| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 14 .11.2025 |
GÜLCAN KIŞ (Mersin) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, Bakanlığın değerli bürokratları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime seçim bölgem Mersin'den başlayacağım. Mersin Anadolu'nun en büyük kültürel mozaiğidir. Üç semavi dinin aynı mezarlıkta yan yana yattığı, birlikte yaşam kültürünün dünyadaki tek örneğine sahip barış kentidir. Soli Pompeiopolisden, Uzuncaburca, Kanlı Divane'den St. Paul'a, Kız Kalesi'nden Anamurium'a uzanan kadim bir medeniyet koridorudur. Türkiye'nin en zengin arkeolojik envanteri Mersin'dedir ve bu miras her yıl biraz daha yok olmaktadır. Mersin'in bu kadar turizm zenginliğini göz ardı etmek, bu bütçenin Mersin'e yaptığı büyük bir haksızlıktır. Bu bütçe, Mersin'in emeğini, tarihini, kültürünü ve turizm potansiyelini yok sayan bir bütçedir. Bütçeden Mersin'e kırıntı kırıntı ayrılırken nüfusu ve kültürel mirası daha az illere katbekat ödenek verilmesi planlanma değildir, açık bir lobi çalışmasıdır. Mersin'in kaderini hiçbir lobinin de insafına bırakmayacağımızı söylemek istiyorum. 321 kilometrelik sahil şeridine sahip Mersin'imizde hâlâ kruvaziyer iskelesi yoksa Kazanlı Kıyı Kesimi Projesi otuz yıldır bekliyorsa, Tarsus Gülek Karboğazı Turizm Bölgesi hâlâ açılamıyorsa restorasyonlar yarım kalıyorsa bu sorun kaynak sorunu değildir, sadece siyasi tercih sorunudur. Sayın Bakan, Türk arkeolojisinin "altın çağı" diyorsunuz, o hâlde, soruyorum: Bu altın çağda Mersin neden yok? Soli kazıları neden hızlanmıyor? Uzuncaburç neden dünya destinasyonu hâline getirilmiyor? TGA'nın tanıtımlarında Mersin teknik olarak yer alıyor ancak görünürlüğü o kadar düşük ki Mersin'i dünya turizmine taşıyacak bir etki de yaratmıyor. Go Türkiye vitrinine baktığımızda Mersin potansiyeliyle kıyaslandığında yok sayılıyorsa bu da siyasi bir tercihtir.
Gelelim devlet tiyatrolarında sanatın onurunu korumak yerine sahneyi daralttıkça daraltıyorsunuz. 81 yaşındaki usta sanatçı Bilge Şen "Yoksulluk sınırının altındayım." diyorsa bu kültür politikanızın aynasıdır. Vakıflar Genel Müdürlüğüne gelince tarihi koruması gereken bu kurum bir emlak şirketi gibi yönetiliyor. 41 taşınmaz kirada ama kime, kaça, nasıl verildi, bilen yok, şeffaflık yok, hesap veren de yok. Mersin bakımından daha vahimi şunu söylemek istiyorum: Mersin'in en büyük arkeolojik yüklerinden birini taşıyan Mersin'de Vakıflar Bölge Müdürlüğünün olmamasını da sizlere sormak istiyorum.
Gelelim cemevlerine, bu ülkenin milyonlarca yurttaşının ibadethanesini hâlâ tanımıyorsunuz. Bir dönem bu mekânlara "cümbüş evi" dediniz, maalesef ülkemizi hâlâ bu zihniyet yönetiyor. Sonra cemevlerini bir daire Başkanlığına bağladınız. Sünniler, Ermeniler, Rumlar, Yezidiler, Çerkezler için öyle bir birim var mı, sormak isterim. Yok çünkü cemevini ibadethane olarak hâlâ kabul etmiyorsunuz. Asıl mesele burada idari bağ değil, mesele eşit yurttaşlık cesaretini göstermektir.
Turizm Geliştirme Ajansına bakınca dünyanın en büyük tanıtım bütçelerinden biri elinizde ama şeffaflık yok, denetleyen siz, denetlenen siz. "Rekor görüntülenme..." diyorsunuz, kaça, hangi ajansa, hangi ihaleyle söyleyemiyorsunuz çünkü söyleyemeyeceğiniz şeyler yaptınız.
Ve Kartalkaya, acının en büyük adresi. Kurumlarınızın ihmali ve denetimsizliği 78 vatandaşımızı göz göre göre ölüme götürdü. Sayın Bakan, sizin şirketiniz ETS'de tavsiye edilen otel listesinde. Kapısında da kocaman "Turizim Bakanlığı tarafından denetlenmiştir." tabelası vardı. Otel yöneticileri müebbet aldı ama Bakanlıkta tek suçlu yok. Yeni Kartalkayalar yaşanmasın diye neyi değiştirdiniz, sormak istiyorum Sayın Bakan.
Bu bütçede kültürü büyütmüyorsunuz, sanatı desteklemiyorsunuz, turizmi de geliştirmiyorsunuz. Bu bütçe, şeffaf olmayan ajansların, liyakatsiz atamaların ve Mersin gibi kadim şehirleri yok sayan bir zihniyetin de bütçesidir ama bizler buradayız, sanatçılar için buradayız, Mersin için, bu ülkenin kültür mirası için buradayız.
Sayın Bakan, bu bütçeyi hazırlayanların ne düşündüğünü çok iyi biliyoruz. Nasıl olsa geçecek diyenlere karşı bu bütçeyi şiddetle reddediyoruz çünkü kabul edersek işte, o zaman ülkemizin kültürüne de turizmine de gerçekten ihanet etmiş oluyoruz.
Teşekkür ederim.