KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakan, hoş geldiniz öncelikle.

Antalya'mız adına turizmde özellikle ve kültürde başarılı olmayı en çok isteyenlerin başında geldiğimi ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Sayın Bakan, sunum kitapçığınızda son yirmi yılda "Bakanlığımızın kararlı desteğiyle büyük bir atılım gerçekleştirdik Türk sinemasında." diye başlayan bir bölüm var. "Bugün nitelikli sinema eserlerinin üretimini teşvik etmekten, film mirasımızı korumaya, ülkemizi bir çekim merkezi hâline getirmekten, sinema kültürünü geniş kitlelere ulaştırmaya kadar pek çok alanda titizlikle çalışıyoruz." şeklinde bir cümleniz var. Sayın Bakan, Antalya Film Festivali Türkiye'nin en köklü festivalidir ve orada sizin de ifade ettiğiniz anlayışa uygun, altmış iki yıldır süregelen bir festival var ve bu festival sürecini, bundan önceki her siyasi partiye mensup belediye başkanı bu görevi üstlenerek gelmiştir. Bu yıl 62'ncisi düzenlendi ama maalesef, sizi orada göremedik. Sizi orada göremediğimiz gibi Bakanlığınızdan herhangi bir yetkiliyi de orada göremedik ve yine iktidara bağlı hiç kimseyi göremedik. Bürokratlar da siz yoksanız, zaten onlar da gelmiyor, çekiniyorlar. Dolayısıyla da sizin siyasetinizden, idarenizden hiç kimsenin katılmadığı bir Altın Portakal Film Festivali düzenlendi, gayet de başarılı geçti. Siz yoksunuz diye de bir şey de eksik olmadı.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET ERSOY - Biz davet edilmedik.

CAVİT ARI (Antalya) - Davet edildiniz.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET ERSOY - Hayır, bu sene davet edilmedik.

CAVİT ARI (Antalya) - Davet edildiniz, davet edildiniz.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET ERSOY - Gösterir misiniz davetiyeyi?

CAVİT ARI (Antalya) - Davet edildiniz, Belediyeden ben o bilgiyi aldım.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Konserden kaç para aldınız?

CAVİT ARI (Antalya) - Ama ben bunu, tabii, şuna bağlıyorum: 60'ıncı film festivalini haksız yere iptal etmenin mahcubiyetinden dolayı gelemediğinizi tahmin ediyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Davetiye var mı Sayın Arı?

CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarımız çok şükür, burada Kültür Yolu Festivali'nden övgüyle bahsediyorlar. Yakın tarihe kadar farklı platformlarda, özellikle belediyelerin festivallerini, konserlerini eleştiren arkadaşlar Kültür Yolu Festivali'ni övgüyle anlatıyorlar.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ama siz ne kadarı buraya harcıyorsunuz?

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bizim ne harcadığımız belli, Bakanlığın ne harcadığı belli değil.

CAVİT ARI (Antalya) - Ben de Kültür Yolu Festivali'ni destekliyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çok acayip paralar...

CAVİT ARI (Antalya) - Her zaman söylüyorum: Kültüre, sanata harcanan her türlü katkının yanındayım.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çöpleri toplamayıp konser yapıyorsunuz.

CAVİT ARI (Antalya) - Kültür Yolu Festivali...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Konser yapıyorsunuz, heykel yapıyorsunuz.

CAVİT ARI (Antalya) - Rahatsız mısın heykelden? "Heykel"den kimi kastediyorsun?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sizden rahatsızım.

CAVİT ARI (Antalya) - "Heykel" derken kimi kastediyorsun? Utan be!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sen utan!

CAVİT ARI (Antalya) - Kimi kastediyorsunuz "Heykel." derken? "Heykel"den kimi kastediyorsun sen?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Heykel sensin işte!

CAVİT ARI (Antalya) - Atatürk'ü mü kastediyorsun, utanmaz!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hayır.

CAVİT ARI (Antalya) - Utan!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Atatürk'ün gölgesinden çıkın artık, çıkın Atatürk'ün gölgesinden.

CAVİT ARI (Antalya) - Sen utan biraz, sus!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Her şeye Atatürk'ü bahane ediyorsunuz ya, böyle bir şey olur mu ya!

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Sayın Kırkpınar, lütfen..

CAVİT ARI (Antalya) - "Heykel"den kimi kastediyorsun, kimi kastediyorsun "Heykel." derken?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Her türlü heykeli kastediyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - "Heykel" derken kimi kastettin? Saygısızlık yapma.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK -

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Sayın Arı, lütfen...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sen saygısızlık yapma, sıkışınca "Atatürk..."

CAVİT ARI (Antalya) - Kimi kastediyorsun "Heykel." derken?

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Sayın Arı, lütfen...

CAVİT ARI (Antalya) - Açıkla kimi kastettin?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Her türlü heykeli kastediyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Kimi kastettin, söyle!

