkadaşlarımızdan tekrarlayanlar oldu, tarım ihracatında, makineleşmede, desteklerde, hangi konuyu alırsak alalım kıyaslanmayacak kadar geçmişle önemli işler yapılmış. Benim Konya ilim de vekili olduğum il de bu noktada önemli bir bölge. Şu an Konya 16 üründe Türkiye 1'incisi; buğday, arpa, havuç, yapağı, şeker pancarı, mısır, acı bakla, lale, fasulye, Macar fiği, kuş yemi, korunga tohumu üretimi, ayçiçeği tohumu, şalgam gibi 16 üründe ve büyükbaşta Türkiye 1'incisi; yine 16 üründe 2'nciliği var, yine 17 üründe de Türkiye 3'üncüsü. Konya Ovası, sadece tahıl zannedilir, kiraz, vişne, çilek, böğürtlen, elmada Türkiye 2'ncisi ve 3'üncüsüdür; havza olarak çok önemli. Bu bakımdan bu havzaya -biraz önce Mustafa Kalaycı da söyledi, siz de çok arzu ediyorsunuz biliyorum, gayretinize de teşekkür ediyorum- başka havzalardan su getirilmesi en büyük sorunumuz.

İkinci konumuz, yatırımda olan projelerimiz, göletlerimiz; geçen yıl yatırımda olup hiç pay ayrılmayanlar oldu. Bunlara yatırım için, ihaleye çıkması için ödenek ayrılması gerekiyor; bu konularda sizden özel destek bekliyoruz. Türkiye, ekonomik büyüklüğünde artık gelişmiş ülkeler, yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıktı. Belki borçlanması yüzde 25-30 arası olan Türkiye'nin sadece sulama işleri için borçlanmasına izin verilmeli. Küresel ısınmayı, bu gelişmeleri önlemek için bir an önce bu noktada adımlar atmamız gerekiyor.

Bu arada, Konya geçmişteki havzalar nedeniyle DSİ Tuzlukçu, Akşehir olarak Konya içindeki ilçeler, Afyon Şube, Isparta'ya bağlıydı; geçtiğimiz hafta bunu düzelttiniz, Konya'ya bağlandı, bunun için de teşekkür ediyoruz.

Sayın Bakanım, çok uzatmadan birkaç sorunu dile getirerek bitireceğim. Bir kere, yaptıklarımızın karşılığında bazı şeyleri tam alamıyoruz. Tohumculara çok büyük destek veriyorsunuz. Ziraat Bankası 100 milyonlar, krediler veriyor sıfır faizli ama bu sektör, ne yazık ki bu verilen katkının karşılığını vermedi, bu yıl 30 liradan, 32 liradan tohumluk sattı; bu, kabul edilir bir şey değil. Nasıl Tarım Bakanlığımız belli miktarlarda bu desteği veriyor -ki elinden geleni yapıyor, yeterli değil- karşılığında da hem dışarıya ürün satmak hem içeriye bu katkıyı vermek için önemli krediler ayırıyor ve bunlar "Bu parayla çiftçiye gübresini alıyoruz, önceden tohumunu veriyoruz." diyorlar; doğru ama aldığı buğdayı da en fazla yüzde 10 fazlalıkla alıyor. Hadi geçen yıl 13, 14, 15 diyelim; 30 liraya, 31 liraya, 33 liraya tohumluk satmaları kabul edilemez, bu noktada üzerine düşülmesi lazım.

Yine, bu IPARD ve desteklerde farklı bir model mi geliştirilmeli? Siz "Pulluğa, mibzere, taş toplamaya destek verilecek." dediğiniz an o ürünlerin üreticileri verilen destek kadar zam koyuyor. Bu konuda da bir önlem alınmalıdır diye düşünüyorum.

Yine, desteklerde çok iyi bir noktaya getirdik ama demin muhalefet de eleştiriyor, biz de gittiğimizde çiftçi böyle konuşuyor; mazot bugün 56, 57, 58, indirimli olanlar 54 liraya veriyor ve biz bunun yarısını veriyoruz, kimse bunun yarısını aldığını kabul etmiyor. Öyleyse alırken anında indirimi göreceği bir kart veya bir şey olmalı yani çiftçinin kullandığı motorin 26 liraysa, 27 liraysa bunu belki görerek alması lazım çünkü biz, millet olarak da hepimiz aldıklarımızın farkında olmuyoruz; bu, tohumda da böyle, gübrede de böyle. Bunları belki anında indirimli alacak şekilde tutmamız lazım.

Sayın Bakanım, bu Şeker Kurulunu belki tekrar oluşturmak lazım. Hem bölgesel bazı problemler doğuyor, bir de bu tatlandırıcı konusu yine dillendiriliyor, ne kadar doğru, yanlış bilmiyorum ama bunun yüzde 10'lardan 2'lere, 2,5'lara kadar indirildiğini biliyoruz. Bu konuda alanda bir yanlış bilgilenme var, bunu aktarmak isterim.

Yine, Büyükşehir Kanunu'yla -bu çok önemli Sayın Bakanım, siz buna el atarsanız çözersiniz- birlikte il özel idare döneminde yapılan göletler ortada kaldı. Şu anda bölgelere gittiğimizde -su çok kıymetli diyoruz- ya kaçak var ya çok küçük bir yatırım yapılacak, DSİ "Burası benim bölgem veya bakım alanımda değil." diyor, büyükşehir zaten il özel idareden kalmış, ilgilenmiyor. Bir sürü projeyle uğraşıyoruz, bunlar için sadece -tüm Türkiye'de de böyledir büyükşehirlerde- bir ödenek ayrılsa birçok barajı sulamaya kazandırırız ve kurtarırız.

Çiftçi ürünlerindeki enflasyon önemli. Bu yıl tabii ki kuraklık ve donla birlikte belki her ay enflasyona bir puan etkisi oldu ama bu etkinin normalde de çiftçiden değil aracılardan kaynaklandığını hepimiz biliyoruz. Çiftçi beş altı yılda bir bir ürünü birazcık yüksek satış kazandıysa bunu da satmalı. Diğer türlü, aradaki aracılara çok dikkat etmek lazım, hâlâ tarla fiyatı ile ürünün pazarlandığı alanda çok farklı fiyatlar olduğunu görüyoruz.

Göllerimiz ne yazık ki kuruyor, dünyada kuruyor, Türkiye'de de. Akşehir ve Beyşehir önemli, bunu da yatırımlarda incelemeye aldığınızı biliyorum, inşallah güzel sonuçlar alırız.

Ben bütçenizin hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.