| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 20 .11.2025 |
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum Başkanım.
Çok Saygıdeğer Bakanım, çok kıymetli milletvekillerimiz, değerli bakan yardımcılarımız, Kıymetli YÖK Başkanımız, çok değerli bürokratlarımız, basınımızın saygıdeğer mensupları, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Sayın Bakanım, bütçenizin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum.
Tabii, Millî Eğitim Bakanlığına gerçekten çok önemli bir Bakanlık diyoruz ama en önemli Bakanlık, çok da zor bir Bakanlık çünkü milyonlarca eğitim kadrosu, öğretmen, 10 milyonlarca öğrenci dolayısıyla ülkemizin geleceği, bu yüzden işiniz çok zor. O yüzden, size ve ekip arkadaşlarınıza gerçekten başarılar diliyorum.
Tabii, sunumunuz için de teşekkür ediyorum. Özellikle sunumunuzda eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili rakamlar verdiniz. Tabii, geçmişle kıyasladığımızda Türkiye'yi, gerçekten eğitimde fırsat eşitliği noktasında hem OECD ülkeleri içerisinde hem de diğer istatistiklere baktığımızda çok önemli mesafeler katettiğimizi görüyoruz. Bunun için teşekkür ediyoruz.
Tabii, önemli olan eğitimin sürdürülebilir olması, bundan da bahsettik. her geçen gün eğitim düzeyimiz artıyor, eğitimde fırsat eşitliği artıyor. Bunun çok önemli, ölçülebilir metotları var, yöntemleri var, bunları ifade ettiniz.
Yine, tabii, Millî Eğitim, eğitim ve öğretim dışında manevi değerlerin özellikle korunması... Bu anlamda, maarif modelin çok ciddi anlamda destekçisi olduğumuzu, özellikle seçim çalışmalarımızda vatandaşlarımızla birlikte olduğumuzda bu modele çok ciddi bir destek aldığımızı buradan bir kere daha sizin huzurlarınızda ifade etmek istiyorum.
Yine, bütçeden eğitime ayrılan payın yıllar içerisinde çok ciddi anlamda yükseldiğini... Tabii, bu konuyla ilgili muhalefetin bazı istatistikleri var, o istatistiklere herkes istediği pencereden, çerçeveden bakabilir. Bizler iktidara geldiğimizde Türkiye'nin gayrisafi millî hasılası 238 milyar dolardı, bugün baktığımızda bir buçuk trilyon dolara ulaşmış bir gayrisafi millî hasılamız var, yüzde 15 civarında Millî Eğitime, eğitime ayırmış olduğumuz bir bütçe var. Bu gerçekten çok ciddi rakam, çok büyük bir rakam.
Yine, okullaşma oranlarına baktığımızda, hem OECD ülkelerine baktığımızda hem de diğer ülkelere baktığımızda ülkemizin çok ciddi bir ivme kaydettiğini de ifade etmek istiyorum.
Yine, PISA verilerini verdiniz, onun dışında başka verileri bizimle paylaştınız. Buradaki gelişmeleri görmek gerçekten bizim için umut verici.
Diğer taraftan, eğitim teknolojileriyle ilgili yapılanlar, yapay zekâyla ilgili yapılanlar, eğitimde yapay zekânın kullanılması ve yeriyle ilgili çok ciddi paylaşımlar var sunumunuzda.
Onun dışında, tabii, ülkemiz bir deprem bölgesi. 6 Şubatta 11 vilayetimizin yıkıldığı, tamamen tüm eğitim birimlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği... Bu çok büyük, ağır bir yük ülkemiz için. Buradaki gelişmeleri bizler de sizler de çok yakından takip ediyoruz, ediyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımız geçen hafta 350.000'inci konutun teslimini yaptı. Tabii, burada yapılanlar sadece konutlardan ibaret değil, burada eğitim kurumları, okullar, okulların bağlantılı birimleri, inşaatları, altyapısı, üst yapısı; bunların bütçe açısından çok büyük bir önemi var, çok büyük bir anlamı var. Tabii, doğal afetlerin özellikle ülkemizde zaman zaman ciddi anlamda olmasıyla buralardaki depreme dayanıklı ya da dayanıksız eğitim kurumlarının tekrar gözden geçirilmesinin, güçlendirmenin yapılmasının, yenilerinin yapılmış olmasının burada çok büyük bir yük olduğunu ifade etmek istiyorum.
