KOMİSYON KONUŞMASI

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Sayın Bakan, sayın bürokratlar ve sayın komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, hatiplerin ifadelerine baktığımız da genellikle gençlerin işsizliği yani "ev genci" literatürümüze girdi bildiğiniz gibi ve Türkiye'de bu oran gerçekten çok korkutucu. 15-34 yaş aralığında 6,5 milyon gencimiz var. Bu tablo karşısında Bakanlığın -evet, projeler sundular konuşmalarında- somut, elle tutulan ve çok sayıda genci istihdam edebilecekleri hiçbir projeyi görmedik. "Gençleri spora yönlendiriyoruz." diyorsunuz ama barınamayan, beslenemeyen, iş bulamayan bir genç spora mı yoksa hayatta kalmaya mı odaklansın?

Sayın Bakan, ülkemizde madde kullanımını çok kişi yine dile getirdi ama buna rağmen Bağımlılıkla Mücadele Programı'na ayrılan pay binde 2 yani neredeyse sıfır. Bu ciddiyetsizlikle gençleri nasıl koruyacaksınız? Bağımlılıkla mücadelenin yalnızca Sağlık Bakanlığının işi olmadığını biliyorsunuz. Gençlik merkezleri ve spor tesisleri varken neden bu imkânları önleyici sosyal politika olarak kullanmıyorsunuz? Sayı veriyorsunuz ama daha çok gettolaşmış yerlere gençlik merkezleri ve o bölgelere uygun bir programınız var mı? Çeteler cirit atıyor Sayın Bakan.

4 milyon öğrencinin yalnızca yüzde 25'i KYK yurtlarında kalabiliyor. Beş yılda öğrenci sayısı 295 bin artmış ama sadece 81 yeni yurt yapılmış. Bu nasıl bir planlama? Gençler nerede barınacak? Sokakta mı yoksa vakıfların ve cemaatlerin yurtlarına mı gitsinler?

Yurt ücretlerine yüzde 40 zam yaparken bu çocukların ailelerinin gelirini de yüzde 40 arttırdı mı Hükûmetiniz? Kira ödeyemeyen, harçlık bulamayan, yemek parasını hesaplayan bir gençlikten nasıl üretkenlik bekliyorsunuz?

Sayın Bakan, bugün üniversite öğrencileri sadece barınma değil beslenme krizi yaşıyor. Birçok öğrenci "Kahvaltı hakkımı akşam yemeğinde kullanıyorum." diyor. Bu ülkenin gençleri aç uyuyor Sayın Bakan. Siz buna rağmen öğrencilere ücretsiz bir öğün yemek hakkı bile tanımıyorsunuz. Bu konuyla ilgili, hem barınma hem de beslenme sorunlarıyla ilgili bir kanun teklifi de verdim, görmek isterseniz size de ulaştırayım.

Evet, devlet öğrencisine destek değil borç veriyor Sayın Bakan. Verilen burs ve kredi 3 bin lira ki yeni oldu yani 2.300'tü yine 2025'in başında. Bununla ne yapsın öğrenciler? Arkadaşlarımız birçok örnek verdi dönerinden altınına kadar ama üniversiteli gençlerin yurt, ulaşım ve beslenme sorunları ortadayken siz bu bütçeyi hangi vizyonla "genç odaklı" olarak tanımlayabiliyorsunuz?

Bakanlık raporlarına göre "Yurtlarda 451 psikolog, 74 sosyal çalışmacı, 1.194 manevi danışman var." deniliyor. Bu manevi danışmanların 940'ı Diyanet personeli. Ben şeyi merak ettim Sayın Bakan: 254 kişi kim? "Manevi danışman" adı altında Diyanetin görevlendirdiği kişiler de değil. Gençlerin ruh sağlığına mı yoksa ideolojik yönlendirmeye mi yatırım yapıyorsunuz? Atanmayı bekleyen binlerce psikolojik danışman, rehber öğretmen varken bu yurtlarda kim, hangi yetkiyle "manevi danışman" sıfatıyla gençlerle görüşüyor? Yurtlarda kalan gençler vakıflar ve dernekler aracılığıyla belirli ideolojik çevrelere yönlendiriliyor mu? Bazı dernek ve vakıf yurtlarında ve devlet yurtlarında yapılan manevi sohbetler, eğitim kampları gerçekten gönüllü mü, zorunlu mu? Bu yapılar kim tarafından denetleniyor? Hiç mi ders almadınız?

Bir de şeyi sormak istiyorum: Spor bilimleri fakültesi mezunları KPSS puanlarıyla umutla bekliyor hâlen. "950 antrenör atayacağız." dediniz iki yıl önce ama hâlen atanmadı diye biliyorum.

Bir de ne eğitimde ne istihdamda olan milyonlarca genç, her ay 780 lira Genel Sağlık Sigortası borcu altında eziliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Bu gençlerin geliri yok Sayın Bakan ama devlete borçlu sayılıyorlar; bu adalet mi? Siz bu borçları silecek misiniz yoksa gençleri borç batağında mı bırakacaksınız?

Bir de yine, soruyorum: Niye etkinlik takviminizde 10 Kasım yok?