| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 13 .11.2025 |
YILMAZ HUN (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakan, sayın milletvekilleri, değerli bürokratlar; Türkiye'de yükseköğretim düzeyinde 8 milyondan fazla öğrenci bulunmaktadır; buna karşın, KYK yurt kapasitesi sadece 1 milyon yatak civarındadır yani her 8 öğrenciden yalnızca 1'isi kamu yurtlarında barınabilmektedir, geri kalan gençler özel yurtların fahiş ücretleriyle ya da astronomik kira bedelleriyle karşı karşıyadır. Bakanlık yurtlarının yetersizliği apaçık ortadadır. Bu yetersizliğe rağmen yerel yönetimlerin yurt açmalarının Bakanlık iznine tabi tutulması kabul edilebilir değil. Yerel dengelerin yok sayıldığı, yerinden yönetimin engellendiği merkeziyetçi uygulamalarla Türkiye'de demokratik bir yönetimden bahsedilemez. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde bir öğrencinin yaşam maliyeti asgari ücretin 2 katını aşmıştır. 2025 yılı itibarıyla 3 bin TL olan KYK burslarıyla öğrencinin barınması, beslenmesi, ulaşımı mümkün değildir Sayın Bakan. Devlet, gençleri borçlandırmakta, ailesine ya da ağır çalışma koşullarına mahkûm etmektedir, öğrenci eğitim derdine değil geçim derdine düşmektedir. Bu tablo yalnızca bir ekonomik kriz değildir, gençliğin geleceğine dair bir siyasal tercihtir. Barınamayan, geçinemeyen, üretemeyen gençlik iktidarın gözünde makul olanıdır çünkü sorgulamaz, çünkü biat eder. Tam da bu yüzden eğitim hakkı borçlandırılamaz; barınma hakkı pazarlık konusu olmaz, olamaz.
Sayın Bakan, bir diğer çarpıcı tablo, üniversiteli olmayan gençlerin durumudur. TÜİK verilerine göre 2024 yılında 15-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 22,9'u ne eğitimde ne de istihdamdadır. Genç erkeklerde bu oran yüzde 16,2; genç kadınlarda ise bu oran yüzde 30,1'dir. Avrupa'da bu oranın en yüksek olduğu ülke Türkiye'dir yani her 3 genç kadından 1'i ne okuyabiliyor ne de çalışabiliyor. Bu tablo, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve sosyal adaletsizliğin en çarpıcı yansımasıdır. Üniversiteli olmayan gençler yoksulluğun ve işsizliğin kıskacında güvencesiz işlerde düşük ücretlerde çalışmak zorunda bırakılıyor. Kimi ev genci oluyor, kimi uyuşturucuya, kimi yasa dışı bahis ve çeteleşmeye itiliyor. Bu, sadece bireysel bir sorun değil devletin, iktidarın bilinçli bir tercihinin ürünüdür çünkü bu iktidar yoksul gençleri potansiyel işçi, muhalif gençleri potansiyel suçlu olarak görmektedir.
Gençlerin yalnız bu topraklarda değil bu sistemin içinde de nefes alamadığını gösteren diğer bir veri ise göç rakamlarıdır. TÜİK'in 2004 verilerine göre sadece 2023 yılında 424.345 kişi yurt dışına göç etmiştir. Bu grubun yüzde 14,4'ü 25 ila 29 yaş arasındaki gençlerdir. Her 4 gençten 1'isi fırsat buldukça ülkeyi terk etmek istiyor. Peki, neden? Çünkü bu ülke gençlerine adalet, özgürlük, liyakat ve gelecek sunamıyor. Gençler yoksulluğun değil torpilin belirlediği bir sistemde boğuşuyor, her işe bir referans aranıyor, liyakat değil sadakat isteniyor. Kadınlar, Kürtler, muhalif gençler için bu ülke giderek az yaşanabilir bir ülke hâline gelmiş. Bu yüzden gençler göç ediyor, göç edenler yalnız biri değil, bu ülkenin beşerî sermayesidir, bu ülkenin geleceğidir. Bu gidişle Türkiye gençliğini kaybeden bir ülke hâline gelmektedir.
Sayın Bakan, gençlerin yoksulluğu, işsizliği, barınma krizi, sporda ayrımcılık, dil yasakları bunların hiçbiri tesadüf değil. Bunlar aynı zihniyetin fark yüzleridir. Bu zihniyet, gençleri kontrol etmek istiyor. Düşünen değil, itaat eden bir gençlik istiyor. Bu ülkenin gençleri, umutsuzluk kuşağı değil, değişimin öncüsüdür. Bugün onlara kulak vermek, sadece bir nesil değil, bir ülkenin geleceğini kurtarmaktır. Gençlerin yurt sorununun, Kürtçe üzerindeki baskıların, işsizliğin ve göçün kaderi olmadığı bir ülke mümkündür. Bunun çabasını, mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Ben, parti olarak, gençlerin özgür, eşit, demokratik bir ülkede yaşamalarını istiyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığının bütçesi de bu doğrultuda yapılmalıdır. KHK bursları yaşam maliyetine göre artırılmalıdır. Devlet yurtlarının sayısı ve standartları yükseltilmelidir. Üniversiteli olmayan gençler için nitelikli istihdam ve mesleki eğitim programları oluşturulmalıdır. Sporda dil, kimlik, cinsiyet ayrımcılığına son verilmelidir diyoruz.
Teşekkür ediyorum.