Tabii, bunun dışında en önemli meselelerden biri de benim şahsen önem verdiğim, bugüne kadar muhalefet partilerinin de çok önem verdiği bir meseleydi. Bu sene beni şaşırtan bir paylaşım oldu bazı muhalefet konuşmacılar tarafından, mesleki eğitim. Gerçekten ülkemizin en önemli ihtiyaçlarından biri mesleki eğitim, mesleki eğitimin tam manasıyla ülkemize yerleştirilmesi. Tabii, mesleki eğitim deyince sadece öğrencilerimizin meslek kazanmasıyla olay bitmiyor çünkü mesleki eğitimin verilmesi istihdamdan tarıma, sanayiye bütün alanları, bütün sektörleri ilgilendiriyor. Biz ülke olarak son zamanlarda özellikle çok ciddi anlamda büyük bir mesafe katettik çünkü geçmiş yıllarımızda, 28 Şubat sürecinden sonra özellikle sırf imam-hatipleri kapatmak bahanesiyle mesleki eğitime çok büyük bir darbe vurulmuştu, ülkemizin ve ülke insanımızın, çocuklarımızın yılları çalınmıştı dolayısıyla şimdilerde bunun da telafisini yapıyoruz çünkü Sanayi Devrimi'ni ıskalamış bir milletiz biz. O yüzden mesleki eğitime geç de olsa çok büyük bir önem vermemiz gerektiğinin altını özellikle çizmek istiyorum. Tabii, mesleki eğitimde, MESEM'lerde mutlaka şartlar iyileştirilmeli, ücretler iyileştirilmeli, daha da iyi projeler hazırlanmalı. Bu noktada, özellikle organize sanayi bölgelerindeki meslek liselerinin sayısının artırılması, desteklenmesi ve ayrıca meslek liselerinin itibarının artırılması, özellikle meslek liselerinin özendirilmesi... Çünkü gelişmiş toplumlara baktığımızda, gelişimini tamamlamış toplumlara baktığımızda, başta Avrupa olmak üzere mesleki eğitimde çok ciddi anlamda mesafe katetmiş ülkeler. Bu bizim yükseköğretimimizi de yakından ilgilendiren bir konu, bir mesele. Tabii, mesleki eğitimin güçlendirilmesi sadece Millî Eğitim Bakanlığının meselesi, konusu değil, burada yükseköğretimin de etki analiziyle birlikte bunun planlanması, programının yapılması gerekiyor. Eğitimde fırsat eşitliği kapsamında bizler üniversite sayımızı 80'lerden 208'lere çıkardık. Burada Yükseköğretim Kurulumuzun da son zamanlarda kontenjanlarda kısıtlamaya gittiğini memnuniyetle görüyoruz. Dolayısıyla, bizim bu mesleki eğitim konusunda, MESEM'ler konusunda biraz daha gayret sarf etmemiz gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum.
Yine, burada muhalefet konuşmacılarından biri özellikle bu MESEM'lerle ilgili, mesleki eğitimlerle ilgili çok üzen, bizi üzen bir konuşma yaptı. Sanki korku filmi seyrediyormuşuz gibi, çocukların kıyma makinesine atılması gibi, buna benzer konulardan bahsetti. Çok ürkütücüydü, buradan onu da özellikle belirtmek istiyorum. Değerli arkadaşlar, şimdi, hem genç işsizlerden bahsedeceğiz, istihdamla ilgili konuları özellikle burada konuşuyor, tartışıyor olacağız, diğer taraftan da mesleki eğitimi ve MESEM'leri burada şeytanlaştıracağız. Dolayısıyla, bunun doğru olmadığını ben özellikle ifade etmek istiyorum.
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Çocukların oralarda ölmesi doğrumu Sayın vekilim sizce?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Denetim yok Yaşar Bey. Ne iş yerleri denetleniyor adam akıllı ne...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hayır, şartlarının daha iyileştirilmesi gerektiğini, ücretlerin iyileştirilmesi gerektiğini, iş yerlerine kontrolün ve denetimin çok iyi yapılması gerektiğini özellikle ben ifade etmek istiyorum.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yani bu, Almanya'daki "dual" eğitim değil, bize onu kaktırmaya çalışıyorlar.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tabii, yine, ben tam da o noktaya gelmiştim kıymetli vekilim. Sayın Bakanım, yine, bir milletvekilimiz "Milletvekilleri çocuklarını meslek liselerinde eğitsinler, okutsunlar..." Benim 3 çocuğum var -herkesin çocuğunu Allah bağışlasın- çocuklarımın birisi üniversiteyi bitirdi, bir tanesi de üniversiteye hazırlanıyor, ikisi de meslek lisesi çıkışlı, hatta bir tanesi organize bölgelerindeki makine bölümünden mezun oldu. Dolayısıyla, biz mesleki eğitimin, az önce konuşmamda da ifade etmiştim, itibarını artırıp özellikle özendirmemiz gerektiğini de ifade etmek istiyorum. Almanya örneğinin de bu arada iyi bir örnek olduğunu da vurgulamak istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Tamamlayalım.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çok teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, tabii, o kadar çok şey yaptık ki yirmi üç yılda bunları on dakika gibi kısa bir süre içerisinde anlatmak mümkün değil. Okullaşma oranıyla ilgili, üniversitelerle ilgili, mesleki eğitimle ilgili, yapılaşmayla ilgili. Ben bu noktada, bugüne kadar Millî Eğitim camiasında çalışan, emeği geçen işçisinden Bakanına kadar, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere hepinize en kalbî şükranlarımı, teşekkürlerimi arz ediyor, 2026 yılı bütçenizin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum.