| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 20 .11.2025 |
KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Ben hazır Bakan Bey'in yanında, 12 Eylül darbesinden yadigâr kalan YÖK'ün Başkanı varken üniversite öğrencilerinin sorunlarından bahsetmek istiyorum. Ülkemizde şu anda 8 milyonu bulan üniversite öğrencisi var ancak bunları yerleştirmek için sadece 877 tane yurt yapılmış. 8 milyon çocuğu buralara nasıl yerleştireceksiniz, çok merak ediyorum.
Şimdi, şöyle: Özel yurtlar var, buyursunlar, oraya, oralara gitsinler; tarikatların yurtları var, buyursunlar, oralara gitsinler diyebilirsiniz. Vallahi, bu özel yurtların fiyatlarına baktık, 17 ila 58 bin lira arasında değişiyor buradaki aylık ücretler. E, kiraya çıksın diyebilirsiniz, kiraya baktık, 25 ile 35 bin arasında değişiyor. Bir öğrencinin aylık maliyeti 20 bin lira en az ama diyebilirsiniz ki burs veriyoruz, buyursunlar, faydalansınlar; o da 3 bin lira. Bilmiyorum matematikten ne kadar anlıyorsunuz ama biz bu hesabın içinden çıkamadık.
Peki, bu KYK yurtları var, var olanlar güvenli mi? Kadın öğrenciler için özellikle kesinlikle güvenli değil. Üniversite yerleşkeleri, KYK yurtları kadın öğrenciler için hiçbir şekilde güvenlik arz etmiyor. Ben tekrar hatırlatmak istiyorum: Gülistan Doku nerede? Rojin Kabaiş'e ne oldu? Tekrar tekrar, her zaman, her gördüğümüz yerde sizlere hatırlatacağız.
Üniversite öğrencilerinin yaşadıkları zorluklar bunla da bitmiyor. Çalışan öğrenci sayısı her geçen gün artıyor çünkü çok ciddi bir geçim sıkıntısı yaşıyor üniversite öğrencileri. Hakkını arayan demokratik, bilimsel bir üniversite isteyen öğrenciler ise baskıya maruz kalıyor, soruşturmalara maruz kalıyor, yetmiyor, elinde bıçağı palası olan sivil faşistlerce saldırıya maruz kalıyor. Hacettepe Üniversitesinde yaşananları unutmadık, bunları araştıracak mısınız, soruşturacak mısınız? Bir bakıyoruz rakamlara, 1.300 öğrenci gözaltına alınmış 2025 yılı boyunca, 200 öğrenci tutuklanmış, 700'den fazla öğrenci hakkında ise disiplin soruşturması yapılmış.
Bir diğer önemli konu, ihraç edilen KHK'li öğretmenler. Bende KHK'li bir öğretmen olarak onların sorunlarını dile getirmek istiyorum. Kesinlikle haksız, hukuksuz bir şekilde, haklarında hiçbir somut delil olmadan 10 binlerce eğitim emekçisinin işine bir gecede bir imzayla son verdiniz. Vicdanınız rahat mı diye sormak istiyorum. En az 70 tane intihar vakası var KHK'liler içerisinde ve sivil bir ölüme mahkûm ettiğiniz KHK'li öğretmenler hakkını aramaya devam ediyor. Bütün KHK'liler amasız fakatsız derhâl görevlilerine iade edilmeli ve hakları teslim edilmelidir. Aynı zamanda burada tekrar barış akademisyenleri hatırlatmak isterim. Bu ülkede barış süreci varken hadi buyurun, barış akademisyenlerinin hepsini görevine iade edin, biz de sizin samimiyetinizi görmüş olalım demek istiyorum buradan.
Bir diğer önemli konu ise özel okul öğretmenleri. Özel okul öğretmenleri örgütlendiler, sendikalaştılar, dertlerini anlattılar, dediler ki: "Biz mevsimlik işçi gibi çalıştırılıyoruz, on aylık süreli sözleşmelerle çalıştırılıyoruz. 2014 yılında taban maaş hakkımızı elimizden aldınız, bunu geri verin." Buralara geldiler ve sizler söz verdiniz, "Bu taban maaş hakkı geri gelecek." dediniz ama bu sözleri tutmadınız. Biz nedenini biliyoruz ama sormak istiyoruz: Acaba neden tutmadınız? Özel okulu dershaneler zincirleri olan milletvekilleri ve bürokratların basıncı yüzünden mi taban maaş uygulamasını tekrar getirmediniz? Tekrar tekrar bunu sormaya devam edeceğiz.
Bir öğretmen olarak ücretli öğretmenlerin sorunlarına da mutlaka yer vermek istiyorum. Ücretli öğretmenlerin aylık fiilî sigortaları 8 ila 12 gün arasında yatırılıyor. Aylık gelirleri asgari ücretin altında, bazen 15 bin liraya kadar düşebiliyor. Aynı işi yapan kadrolu öğretmenlerle aralarında yüzde 300'e varan farklar oluşabiliyor. Bu duruma tekrar tekrar dikkat çekmek istiyoruz. Ücretli öğretmenlik uygulaması derhâl kaldırılmalıdır, bütçeden pay buralara ayrılmalıdır. Taban maaş tekrar, biz, buradan, bütün talepleri onlar adına, öğretmenler adına tekrar dile getirmek isteriz. Taban maaş uygulaması geri getirilmelidir. Güvencesizliğe bir an önce son verilmeli, bütün öğretmenler kadrolu olarak çalışmaya başlamalıdır. 2026 yılı için de kadrolu atamalar ihtiyaca göre artırılmalı, bu konuda şeffaf ve net bir takvim açıklanmalıdır. Norm kadro yönetmeliği bilimsel kriterlere göre tekrar güncellenmelidir.