AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, biliyorsunuz, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz her sene geliyor ve bize burada o yılın bütçesini sunuyor. Bu sene de aynısını yaptı. 23 Ekim tarihinde 2026 yılı bütçe teklifini sundu ve burada ulaşımla alakalı anlattıklarından okumak istiyorum size: "2003 yılı itibarıyla 10.959 kilometre demir yolu hat uzunluğumuz 2025 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla 2.251 kilometresi hızlı hat olmak üzere toplam 13.919 kilometre ulaşmıştır." Devam ediyor: "2.505 kilometre olan sinyalli hat uzunluğumuz yüzde 221 artışla 8.046 kilometreye, 2.122 kilometre elektrikli hat uzunluğumuz ise yüzde 243 artışla 7.274 kilometre yükseltilmiştir." Şimdi, neden okudum ben size? Geçen sene de gelmişti, geçen sene de aynı ifadeleri kullandı. Yani şu sarıyla görmüş olduğunuz kısımlar aynı. Yani Cumhurbaşkanı Yardımcımız iki sene boyunca gelmiş 2025 bütçesinde, 2026 bütçesinde ulaştırmayla ilgili aynı rakamları vermiş, özellikle demir yolu ulaşımıyla alakalı. Yani zaten bunu bütçenize baktığımız zaman da görüyoruz. Mesela, alt programlara, hedeflere baktığımız zaman demir yolu hat uzunluğu, biraz evvel söylediğim gibi, 13.919 kilometre 2024'le aynı ve bir yıl içerisinde, bir metre dahi yeni hat hizmete sokulmamış. 2023 yılında da yanılmıyorsam aynıydı. 2023 yılında hedef mesela, 15.195 kilometreydi, şu an 13.919 kilometre. 2026 hedefleri tutar mı? Büyük ihtimalle tutmayacak. Sinyal demir yolu hattı oranı 2024'te yüzde 58'miş, 2025'te 160'a çıkmış. Hedef neydi? Yüzde 62. Hedefin gerisinde kalınmış, hepsi aynı şekilde. Kent içi raylı sistem 2024'te 445 kilometreymiş, yıl 2025 yine 445 kilometre. 2026 hedefleri tutar mı? Kolay kolay tutmaz. Neden tutmaz? Çünkü, yatırımların millî gelirden aldığı pay her geçen sene azalmakta. Bu yatırımlar içerisinde ulaştırma sektörünün toplam sabit sermaye yatırımlarından aldığı pay da esasında azalmakta. Geçen sene yüzde 29'muş bu sene yüzde 26,5'e düşmüş ulaştırma sektörü. Şimdi, 462 milyardan 508 milyara çıkmış bu sene. Yani yüzde 10'luk bir artış var. Bütçeyle karşılaştırdığımız zaman, bütçedeki artışla karşılaştırdığımız zaman, 2026 için enflasyon hedefiyle karşılaştırdığımız zaman, çok düşük bir tutar bu. Benzer durum, demiryolları için de geçerli 2026 yılında demir yolu için yatırım tahsisi 261 milyar liraymış. Toplam içerisindeki payı yüzde 13,6; geçen sene 15,3'tü. Kara yollarında aynı pozisyon var. Geçen sene yüzde 10,9'ken bu sene yüzde 8,7'ye düşmüş durumda. Şimdi, oransal olarak ciddi bir azalma var. Ben bu şartlar altında hedefleri tutturabileceğinizi düşünmüyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tasarruf tedbirleri kapsamında...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Nasıl?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tasarruf tedbirleri kapsamında biraz yatırımlar...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - E, yatırım bu ya! Yani devam eden bir sürü proje var.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Devam ediyor...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Hizmet binasından bahsetmiyoruz, yatırım projelerinden bahsediyoruz.

