| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .11.2025 |
MÜHİP KANKO (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, Komisyonun değerli üyeleri ve kıymetli bürokratlar; toplumun en kırılgan, en savunmasız kesimleri Bakanlığınızın sorumluluğunda. Bu insanlar devlete güvenmek ister, devletin şefkat elini görmek ister. Ama bugün o şefkat eli geri çekilmiş, yerini bürokrasiye, keyfiyete ve gösterişe bırakmıştır. Bakanlığınızın 2026 yılı bütçesi 321 milyar 89 milyon lira. Kâğıt üzerinde büyük bir rakam gibi görünebilir ama paranın çok çok azı gerçekten yoksulun sofrasına, kadının yaşam hakkına, çocuğun geleceğine dokunuyor. Çünkü bu bütçenin önemli kısmı "sosyal yardımlar" adı altında yandaş vakıflara, propaganda projelerine ve gösterişli etkinliklere aktarılıyor; rakam büyüyor, adalet küçülüyor.
Sayın Bakan, kadın cinayetleri hız kesmeden devam ediyor. Her gün bir kadın öldürülüyor, her gün bir anne, bir kız kardeş, bir evlat şiddete kurban gidiyor. Siz ise hâlâ "aile birliği" kavramının arkasına sığınıp bu ölümleri görmezden geliyorsunuz. Kolluk kuvvetleri yeterli koruma sağlamıyor, sığınmaevlerinin kapasitesi yetersiz. Türkiye genelinde sadece birkaç bin kişilik sığınmaevi kapasitesi var, oysa her yıl on binlerce kadın koruma talebinde bulunuyor. Bu kadınlar -kimi ve ne zaman- can güvenliği olmadığı hâlde evlerine geri gönderiliyor; bu bir ihmaldir; bu bir vebaldir. Koruyucu aile sistemi çökmüş durumda; çocuklar aylarca aile bekliyorlar, koruyucu aile olmak isteyen vatandaşlar aylar süren bürokratik işlemlerle yıldırılıyor. Engelli vatandaşlar bakım maaşlarını almak için aylarca sırada bekliyorlar.
Sayıştay raporları açıkça gösteriyor, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında birçok yardım kaleminde kayıt dışı ödemeler, denetimsiz aktarmalar ve belgelendirilmemiş giderler mevcut, bazı vakıflara yapılan transferlerin bile amacı belirsiz.
Bugün Türkiye'de çocuk yoksulluğun oranı OECD ortalamalarının üzerinde, her 4 çocuktan 1'isi yoksulluk sınırı altında büyüyor; çocuklarda beslenme sorunu kronikleşmiş durumda. Devlet okullarında binlerce çocuk sabah kahvaltısı yapmadan derse giriyor. Bir öğün ücretsiz yemek verilmesi için yapılan çağrılara kulak tıkıyorsunuz; bunun adı sosyal hizmet değil sosyal körlüktür. Yoksulluğun derinleştiği, kadınların öldürüldüğü, çocukların aç yattığı bu ülkede bu Bakanlık varlığını haklı çıkaramaz. Siz sosyal devletin ruhunu kaybettiniz, sosyal yardım insan onurunu korumak içindir; siz insanı yardıma mahkûm ettiniz.
Aile politikalarında büyük bir yozlaşma var. Bakanlığınız "millî aile değerleri" adı altında bazı cemaat ve tarikatlara protokoller imzalıyor. Bu protokollerle çocuklara, genç kızlara, kadınlara tek tip bir yaşam biçimi dayatılıyor. Oysa, devletin görevi, kimsenin yaşam tarzına müdahale etmek değil her yurttaşın eşit haklarda yaşamasını sağlamaktır.
Sayın Bakan, bu bütçe sosyal adalet değil siyasi bir reklam bütçesidir. Bu bütçe yoksulun hakkını, kadının güvenliğini, çocuğun geleceğini korumuyor. Eğer gerçekten sosyal devlet anlayışınız varsa öncelikle kadın sığınmaevlerinin sayısını ve kapasitesini arttırın, engelli ve yaşlı bakım maaşlarını gecikmeden ödeyin, sosyal hizmet uzmanlarının özlük haklarını ve sayılarını iyileştirin, yardım programlarınızı partizanlıktan kurtarın, çocuklara her gün bir ücretsiz yemek verin. Bu bütçe adaletin değil ihmalkârlığın bütçesidir, bu Bakanlık halkın değil yandaşların bakanlığına dönüşmüştür ve biz buna sessiz kalmayacağız.