| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 19 .11.2025 |
MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, kıymetli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşmekte olduğumuz bütçenin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Sayın Bakan, ne yazık ki biz, burada, her bakanlık bütçesini görüştüğümüzde ölümleri konuşmak zorunda kalıyoruz. Turizm konuşacağız ama Kartalkaya faciasını, Aile Bakanlığı bütçesini konuşacağız ama katledilen kadınları, Çalışma Bakanlığında işçinin, emekçinin sorunlarını konuşacağız ama Dilovası'nda göz göre göre ölüme gönderilen çocukları, Ulaştırma Bakanlığını konuşacağız ama Gebze'de çöken binada yaşamını yitiren yurttaşları konuşmak zorunda kalıyoruz, liste daha uzun.
"Biz bu bakanlıklara bu bütçeleri niye veriyoruz? İnsanlara hizmet etmeyi bırakın, biz insanımızı yaşatamıyorsak bu vergiler niye toplanıyor, bu bakanlıklar niye var?" diyesi geliyor insanın. Bakın, 29 Ekimde Gebze'de bina çöktü, aynı aileden 4 yurttaş yaşamını yitirdi. Bina 2012 yılında inşa edilmiş, on iki seneden bu yana kadar hiçbir olumsuz durumu gözlemlenmemiş ta ki metro inşaatına kadar. Yıkımdan sonra boşaltılan metro güzergâhı 2017 yılında hazırlanan raporda bölgede bulunan binaların tamamının kamulaştırılması gerektiği belirtilmiş. Peki, yedi yıldır buraya neden önlem alınmadı Sayın Bakanım? Denetim eksikliğinin bedelini vatandaşın canıyla ödediği bir ülke olduk. İstifa eden bir kişi var mı? Yok. Buradan hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum. Sorumluların da bir an önce yargılanmasını, bir daha böyle olayların yaşanmamasını diliyorum.
Değerli milletvekilleri, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına 2026 yılı için ayrılan bütçe 525 milyar 260 milyon. Bakanlığımız bütçede en çok pay ayrılan bakanlıklardan bir tanesi fakat halkın vergileriyle oluşturulan bu bütçenin verimli kullanılması da önemli ama ne yazık ki kaynaklar doğru kullanılmıyor, kaynaklar her sene olduğu gibi yine yandaş müteahhitlere aktarılıyor. Sayın Bakan ve iktidar yetkilileri her fırsatta "Dev projeler yaptık." diye övünüyor ama bu projelerin bedelini kim ödüyor? Millet. Köprüden geçsen de geçmesen de otoyolu kullansan da kullanmasan da müteahhit kazanıyor, zararı vatandaş ödüyor. Bakın değerli arkadaşlar, Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesinden yol ve köprülerin gerçekleşmeyen geçiş garantileri için 2026 bütçesinden müteahhitlere 101,3 milyar TL'lik kaynak ayrılmış, 2027'de bu rakamın 125 milyara, 2028'de de 150 milyar liraya çıkması öngörülüyor. Garanti ve katkı ödemeleri için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesinde de 500 milyon lira kaynak ayrılmış. Cumhurbaşkanı Yardımcımız bütçe sunumunda kamu-özel iş birliği projelerini savunuyor, "Yöntem doğru ama eksiklikler olabilir." diyor. Bakın değerli arkadaşlar, 1 Ekim 2025 itibarıyla yap-işlet-devret modeliyle yapılan köprü, tünel ve otoyolları işleten şirketlere ödenen garanti tutarlara güncel kur ayarlaması yapılıyor, yılda en az 2 defa kur zammı yapılıyor; günlük araç geçiş sayıları tutturulamazsa parayı Hazine ödüyor. Sadece bir örnek vereyim, Osmangazi Köprüsü'nde araç geçiş ücreti 795 TL, Hazinenin şirkete garanti ettiği araç geçiş ücreti 2.360 TL yani Hazinenin şirkete köprüden geçen her araç için ödeyeceği fark tutarı 1.565 TL; sayı tutmazsa tamamını Hazine ödüyor. Şimdi, dar gelirlinin sofrasından alınarak oluşturulan bu bütçeden bu şirketlere ödenen milyarlar "bazı eksiklikler" diye tanımlanabilir mi değerli arkadaşlar? Eksiklik "tasarruf" adıyla çocuklara bir öğün yemek vermeyi reddeden siyasi iradenin anlayışındadır. Halka harcanması gereken milyarların bütçeden müteahhitlere aktarılması eksiklik değil servet transferidir, yandaşı zengin etmedir. Ve hâlâ Sayın Bakan, iktidar devletin elinde kalan köprü ve otoyolları da özelleştirme peşinde, 2026 yılı için 185 milyar liralık bir özelleştirme geliri tahmin ediliyor; bu otoyollar ve köprülerin özelleştirilmesi kabul edilemez, köprüler ve otoyollar tüm halkın ortak zenginliğidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri "Antalya-Alanya Otoyolu" adı verilen bir proje var, yılan hikâyesine döndü. Temmuzda temel atıldı, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Limak arasında yapılan yap-işlet-devret modeliyle yürütülüyor. Ulaştırma Bakanımız üç yıla bitirileceğini öngörülen proje bedelini 2 milyar 429 milyon euro olarak açıkladı. Burada hem projenin hatalı olmasına hem de yapım biçimine itirazımız oldu fakat derdimizi anlatamadık. "Antalya-Alanya Otoyolu" diye adlandırılan proje Antalya merkezini kapsamıyor, Serik-Antalya arasındaki asıl yoğun hattı dışarıda bırakıyor. Bu proje Serik-Konaklı otoyolu projesi Sayın Bakanım. Yine, Konaklı'da da trafik ve yığılmalara sebep olacak.
