| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/280) ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/279) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 30 .10.2025 |
ERSİN BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarruf tedbirleri konusu gündeme geldiği günden beri iktidar eleştirilmektedir. AK PARTİ iktidarı itibardan tasarruf etmeyip kamu kaynaklarını sorumsuzca kullansa da iş milletimize gelince nedense kemer sıkma ihtiyacı doğmuştur. 2025 yıl sonu yaklaşırken tahmin edilen bütçe rakamlarına göre bütçe açığı 1 trilyon 931 milyar TL'den 2 trilyon 208 milyar TL'ye yükselmiştir. 275 milyardan fazla oluşan bu açıklığı iktidar milletimize anlatmak, bu sapmanın hesabını vermek zorundadır. İktidar enflasyonu tutturamadığı gibi faiz giderini de doğru tahmin edememiş, beceriksiz politikalarının sonucunda ülkemizi daha büyük bir faiz girdabının içine sokmuştur. 2025 yılı için tahmin edilen faiz giderleri toplamı 1 trilyon 950 milyar TL idi. Yıl sonu faiz giderimizin toplamı 2 trilyon 53 milyar TL civarında olacaktır. Aradaki 100 milyar liradan fazla farkı, milletimizin helal ekmeğinden aldığınız vergilerden ödeyeceksiniz. Bu faizin vebali iktidarın boynunadır.
Değerli milletvekilleri, geçen yıl yaptığımız konuşmalarda 2026 için hedeflerden bahseden iktidarın gelin bugünkü performansına bakalım. 2026 yılına yönelik hazırlanan bütçe tahmini tekliflerine göre, faiz giderlerinin 2 trilyon 282 milyar lira olması hedefleniyordu. Şimdi, 2026 yılı bütçe teklifinde bu rakamın 2 trilyon 742 milyar lira olarak sunulduğunu görüyoruz. Bu hedefin de tutmayacağını hesap edersek önümüzdeki yıl yani 2026 yılında milletimizin sırtından 500 milyar TL fazladan faize ödeme yapacaksınız. Aslında şunu net ifade etmek gerekiyor: Milletin kazancından, 86 milyonun ülkesi için ürettiği katma değerden faize ne kadar para aktarıldığını kamuoyu bilmelidir. Faiz sevdası, bu iktidarın belini büktüğü gibi, milletimize de bela olmuştur. İktidar harcamalarında tasarrufa gitmemiş, itibardan tasarruf etmemiş, kamu kaynaklarını har vurup harman savurmuştur. Vatandaşımızdan tahsil ettiği vergiler yerine, yine sermayenin vergi yükünü hafifleterek bütçe açığını büyütmüştür.
Değerli milletvekilleri, bütçenin geneli üzerine hangi başlığı ele alsak hüsranla karşılaşıyoruz. AK PARTİ iktidarının bu ülkenin ekonomisini yönetemediğini, ülkeyi tabiri caizse borç batağının içine çektiğini görüyoruz. 2026 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ne göre giderler toplamı, bir önceki yıla oranla yüzde 28,5 artmaktadır. Enflasyon hedefini yüzde 16 olarak belirleyen iktidarın, bütçesini yüzde 28,5 artırması da düşündürücüdür. Belli ki 2026'da bizleri en az yüzde 30 enflasyon beklemektedir. Hiçbir hedefini tutturamayan, yıl içinde 4-5 kere enflasyon hesaplamasını ve hedeflerini değiştiren iktidarı düşününce, enflasyonun yüzde 30'un üstüne çıkmayacağını kimse garanti edemez.
Programlara göre giderler incelendiğinde, birkaç program dışında tüm programların ödeneklerinin arttığı görülmektedir. Benim dikkatimi çeken ise 3 trilyon liralık ödenekle en yüksek ödeneğe sahip "Hazine Varlıklarının ve Yükümlülüklerinin Yönetimi" programıdır. Bu programa ait ödeneğin 2 trilyon 742 milyar lirası faiz giderleri için ayrılmış durumdadır. Sadece bu programın yüzde 91,4'ü faiz giderlerine ayrılmıştır.
Değerli milletvekilleri, her yıl bütçeye bir isim takıyorlar, 2026 bütçesine de "kalkınma bütçesi" "inkişaf bütçesi" gibi tanımlamalar yaptılar. Biz de bir isim koyduk, Sayın Genel Başkanımız Müsavat Dervişoğlu'nun deyimiyle "tükeniş bütçesi".
2026 bütçesinin kendinden önceki yıllara ait bütçeleri harcama öncelikleri bakımından büyük ölçüde tekrar ettiğini söylersek yanlış olmaz. Son yıllarda derinleşen kriz ve enflasyonu da unutmayalım. Demek ki bütçeye "kalkınma", "inkişaf" gibi isimler koymanın bütçeye gizli bir etki yapacağını beklemek boşuna bir çabadır. İktidar, yanlış ekonomik politikalar yüzünden dayanacak gücü kalmayan milletimizin sırtından inmelidir. Siftahsız gününü bitiren esnaf, ay sonunu getiremeyen emekli ve dar gelirli vatandaşımız, toprağına küsen çiftçimiz tükenmiştir. Emeği zayi olan emekçi, maaşı hiç olan memur, beklemekten usanın asgari ücretli vatandaşımız tükenmiştir. Feryat eden KOBİ'lerimiz, finansman sorunu yaşayan sanayicilerimiz tükenmiştir. En çok da geleceğinden umudu kesmiş, siyasi kayırmacılık ve torpil altında ezilen gençlerimiz tükenmiştir. Tüm bu tükenişin nedeni ise AK PARTİ iktidarıdır. İşte, onun için, bu bütçe tükeniş bütçesidir.
Teşekkür ederim.