TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, Türk hariciyesinin kıymetli bürokratları; hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

Şüphesiz 263 temsilciliği, binlerce temsilcisiyle dünyanın en büyük 3'üncü temsil ağına sahip olan Türk Dışişleri Bakanlığının her bir mensubu büyük ve mukaddes bir sorumluluk ifa etmektedir. Bu sorumluluk Türkiye Cumhuriyeti'nin insanlığın haykırışı olan sesini tüm dünyaya duyurmakla birlikte, hakları gasbedilmeye çalışılan insanların ve toplumların da sığındığı öylesi bir bilincin de var olmasına vesile olmaktadır. Şüphesiz büyük Türk milletinin büyük devletleri, büyük devletlerin de sınırları aşan büyük sorumlulukları vardır. Elbette bu sorumluluk Türk hariciyesinin kurumsallaşmaya başladığı tarih olarak kabul edilen 1523 yılından bugüne kadar tam beş yüz iki yıldır değişmeyen bir sorumluluktur. Bu sorumluluk Mete Han'dan bugüne kadar iki bin iki yüz elli dokuz yıldır çevresinde olup bitene kayıtsız kalmayan Türk devlet bilincinin mahsulü olan bir sorumluluktur. Elbette bu sorumluluk, dağın ardındakini gören, gözle başla geleceği bilen, akılla hareket eden, Türk devlet aklının cevheri aslîsi olan bir sorumluluktur. Bu sebeple, dün Millî Mücadele'nin masada da zaferle sonuçlanması için eşsiz diplomatik mücadelelere imza atan Türk hariciyesinin son yıllarda sadece temsil kabiliyetiyle değil, krizleri çözme yeteneğiyle, proaktif önlemlerle, yeni krizlerin ortaya çıkmasını engelleme becerisiyle de insani diplomasi araçlarını aktif kullanma kararlılığıyla takdiri hak ettiğini söylemek isterim.

Sayın Bakanım, son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti'nin özellikle Karadeniz'in kuzeyinde alevlendirilmeye çalışılan savaşın bitirilmesine ve Güneydoğu sınırlarımızın ötesinde teşekkül ettirilmeye çalışılan kaos ortamını engellemeye yönelik girişimlerinin, özverili çalışmalarının Türk milleti farkında ve yanındadır. Hiç şüphe yok ki Türk milleti "Sizi Allah'a şikâyet edeceğim." diyen Gazze'deki yetime elini uzatan devletinin elbette ki yanındadır. Türk milleti, modern çağın utanç vesikalarından olan Doğu Türkistan'daki zulme karşı feryadını yükselten anneye cevap verme gayreti taşıyan devletinin elbette ki yanındadır. Türk milleti "Ey Müslümanlar, bizi kurtarın." diyen Sudan'daki garibin yardım çağrısına tüm diplomatik imkânlarla cevap vermeye çalışan devletinin elbette ki yanındadır. Kaldı ki Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın temelini oluşturacak terörsüz Türkiye sürecini sabote etmeye çalışanlara, velhasıl dış provokasyonlara karşı da etkin bir mücadele verilmesi memnuniyet vericidir.

Biliyor ve inanıyorum ki bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sorunlu bölgelerdeki kuvvet münasebetlerini iyi tahlil eden, Türkiye'nin istikbaline tesir edecek hadiselerle yakından ilgilenen, buhran ve kaosun eşiğinde olan insanlığı tanzim edecek stratejileri belirleyen, Türkiye'nin bölgesel ve küresel caydırıcı pozisyonunu güçlendirme politikalarını vurgulayan Türk hariciyesini hep birlikte izlemeye devam edeceğiz.

"Benim aklım hep Türkiye'dir." diyen Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin ifadeleriyle Türkiye'nin jeopolitik ve jeostratejik konumu temkinli, tedbirli, çok boyutlu bir dış siyaset takibini gerektirmektedir. Aslolan, Türkiye'nin ahdi hak ve menfaatleridir dolayısıyla Türk Dışişlerine temkinli, tedbirli, çok boyutlu çalışmalarında muvaffakiyetler diliyor, dünyanın birçok noktasında Türk devletinin âli menfaatlerini koruyan temsilcilerimize selam ve muhabbetlerimi sunuyorum.

Türk Dışişleri Bakanlığımızın bütçesinin devletimize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Kayıtlara geçmesi için bir cümle izniniz olursa.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun hızlıca.

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Sayın Bakanım, Karadağ'daki vizeyle ilgili İzmir'de yaşayan birçok vatandaşımız bu konuda bizi ziyaret ediyor; burayla ilgili sıkıntının çözülmesi noktasında yardımlarınızı ve desteklerinizi bekliyoruz.

Bütçemiz hayırlı olsun.