Konu Ulaştırma Bakanlığı bütçesi olunca tabii, kamu-özel iş birliği projelerinden bahsetmemek olmaz. Yani hani demiştiniz ya "Cebimizden beş para çıkmayacak." olan projelere. 2017-2025 yılları arasında tam 272 milyar lira para çıkmış cebimizden, 2026 yılında ise 101 milyar lira geri ödeme yapılacak. Öyle enteresan bir durum var ki. Geçiş garantisi verilmiş, geçiş garantisi tutmuyor para veriyoruz, bazı projeler var geçiş garantisi tuttuğu hâlde gene ödemeye devam ediyoruz birazdan onu da anlatacağım. Şimdi, 2006 yılında kara yolu ulaşımına ayrılan yatırım tutarı 166 milyar lira. Biz, bu kamu-özel iş birliği projelerinde otoban ve köprüler için ödeyeceğimiz tutar 2026 yılında tam 101 milyar lira yani neredeyse kara yolu ulaşımına ayrılan ödenek kadar biz bu kamu-özel iş birliği projelerine kaynak ayıracağız. Şimdi, ne demiştiniz? "Cebimizden bir kuruş para çıkmayacak." Vallahi Cumhurbaşkanının cebinden çıkmadığı aşikâr, ondan şüphemiz yok ama ben Manisa Akhisar'daki evimden İstanbul'a gittiğim zaman 382 kilometrelik yol için köprü dâhil -sitesine girdim, baktım- 2.510 lira ücret ödüyorum. Bakın, 2.510 lira bunun 795 lirası köprü, geri kalanı otoyol. Şimdi, kimin cebinden para çıkıyor? Yani 2.510 lirayla kurtulsak gene iyi, devamı da var, bu benim şirkete ödediğim tutar. Ayrıca, geçiş başına devletin hazineden ödediği sübvansiyon var, bu da ciddi bir rakam. Şimdi, köprüye ben 795 lira verdim, sözleşmeye göre geçiş ücreti bugün için 55 dolar artı KDV arada bir fark var, aradaki fark da bizim hesabımıza göre 1.565 lira. Ben 795 lira ödüyorum, hazine benim geçişim için 1.565 lira ödüyor. Peki, hazineyi kim dolduruyor? Vallahi sen, ben, biz yani bu memlekette mazot kullanan, akaryakıta KDV, ÖTV veren, vergi veren insanlar bu hazineyi dolduruyor. Mesela ben İstanbul'a giderken tam 650 lira ÖTV ve KDV veriyorum, 650 lira arabamla. İşin tuhafı tuhafı, bence biz buna tuhaf demeyelim işin acı tarafı şu: 44 tane kamu-özel iş birliği projesi varmış ve bunlardan sadece 7 tanesi vergi veriyor. İşte "Cebimizden 5 kuruş çıkmayacak, 1 kuruş çıkmayacak." diye temelleri atılan projelerin maliyeti. Size bir soygunun hikâyesinden bahsettim, dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Esasında soygun bununla da sınırlı kalmayacak, 2026 yılında bizi farklı sürprizler de bekleyecek öyle görülüyor. Mesela, 185 Milyar lira özelleştirme geliri beklenmekte, neler özelleştirilecek? Bugün konuşuldu, otoyol ve köprüler özelleştirilecek, İzmir-Aydın Otoyolu belki, Boğaziçi Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü. Özelleştirilince ne olacak? Fiyatlar artacak, gene garantiler verilecek, gene garanti geçiş ücretleri verilecek belki de fatura gene millete çıkacak, daha sonra ne olacak biliyor musunuz? Bu kamu-özel iş birliği projeleri var ya, bu projelerin işletme süreleri bittikten sonra belki siz bunları bile özelleştireceksiniz yani hakikaten de gidişat buna gidiyor.

Bir de TÜVTÜRK'ler var, soygunun çok farklı biçimi bu. Bir otomobilin TÜVTÜRK'te muayene ücreti 2.620 lira. Beş dakikalık bir hizmetin karşılığı 2.620 lira, kamyon, otobüs, tankerler için 3.543 lira. İtiraz hakkın yok, alternatifin yok, elin mecbur, gideceksin bu 2.620 lirayı vereceksin. Yani gerçekten bu millet cennetlik arkadaşlar. Araba alır ÖTV verir, KDV verir, ÖTV'nin KDV'sini verir, yetmez motorlu taşıtlar vergisi verir, yetmez mazot alır, benzin kullanır yüzde 45 vergi verir, yetmez köprüden geçer para verir, köprüden geçmez gene para verir, her yıl randevu alır, para vermek için sıraya girer TÜVTÜRK'ün önüne 2.620 lira parayı verir "Ya lanet olsun ben bu arabadan kurtulmak istiyorum." dese de gene kurtulamıyor, arabayı satışa götürdüğü zaman da noterde harç, daha yeni kanun teklifi geldi. Yani bu milletin çilesi ne zaman bitecek arkadaşlar? Şunu sormak istiyorum size Sayın Bakan: Yani bir koyundan kaç tane post çıkaracaksınız, bir koyundan kaç tane post çıkar? Vallahi bu kadar da yüklenmeyin bu millete.