Sayın Bakan, Antalya Havalimanı kapasitesini artırdınız, 82 milyon yolcu kapasitesine çıktı. Günlük 968 uçuş, Avrupa'nın en yoğun 9'uncu havalimanı; doğrudur bu rakam ve bu konuda da teşekkür ediyoruz ama şu soruyu neden sormuyorsunuz: "Bu kadar uçuş bu kente nasıl yük bindiriyor?" Havaalanı Antalya'nın merkezinde, Manavgat'a, Alanya'ya giden turist Serik'e kadar nasıl gidecek? Bu yeni projenizde Serik yok çünkü. Trafik yazın iyice artan kapasiteyle ne hâle gelecek, bunlar hesaplanmıyor; bu otoyol projesi bunlar da hesaplanarak yapılmalı. Aynı zamanda şehir içi trafiği için de sorunlar artıyor. Bakın, şehir plancıları açıklıyor "Çevre yolları şehir içinde kaldı, sıradan caddelere döndü; bu şehir bunu artık kaldıramıyor, yeni çevre yolları yapılmalı." diyor. Sayın Bakan, Antalya-Alanya Otoyolu projesinde otoyolun geçtiği güzergâha bölge halkının da itirazı var. Proje mahalleleri ortadan bölerek yaşam alanlarına darbe vuruyor, tarım arazileri yok ediliyor, tarım alanları, su havzaları zarar görüyor. Devlet burada halkın değil müteahhidin yanında, müteahhidin daha fazla para kazanabilmesi için yol en kolay ve ucuz güzergâhtan geçiriliyor, bu da çiftçiye ve köylüye büyük zarar veriyor; bu itirazlar da tekrar değerlendirilmeli. Diğer taraftan, bu proje de yap-işlet-devret modeliyle paralı oluyor, detaylar ise kamuoyuna açıklanmıyor. Sayın Bakan, bu yol için günlük geçiş garanti sayısı kaç? Araç başı kaç lira ya da dolar ücret alınacak? Kaç yıllık bir anlaşma imzalandı? Bu yolun halka maliyeti ne kadar? Bunları da açıklayın, halkın bunu bilmesi gerekiyor. Sayın Bakan, yine, bu yolları biz daha doğru projeyle ve kendi kaynaklarımızla yapabiliriz, halkın parasını müteahhitlere aktarmayın diyorum.
Antalya, Türkiye ekonomisine yıllardır milyarlarca liralık kaynak sağlıyor fakat hak ettiği yatırımları yeterince alamıyor. Kışın 2,5 milyon olan nüfus yazın 5-6 katına çıkıyor, araç sayısı günbegün artıyor. İktidar yıllardır söz veriyor fakat bitmeyen işler listesi kabarık, Antalyalılar artık çözüm bekliyor. Kent trafiğini rahatlatacak ve söz verilen ama yıllardır yapılamayan köprülü kavşakların bir kısmı bu yıl tamamlandı; bu da sanki Antalyalılara bir lütuf gibi sunulmaya çalışılıyor. Bu, ekonomiye en önemli katkıları sağlayan bir kentte lütuf değil geç kalınmış yatırımdır. AKP iktidarı bu yatırımları "Yerel yönetimler sizin, Antalyalı sizi destekledi; cezasını çeksin." anlayışıyla değerlendirirse burada zarar gören Antalyalı olur. O yüzden, daha önce söz verilen ve trafiği rahatlatacak kavşakların bir an önce tamamlanmasını Antalya halkı bekliyor Sayın Bakanım.
Yine, yıllardır yılan hikâyesine dönen bir Alacabel Tüneli var. Konya ve Antalya illerini doğrudan birbirine bağlayacak Alacabel Tüneli 2010 yılında gündeme alınmış ve 2016'da yapımına başlanmıştı; 7.360 metre uzunluğunda bu tünel artık tamamlasın "2026 yılında bitecek." demiştiniz, inşallah 2036'ya uzatmazsanız.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Dediysek biter, merak etmeyin.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakan mısın sen? Sana vermezler.
MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Sayın Bakan, Antalya'nın Akseki ve İbradı ilçeleri arasında "Çamlıyokuş" diye bilinen bir bölge var, burada yol çok kötü, çok keskin bir viraj var. Bu bölgede çok fazla trafik kazası meydana geliyor, özellikle yaz döneminde artan trafikle kazalar iyice artıyor; bölge halkı buraya da bir çözüm bekliyor.
Yine, Sayın Bakan, Antalya'nın uzun zamandır bekleyen en büyük projelerinden olan ve kent trafiğine nefes aldıracak olan 4'üncü etap raylı sistem projesi var. Antalya'nın 4'üncü etap raylı sistemi 18 kilometre uzunluğunda olacak ve Konyaaltı ile Varsak'ı birbirine bağlayacak, bununla ilgili de bir çözüm ve destek istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Bir dakika ek süre veriyorum.
Buyurun.
MUSTAFA ERDEM (Antalya) - Sayın Bakanım, Gazipaşa-Ankara hattını AJet kapatmış; öğrenciler için önemli, komşu ilçeler için önemli; iptal doluluk oranıyla açıklanamaz. Buna da bir çözüm getirilsin diyorum, teşekkür ediyorum.