KOMİSYON KONUŞMASI

SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan 14 Mayıs 2025'te Fener Rum Patrikhanesi'nin "ekümenik" sıfatını kullandığını, Papa'yı da İznik'te bu sıfatla ağırlayacağını hatırlatarak özetle şunu sordum size: "Lozan'dan bugüne Türk devletinin patrikhane politikası değişmiş midir?" Siz de 3 Temmuz tarihli cevabınızda dediniz ki: "Lozan Barış Antlaşması'nda Fener Rum Patrikhanesi'nin statüsü hakkında bir hüküm bulunmamaktadır." Takdir edersiniz ki bunu biz de biliyoruz ama bir detay var orada ki devamında siz de söylüyorsunuz cevabınızda aslında: "10 Ocak 1923 tarihli oturumda patrikliğin siyasal işlerle uğraşamayacağı, salt din alanındaki işlerle yetineceğine dair mutabakat benimsenmiştir. Keza, Trabzon'da patriğe "Ekümenik-Patrik Bartholomeos" yazılıp Trabzonspor forması verildiğinde, Fatih Kaymakamlığı Bakanlığınızdan farklı olarak bunu normalleştirmedi ve şu açıklamayı yaptı: "Lozan'da her ne kadar bir hüküm bulunmasa da patrikhanenin mübadele dışı tutulan Rum cemaatinin..." Yani, bakın, dinî muhatapları da aslında tanımlı ve sınırlıdır orada. Yani öyle bütün Hristiyan âlemi falan değil muhatabı dolayısıyla da din alanında da evrensel olabileceğini varsayamayız faaliyetlerinin. "İstanbul, Bozcaada ve Gökçeada Rum cemaatinin dinî ihtiyaçlarını karşılamak üzere kalacak, siyasi bir faaliyette bulunmayacağına ilişkin katılımcı ülke delegasyonlarının sözleri de senet kabul edilecek." Yani "Lozan'da hüküm yok." deyip sıyrılamayız biz bununla ilgili eleştirilerden. Yine Fatih Kaymakamlığı diyor ki söz konusu açıklamada: "Yargıtay 4. Dairesinin egemen bir devletin azınlıklara kendi vatandaşlarından farklı bir hukuk uygulayarak çoğunluğa dahi tanımadığı ayrıcalıkları onlara tanımak suretiyle özel statü vermesi Anayasa’nın 10'uncu maddesine aykırıdır kararı uyarınca yasal dayanağı yoktur, patrikhanenin 'ekümenik' sıfatı bulunmamaktadır." Yani Anayasa'mıza da aykırı. Şimdi, Fatih müftüsü, hilafetin kaldırılmasından sonraki yasaları rafa kaldırıp kendini halife ilan edip Müslüman ülke liderleriyle bir araya gelebilir mi? Mümkün değil böyle bir şey. Bir de mütekabiliyet var biliyorsunuz Batı Trakya'yla bu meselede. Batı Trakya Türklüğü -eğer özgürce seçebilirlerse müftülerini, bunu bile sağlayamıyoruz maalesef- müftüleri, Türk azınlığın dini temsilcisi olarak öyle fellik fellik bütün dünyayı gezip de dünya liderleriyle buluşup da statü dayatabilirler mi kendi ülkelerine mütekabiliyet varsa? İskeçe müftüsü, "İskeçe" adını ya, "İskeçe" adını kullanabilir mi herhangi bir yazışmasında; değil ki resmî evrak? Biliyorsunuz, bir film broşüründe bu isim kullanıldığı için kıyamet koptu Yunanistan'da.

Şimdi, diyorsunuz ki: "'Ekümenik' dinî terminoloji, ilahiyat çalışmalarının konusu." çok güzel. Patriğin İstanbul'a "Konstantinopolis" demesi, bir ilahiyat çalışması mıdır? Ukrayna Barış Konferansı'na ekümenik-patrik sıfatıyla katılması, devlet başkanlarıyla resmî görüşme yapması, aynı zirvede patrikhanenin -Avrupa Konseyi gibi mesela- uluslararası kuruluşlar listesinde yer alması, "Resmî görüşme yapmadık." diye siz yalanladınız ama bu ülkenin bir memurunun nihayetinde görüştüğü liderler listesinde yabancı lidermiş gibi sizi de yazıyor olması; bütün bunlar ilahiyat çalışması mıdır mesela? Çok doluyum ama vakit yok bu konuda. Yani, Papa 27-30 Kasım arası Türkiye'de olacak. 28 Kasım İzmir'in Yunan işgalinden kurtuluş günü. Şimdi, Patrik bu toplantıyı Romanya'da yaptığı konuşmada -yani bizim paranoyamız değil- kendisi 1920 Genelgesi'ne dayandırıyor. Patrikhanenin 1918-1921 misyonu İstanbul'un Yunanistan'a bırakılmasıdır Sayın Bakan, nasıl bir atıftır bu? Biz eğer İstanbul'u vermek niyetinde değilsek niye sessiz kalıyoruz bu çıkışlara? 1919 mektubu, İstanbul'un Türklerden alınması; 1920 Genelgesi de bu konudaki listelerin ortaklığı. Şimdi, bütün bunlar ilahiyat çalışması mıdır? İstanbul, Gökçeada Bozcaada'da değil yani görev alanında değil; Yunanistan'ın Paris Anlaşması'nı da çiğneyerek silahlandırdığı Sömbeki'de yardımcı piskopos ataması mesela Patrik'kin bir ilahiyat çalışması mıdır? Patrik ABD'nin koç başlığına soyununca Rusya'yla krizin eşiğinden dönmedik mi biz Ukrayna Kilisesi yüzünden? Bu ilahiyat çalışması mıdır mesela? Antakya Rum Kilisesi'nin yıkılmasıyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanına, çok da iyi Türkçe bildiği hâlde, devlet içi bir yazışmayı Rumca yapması, bu bir ilahiyat çalışması mıdır? Trump'la, Tom Barrack'la Ruhban Okulu görüşmesi ve dış müdahale talebinde bulunması... Biz müstemleke miyiz Sayın Bakan? Bunlara bir tepki bekliyoruz.