Şimdi, bizim Genel Başkan Yardımcımız, Zonguldak Milletvekilimiz Sayın Deniz Yavuzyılmaz bir paylaşımda bulundu, sosyal medya üzerinden yapmış olduğu bu paylaşım esasında bir ihbardı. 20/11/2025 -bir iki gün sonra- tarihinde yapılacak Dizel Elektrikli Coco Lokomotif Projesi Cer Zinciri mal alımı ihalesinin -ki 1 tane alınacak- DCC Danışmanlık Anonim Şirketine verileceğini günler öncesinden ilan etti. Şimdi, öyle bir şartname hazırlanmış ki ben de şartnameye baktım ASELSAN, TÜRASAŞ gibi kamu kurumlarının veyahut da diğer kurumların ihaleye girmesinin önü kesilmiş. Yani muhtemelen şartname...

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU - TÜRASAŞ'da olsa dışarıdan almaz ki... Alacak olan o.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ben bitireyim Sayın Bakanım, siz cevap vereceksiniz zaten.

Muhtemelen şartname, Sayın Bakanın öyle bir hissiyatı var ki bu DCC Danışmanlık Anonim Şirketiyle oturulmuş beraber yazılmış. Şartnamede öyle bir madde var ki dizel elektrikli lokomotifler seri üretime geçtiği zaman ki geçecek, hedefliyorsunuz yani yılda 60 tane üretimden bahsediliyor, beş yılda 300 tane üretimden bahsediliyor. İhaleye geçilecek beş yıl boyunca bir daha ihaleye çıkılmadan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Bir dakikanızı veriyorum.

Buyurun.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - ...bu ihaleyi alan firma, alacak olan firma -biraz evvel ismini verdim- euro üzerinden enflasyon da koyarak beş yıl boyunca vermeye devam edecek, şartname bu şekilde Sayın Bakanım.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU - Hiçbiri doğru değil açıkladık, biz gerçekten açıkladık.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Sayın Bakan, şartnameyi okuduğunuz zaman bu manzara çıkıyor.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU - Hiçbiri doğru değil.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bu manzara çıkıyor; göreceğiz, göreceğiz Sayın Bakan.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU - Ben bilgi notu vereyim size.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Olur Sayın Bakan, yani iki üç gün sonra ihale de var zaten ihaleyi de inceleriz.

Bir dakika fazladan alacağım, Sayın Bakanımız bana laf attı Sayın Başkan.

Şimdi, sunum yaptınız çok güzel, ben baktım Manisa'nın ismini duyamadım sunumunuzda sonra tutanakları indirip tek tek baktırdım, Allah hakkı için ya Manisa diye bir il var Sayın Bakanım, Manisa diye bir il var tek bir kelime geçmedi ama ben söyleyeyim size Manisa'da Sarıgöl Ahmetağa Mahallesinde kavşak düzenlemesi gerek. Demirci-Selendi Yolu yarım kaldı, Demirci-Sındırgı Yolu kara yollarına daha henüz alınmadı. Demirci-Salihli Yolu ne zaman bitirilecek? Manisa merkezde, Yunus Emre Şehzadelerde, Karaali Mahallesinde ve Muradiye girişinde kavşak projeleri hazır, ne zaman başlanacak? Akhisar-Gördes Yolu bildiğiniz gibi kaplumbağa ağzında, bir türlü bitmiyor. Kula-Alaşehir Yolu 30 kilometrelik yolu bir saatte gidiyoruz Sayın Bakan, bununla ilgili mutlaka bir çalışma yapılması lazım. Alaşehir-Eşme Yolu, Salihli-Alaşehir-Sarıgöl Deniz Yolu yıllardan beri bitmiyor, bunun bitirilmesi lazım. Bir de Salihli Kırveli kavşağına battı çıktı talebi var, bu konuda başvuruda bulunulmuş. Manisa'dan iletmemi istedikleri talepler de bunlar.

Teşekkür ederim.