KOMİSYON KONUŞMASI

SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Gözleri kulakları sabahtan beri burada ve biz de İYİ Parti olarak geçen yıl da bütçede bir önerge de vermiştik bununla ilgili, reddedilmişti ama bir kere daha ben kayda geçirmek istiyorum. İş güvencesi bulunmayan danışman arkadaşlarımızın maaşlarının her yıl biraz daha Meclis ortalamasının altına düştüğü bir vakıa artık. Son birkaç yılda yüzde 60-65'lere varan bir maddi kayıpları var ve bunun telafisi de zaruret hâline geldi. Dolayısıyla iş sonu tazminat hakkı, işsizlik ödeneği hakkı ve fazla mesai hakkı... Kendi bünyesinde sosyal adaleti tesis edemeyen hatta usulsüz çalıştırmaya razı bir yapı gibi görünen Meclis bunun namına hiçbir vaatte bulunamaz, bulunsa da inandırıcı olmaz. Başlarken bir müjde imanız oldu ama bütçe teklifindeki paya bakınca oradan bir müjde çıkması pek mümkün görünmüyor. Çalışma arkadaşlarımız adına dediğim gibi, bir kere daha bunu kayda geçirmekte fayda görüyoruz.

Fahiş bir RTÜK payı var teklifte; "6112 no.lu Yasa 41'inci madde uyarınca" deniliyor ama hangi bendine göre, ben merak ediyorum, Hazine yardımını kapsayan bent "gerektiğinde..." diyor çünkü. Meclis bütçesinin yüzde 5,8'inin RTÜK'e verilmesini gerektiren nedir? Bu gereklilik neden oluşmuştur? Bu, açıklanmalıdır. Kültür Bakanlığına bağlı bir kurulun niye Meclis Başkanlığı bütçesinden böyle bir talep hakkı var, bu da tartışmaya muhtaçtır. Millet iradesinin tecelligâhı saydığımız Meclis bütçesinin yüzde 5,8'inin son dönem misyonu maalesef o iradeyi manipüle etmekten ibaret olan RTÜK'e tahsisi başlı başına bizim açımızdan fecaattir. Muhalif seslerin başının üzerinde sallanan Demokles'in kılıcı olmak dışında ne yapıyor RTÜK? Hangi faaliyeti buradan alacağı 1 milyar 583 milyon 976 bin TL oranında faydaya dönüşecek Türk milleti için, gerçekten merak ediyoruz.

Sayın Başkan, başlarken bu görüşmelerin devletin öncelikleri, milletin beklentileri yönünde bir istikamet tayinine de yaradığını ifade ettiniz. Bu bağlamda, söylemek durumundayım: Türk milleti bizden prestijli ağırlama, mekânları tablo gibi peyzaj çalışmaları falan beklemiyor; millet bizden faydasına yasa yapmamızı bekliyor. Meclisin 2026 bütçe teklifinin 27 milyar olmasıyla 17 milyar veya 127 milyar olması arasında yasa yapma kabiliyeti açısından ne fark var? Bütçenin 52,9 artması külliyeden dayatılan metinlerin tek satır değişmeden geçişine sahne olmaktan çıkarıp da o metinlerin gerçekten yoğurulma, olgunlaşma, yazılma mekânına çevirecek mi mesela yeniden burayı? Ya da Millî Savunma Bakanlığından ileri karakol binasını da almak mesela, 41 kanun teklifinden 40'ının esas komisyonu dışına havale edilmesini engelleyecek mi, bizi etki analizlerini görebilir hâle getirecek mi?

Sayın Başkan, sizin prestijli mekânlarda 19 meclis başkanı ağırlamanız, 12 devlet başkanıyla ikili görüşme yapmış olmanız, ziyaret ettiğiniz ülkeler ki bunların her biri çok güzel faaliyetler aslında esası koruyabilsek biz bu çatı altında ama bizi bütün bu faaliyetler sorularımıza cevap alır hâle getirecek mi mesela bakanlıklardan? Etiyopya, Somali, Afganistan, Pakistan; üstlendiğimiz bütün bu misyonlar asli misyonumuza uygun şekilde aslında kendi ülkemizin açlarının, muhtaçlarının sesini duyar hâle getirecek mi? Açlık gibi en yaşamsal önergelere bile sırf bizden geliyor diye ret veren üyelerini bu Meclisin asgari ücretin açlık sınırında olduğu gerçeğini algı diye burun kıvırmak ayıbından kurtaracak mı mesela buradaki bazı arkadaşlarımızı? Veya bu Meclisin bütçesinin artış oranı milletvekillerinin ettikleri yemine sadakat oranını da artıracak mı aynı derecede? Bütçeyi 2'ye katlarsak mesela, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünün hilafına eylem yapılamaz, terör propagandası yapılamaz, terör örgütü kutsanamaz, cumhuriyete, Atatürk'e iftira atılamaz hâle gelecek mi yeniden bu çatı?

Hukukun üstünlüğü, kendi ideolojilerimiz, şahsi doğrularımız uyarınca fiilî durum oluşturamadığımız düzenin garantisidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü "Türk milletinin tarihine, Anayasa’nın ilk 4 maddesinde çerçevesi çizilen anayasal düzene hakaret edemezsiniz." diyorsa ve buna rağmen Mecliste bu hakaret ediliyorsa ve siz buna göz yumuyorsanız, Başkan Vekilleriniz buna göz yumuyorsa, devletin resmî dili Türkçe ise, bunun hilafına bir fiilî duruma engel olmanız gerekirken bizatihi siz bunu yapıyorsanız, takdir edersiniz ki bu vahametin ne idari ne fiziki yatırımlarla düzelmesi mümkün değildir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Burada ihtiyacımız olan, millî bir zihniyet devrimidir ve maalesef o da mali gelir gider tablolarıyla düzenlenebilecek bir şey değildir.

Teşekkür ediyorum.