| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 19 .11.2025 |
HÜSEYİN OLAN (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli hazırun; öncelikle, vekili olduğum Bitlis'in yerel yerel sorunlarından başlamak istiyorum. Sunumlarınızda büyük projelerden söz ettiniz ancak on beş yıldır Tatvan Çevre Yolu sorununu çözemediniz Sayın Bakan. Şu anda yürüyen çalışmanın 2027'de tamamlanacağı söyleniyor ama Tatvan halkının sabrı tükendi. Yoğun trafik nedeniyle vatandaş hastasını hastaneye yetiştirmekte zorlanıyor, kazalar artıyor. "Bölgesel eşitsizlik" laf olsun diye söylediğimiz bir kavram değil; yap-işlet-devret projelerine gösterilen ilginin onda 1'i bölgenin ihtiyaçlarına gösterilseydi 20 kilometrelik Bayka-Bitlis yolunun yirmi beş yılda bitmesi normal karşılanmazdı, övünme aracı olarak da kullanılmazdı bugün.
Sayın Bakan, açılışına katıldığınız Bitlis Tatvan Doğumevi battıçıktı kavşağı için yıllarca mücadele ettik, Bakanlığın gecikmesi yüzünden onlarca vatandaşımızı kazalarda kaybettik. Sinyalizasyon ve denetim eksikliği yüzünden daha ilk ayda kazalar başladı. Bu kavşak "ölüm kavşağı" olarak biliniyordu, hâlihazırda, kavşağın yanlış projelendirilmesi yüzünden burası artık "katliam kavşağı" olarak anılıyor. Kavşağın hemen yanında 750 esnafın bulunduğu Tatvan Sanayi Sitesine araç girmesi neredeyse imkânsız hâle geldi Sayın Bakan çünkü sanayiye giriş çıkış yapan araçlar doğrudan çevre yoluna bağlanmak zorunda kalıyor. Bu projeyle birlikte sanayi sitesine araç girişleri yarı yarıya azaldı. Bu sorunun çözümü için belediye ve sanayi sitesine giriş çıkışların kolay olması amacıyla eski Doğumevi Hastanesinin olduğu yerde bir kavşak yapılması için girişimlerimiz sonuçsuz kaldı. Ayrıca, üst geçit olmadığı için yayalar dört şeritli uluslararası yolu bariyerlerin üzerinden atlayarak geçiyorlar, acilen bir üst geçit yapılması şarttır. Kısacası, yedi sekiz ayda bitmesi gereken battıçıktıyı üç yılda bitirdiniz, buna rağmen Tatvan halkı yapılmadan önceki hâlini arar oldu Sayın Bakan.
Köy yolları meselesi ise tamamen siyasileşmiş durumda. Bitlis'te köy yolları âdeta seçim sonuçlarına göre yapılıyor. Yerel yöneticileriniz ve iktidarın memuru hâline gelen bürokrasinin deyimiyle karneniz iktidar lehine olumlu ise yani oy varsa yol var, oy yoksa yol yok. Bu parti anlayışını artık terk edip ihtiyaç odaklı öncelikli bir çalışma yürütülmesi gerekiyor.
Sayın Bakan, PTT yüz seksen dört yıllık tarihinin en büyük emek ve yönetim krizini yaşıyor. 2013'te AŞ statüsüne geçişle birlikte kurum kamusal hizmet anlayışından uzaklaşıp tamamen kâr-zarar mantığıyla yönetilen bir yapıya dönüştü. Bugün PTT'de parçalı istihdam "eşit işe eşit ücret" ilkesinin yok edilmesi, taşeronlaşma ve ağır iş yükü nedeniyle emekçiler açlık sınırına yakın ücretlerle çalışmak zorunda bırakılmışlardır. 7 binden fazla personelin eksildiği bir kurumda hukuksuz cumartesi mesaisi dayatması hâlen devam ediyor. Ekonomik tablo ise çok daha vahimdir; PTT Türkiye Varlık Fonuna devredildiğinde 2017'de kâr eden bir kurumdu, bugün ise altı yılda 8 milyar TL'den fazla zarar etmiş durumdadır. 2024 zararı 3,6 milyar TL'ye ulaşmış, kurumun öz sermayesi eksi 1,2 milyar TL seviyesine gerilemiştir. Kamuya ait posta çeki hesaplarındaki paraların dahi kullanıldığı TBMM kayıtlarına geçmiştir. Sayıştay raporları 2 milyon dolarlık kayıp altın dosyasını, dijital arşiv yolsuzluğunu, milyonluk tazminatları ve vatandaşın PTT'ye emanet ettiği paranın yüzde 40'ının kaybolduğunu açıkça ortaya koyuyor. Buna rağmen bir tek sorumlu dahi yargıç önüne çıkarılmayıp hesap sorulmamıştır. PTT'nin en değerli taşınmazlarının satılmaya çalışılması da zararı kapatma değil kamu malını geleceksiz bırakma politikasıdır. PTT PAL AŞ'nin dört yılda eksi 72 milyon TL öz kaynağa düşmesi ise bu kötü yönetimin başka bir göstergesidir. Sayın Bakan, bu tablo sadece kötü yönetimin değil, kamu kurumlarının nasıl sistematik bir biçimde çökertildiğinin kanıtıdır aynı zamanda. Yapılması gereken, bu zararların ve yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gitmek ve hesap sormaktır ancak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu iktidardan bu dürüstlüğü, bu erdemliliği ve hesap sorulabilirliğin samimiyetini göremiyorum diyerek teşekkür ediyorum.
Bütçenin halkımıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.