SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, seçildiğimden bu yana birçok arkadaşım gibi benden de en çok istenen iki şeyden bir tanesi hastane randevusu. Bu manada bize gelen hangi mağduriyeti ilettiysek hem bakan yardımcılarınız hem bürokratlarınız hem çözümde hem de süreçlerinin takibinde gerçekten destek oldular. Ben içtenlikle teşekkür ediyorum ama hep aynı ikilemi yaşıyorum yani ya bizi tanımıyor olsaydı o insanlar. En temel hak sağlık ve bir temel hakkı kullanmak için bizden yardım istememeleri gerekiyor vatandaşların, bizim de sizden yardım istemememiz gerekiyor aslında. Zira, sosyal devletiz, dediğim gibi, sağlık da anayasal hak. Hizmette eşitliğin en tavizsiz uygulanması gereken alanların başında geliyor üstelik de çünkü herkesin canı aynı derecede değerli. Ankara'da bu randevu meselesiyle ilgili endoskopi ve kolonoskopi randevuları için verilen ortalama süre altı ay, İstanbul'da daha da uzun. Erken teşhis hayat kurtarır diyoruz ama erken teşhis imkânı yok maalesef. Tekirdağ'dan bir randevu örneği vermek istiyorum: İşlem tarihi 16/12/2024, 55 yaşında bir kadın hasta, memede tanımlanamayan kitle teşhisi var, ultrason ve mamografi çekilecek; 2024 Aralık işlem tarihi yani randevu tarihini tahmin edebilir misiniz bilmiyorum, 29 Ocak 2026; 2024 sonunda yapılmış bir işlem. Şimdi, hangi erken teşhisten bahsedeceğiz? Bu arada resmî olarak doğrudan size bağlı olan bir hastane değil, bir üniversite hastanesi ama bu da absürt zaten. Ne diyor Anayasa? "Devlet herkesin hayatını sağlık içinde sürdürmesi için sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler." ama işte bir kısmı YÖK'e bağlı, bir kısmı size bağlı ve bu çok başlılıktan dolayı... Ben Millî Eğitimde de ifade ettim, Tekirdağ'da üniversite bünyesinde planlanan bir onkoloji ve palyatif bakım hastanesi var, çok ama çok öncelikli yatırım olarak değerlendirilmesini istiyoruz biz; siz de destek verirseniz... Çünkü Tekirdağ'da her 4 haneden 1'inde kanser vakası var, kanser vakalarının bu kadar yaygın olduğu bir ilin ileri kanser tedavisine erişebilir hâle getirilmesi tercihe tabi olmamalıdır, bir zorunluluktur bizce.

Marmara Ereğlisi ve Şarköy gibi yaz nüfusları öyle 2'ye, 3'e değil neredeyse 10'a katlanan ilçelerimiz var, mesela Ereğli 32 binden 500 binlere çıkıyor. Şimdi, buralarda özellikle ciddi yaralanma vakalarında personel bulunsa ekipman bulunmuyor. Yaz nüfusunun yok sayılmadığı böyle bölgeleri için bir planlama bekliyoruz.

Ergene 2013'ten beri beklediği hastaneye, evet, kavuşuyor, inşaatı tamamlanmak üzere ama bir on yıl da personel için ve ekipman için beklemesinler, çok rica ediyoruz çünkü en temel poliklinik hizmetlerinden bile yararlanma imkânı yok şu anda Ergene'de. Ben nadir hastalıkları anlarım ama yani kulak burun boğaz gibi, kadın doğum gibi çok temel branşların ilçe devlet hastanelerinde olamamasını gerçekten anlamakta zorlanıyorum ve bizim ilçelerimizin birçoğunda yok yani KBB bile yok; gerçekten, dediğim gibi, anlaşılır değil. 2 ilçemiz dışında MR cihazı yok mesela yani nüfusu 1 milyonu geçmiş bir büyükşehir; bütün yük sadece merkez ve bir ilçemizdeki 2-3 hastanenin üzerinde ve periyodik takip gereken vakalarda da maalesef aksama yaşanıyor.

Şimdi, sağlıkta şiddeti çok konuşuyoruz, mobbingi de aynı derecede konuşmamız gerekiyor. On gün kadar önce Kapaklı Devlet Hastanesinde bir hemşire arkadaşımız bu sebeple intihar girişiminde bulundu; ilgilenirseniz çok seviniriz, hem gerekçelerini... Büyük bir ilçe Kapaklı ve hem hemşire hem genel hizmetli sayısı yetersiz ve en basit ölçümler için bile Çerkezköy'e sevk ediyor, orada da hastalarımız... Özellikle pandemiden sonra asistan sayısında çok ciddi bir artış oldu ama bu, yönetilemiyor ve yönetilemeyince de nitelikli bir yetişmişlikten söz edemiyoruz. Yani Ankara'dan, Gülhane'den bir örnek vereceğim, plastik cerrahide 70 asistana tek öğretim görevlisi ya da Etlik'te 60 asistana 2 öğretim görevlisi; burada nitelik bekleyemeyiz zaten, beklemek gülünç olur.

Bir -elçiye zeval olmaz- talep var, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü Yapı Kredi Bankasıyla beş yıllık bir banka promosyonu yapmış -enflasyonun durumu malum- üç yıllık sözleşme yapan kurumlar 2024-25'te sözleşme yeniledikleri için oralarda personel başına 100 bin liralara varan promosyon alınmaya başlamış ama Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü personeli hâlâ 9 bin lira üzerinden... Bu sözleşmenin de gözden geçirilmesini istiyorlar. Kamu çatısı altında...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)