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Devam edin.

CAVİT ARI (Antalya) - Açıkla burada.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Neyi açıklayacağım?

CAVİT ARI (Antalya) - "Heykel"den kimi kastediyorsun?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Her taraf çöp...

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Hiç kıvırmana gerek yok, hiç kıvırma sen.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - ...eşek heykeli yapıyorsunuz, at heykeli yapıyorsunuz...

CAVİT ARI (Antalya) - Saygısızlık yapma, terbiyesiz!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - ...Ankara'ya sahne yapmışsınız 2 milyonluk, Allah'tan korkun be!

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakan, Kültür Yolu Festivali'ni destekliyorum ancak geçen sene de burada Kültür Yolu Festivali'ne kaç para harcadığınızı açıklayamadınız. Birtakım rakamları yuvarlayarak burada söylemlerde bulundunuz ancak Kültür Yolu Festivali'ne yaptığınız harcamayı, gerek Bakanlık gerek sponsorlar yönüyle kaç para harcadığınızı açıklayamadınız.

Ben size bir soru önergesi verdim yakın tarihte, soru önergesinin bir bölümüne cevap verdiniz, o da kaç tane etkinlik düzenlendiği, neler olduğuna dair bölümüne cevap verdiniz; üç gün önce geldi bu cevap bu Komisyon toplantısı olacak diye ancak maliyetiyle ilgili bir kuruştan bahsedemediniz.

Tekrar soruyorum: Bunun maliyeti nedir? Konsere karşı değiliz, sanata karşı değiliz, Kültür Yolu Festivali'ni de destekliyoruz ama her fırsatta Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin sergilediği konserleri, sanatsal etkinlikleri eleştirenler, belediyeler hakkında soruşturma açılırken kendisi cevap veremiyor, siz cevap veremiyorsunuz; burada cevabınızı bekliyoruz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Geçen sene cevap verdi Cavit Bey.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - En son, soru önergesine yine cevap yok ya! Soru önergesinin cevabı gelmiş, rakam yok, rakam yok, rakam.

CAVİT ARI (Antalya) - İki gün önce geldi, iki gün önce.

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Hesaplıyorlar kaç para harcadıklarını, hesaplıyorlar (!)

CAVİT ARI (Antalya) - Neyse...

Sayın Bakanım, şimdi, bakın, turizmin görünmeyen bir yönü var. Yerel yönetimler turizmin yükünü çeken yerler. Gerçekten belediyelerimiz halka hizmetle, aynı zamanda turizme de hizmetle önemli bir görev üstlenmekteler ancak turizmle ilgili birçok payı genel idare alırken belediyelere bu anlamda yeterli destek vermediğinizi biliyoruz. Örneğin, Antalya'da en ihtiyaç olan kanalizasyon sisteminin bile parasını siz bir Antalyalı Bakan olarak Antalya Büyükşehir Belediyesinden almaktan imtina etmediniz. Gelirlerin büyük kısmı genel bütçeye ama yükün genel kısmı da belediyelere kalmakta. Bu anlamda, merkezî yönetim ile yerel yönetimler arasındaki yetki ve kaynak paylaşımındaki bu adaletsizliğe bir çare üretin çünkü "turizm" deyince sadece siz yoksunuz. Eğer yerel yönetimler güçlü olur, hizmetlerini doğru yaparsa turizm de aynı, o şekilde başarılı olacaktır. Bu anlamda, adaletli bir paylaşım yapılması gerektiğini tekrar hatırlatıyoruz. Özellikle de Antalya bu anlamda ciddi anlamda mağdur.

Şimdi, kültür taşınmaz varlıklarının korunmasıyla ilgili bir katkı payı var biliyorsunuz, gayrimenkul satışlarından elde edilen bir yüzde 10'luk pay. Bu pay "taşınmaz kültür varlıklarının korunması katkı payı" olarak tahsil edilmekte ancak valilikler tarafından kontrol edilen bir pay. Büyükşehir belediyeleri olmayan normal illerde il özel idareleri, büyükşehir olan yerlerde de YİKOP tarafından bu projeler yönetilmekte. Sonuçta belediyelerin projelerine de buralardan katkı aktarılmak zorunda Sayın Bakan, yoksa tekrar söylüyorum, belediyelerimiz ve bütün belediyeler esasında gelen turiste hizmet eden birinci öncelikli kurumlar. O nedenle belediyelerin de buralardan hak ettiği payı alması gerekiyor.

Sayın Bakan, tam temmuz ayı, temmuz ayı işte Antalya'da turistin en yoğun şekilde geldiği ay. Gelen turistin de önemli bir kısmı Antalya Müzesi'ni ziyaret edecek. Şimdi, hangi akıl ve mantıkla -öncelikle müzenin "yıkılma, yıkılmama" tartışmasını bir kenara koyuyorum- kararlı bir şekilde kapatmaya ve yıkmaya karar verdiniz? Başka bir tarih yok mu? Tam sezonun başlangıcı olan temmuz ayında -Antalya'nın en önemli turizm merkezi diyelim- ziyaret edilen yer temmuzun başında kapatılır mı Sayın Bakan, birinci konu bu.

İkinci konu: Bu müzenin yıkılmasıyla ilgili halkı, sivil toplum örgütlerini ikna edemediniz, bu konuda doğru bir adım atamadınız, doğru bir çalışma yürütemediniz. Bu müzenin neden yıkılması gerektiğini teknik boyutuyla, ayrıca müzedeki yeterlilik alanlarıyla ilgili olarak oraya gelip bir yetkiliniz bunu paylaşamadı, anlatamadı, hiç kimseyi ikna edemedi.

Şimdi, biz müzenin yıkılmasına değişik nedenlerle karşı çıktık, orada vatandaşlarımızla günlerce eylemde bulunduk ancak bu müzeyle ilgili "İşte, depreme dayanıksızdı." vesaire gibi birtakım gerekçeler uyduruldu. Varsa öyle bir belge elinizde gelin, onu gösterin, orada anlatın, ikna edin insanları, buna tenezzül dahi etmediniz ve bu müzenin "Yenisi şöyle olacak, kapasitesi şu şekilde olacak." diye bunları kamuoyuyla paylaşmadınız. O nedenle de burada gerçekten bir ciddi tepki gelişti ama siz bu konulara hiç dikkat etmediniz, bu konuları halka anlatmadınız; meslek örgütleriyle, bununla ilgili bilim insanlarıyla paylaşmadınız, dolayısıyla da "Ben yaparım, istediğimi yaparım." anlayışıyla gecenin on ikisinde oraya iş makinelerini soktunuz Sayın Bakan. O müze, bildiğiniz gibi, ödüllü bir projedir. O müzede hem eserler var hem de oranın kendine göre bir atmosferi var. Yıkılma gerekçesini de anlatamadınız, yapılacak olanı da anlatamadınız, sınıfta kaldınız Sayın Bakan. Bununla ilgili sorduğumuz sorular vardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - "Mevcut binaların depreme dayanıksız olduğuna dair raporları sundunuz mu?" dedik, cevap yok. "Müze yıkımına karar vermeden önce tarihî yapının restore edilmesiyle ve güçlendirilmesiyle ilgili çalışma yaptınız mı?" dedik, cevap yok. "Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen ve depolara konulan kaç adet taşınabilir kültür varlığı bulunmaktadır? Bunların listesi nedir?" diye sorduk, cevap yok. "Müzedeki eserleri geçici olarak taşıdığınız yer neresidir, nasıl korunuyor, standartları nedir?" diye sorduk, cevap yok.

Kısacası, müzeyle ilgili sürecin başından itibaren hiçbir noktada cevap vermeye tenezzül etmediniz; yıktınız, geçtiniz, bu da sizin ayıbınız olsun.

Şimdi, Vakıflar Genel Müdürlüğüne son bir cümle söyleyerek bitirmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAVİT ARI (Antalya) - Antalya'da Muratpaşa ilçemizde Kızılarık ve Yeşildere Mahallelerinde orada neredeyse yüz yıla yakındır yaşayan vatandaşlarımızın bir mülkiyet sorunu var. Orada bulunan taşınmazlarla yüz yıla yakındır yaşayan vatandaşımız kendi evlerinde, kendi mahallelerinde yabancı durumuna düşürülmüş durumda Sayın Bakanım. Bu konuyu defalarca dile getirdik.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ediyoruz Sayın Arı.

CAVİT ARI (Antalya) - Sorunun çözümü çok kolay, örnek çözüm yerlerinde olduğu gibi 4706 sayılı Yasa'nın uygulanarak takas ve taksitlendirme yöntemiyle Muratpaşa Belediyesi ile Vakıflar Genel Müdürlüğünün yapacak olduğu bir anlaşmayla bu sorun çözülecek.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ediyoruz Sayın Arı.

Evet, şimdi de söz sırası Sayın Tahsin Ocaklı'da.

CAVİT ARI (Antalya) - Orada binlerce vatandaşın derdine çare olacağız. Sayın Vakıflar Genel Müdürlüğümüz bu konuda samimi bir adım atsın, her şey para değildir.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Tahsin Bey'in süresinden gidiyor.

TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sözünü bitirsin.

CAVİT ARI (Antalya) - Buranın başka başlarla boşaltılıp kullanılmasına karşıyız. Bu konuda bir Antalyalı olarak Antalya halkının sorununa el atmanızı bekliyoruz Sayın Bakanım. Genel Müdürünüz arkada, talimat verirseniz bu konuda bir çözüm olsun.