| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .11.2025 |
YÜKSEL ARSLAN (Ankara) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar, milletvekili arkadaşlarım, basın mensupları; ben de öncelikle aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.
Bakanlık bütçesiyle alakalı birçok konuya değinildi. Ben de bazı hususlara değinmek istiyorum. Bebek katili teröristlerden zaman kalırsa, terörle mücadele mağdurlarımızı da dinlemenizi öneriyorum Sayın Bakanım.
Terörle mücadele sırasında yaralanıp gazi sayılmayan 23 bin vatan evladı var. Vatan için vurulan ama "Ne yer, ne içer, ne iş yapar?" diye sorulmayan 23 bin kahramandan bahsediyorum. Göğsünü ihanete, bölücülüğe siper eden kahramanlar gazilik hakkını istiyor. Haksızlar mı? Bu konuda neden adım atılmıyor? Teröristleri topluma entegre etmeye çalışanlar terörle mücadele kahramanlarının sesini neden duymuyor? 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle, 15 Temmuzda yaralanan kahraman vatandaşlarımıza yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik hakkı verildi. Terörle mücadele sırasında yaralanan kahramanlarımıza da gazilik hakkı verilmedi.
Değerli milletvekilleri, merhum Cemil Meriç'in "Mağaradakiler" kitabında ifade ettiği gibi, kavramlar ucuzlaştı, kelimelerin hakikati taşıyamaz hâle geldi.
Aileyle ilgili nutuk atan çok ama aileye bütçe ayıran yok. Millî gelire oranla aileye yönelik en düşük kamu harcaması yapan ülkelerin başında geliyoruz. Her fırsatta "aile, çocuk" demek yetmiyor, aileye önem vermek makam arabasında oyuncak taşıyarak olmuyor. Şili kadar aileye destek olursanız Aile Yılı anlam kazanır.
Sosyal koruma harcamalarında Avrupa ortalaması yüzde 27, bizde ise yüzde 9,76. Meksika'yla aynı düzeyde sosyal harcama yapıyoruz. Bakanlığınızın bütçesi "Ailenin kutsallığına inanıyoruz." diyen bir iktidarın, Türk ailesini savunmasız ve kimsesiz bıraktığının delili olabilir.
İrlanda'da her çocuk için 140 euro, Fransa'da ortalama 400, Belçika'da, yine, ortalama 200 euro, Almanya'da 250 avro verilirken biz ise 1 çocuk için tek seferde 5 bin TL yani 100 avro ödüyoruz; 2'nci çocuk için aylık 1.500 TL yani 30 avro, veriyoruz. Bu rakamların teşvik edici bir tarafı var mı?
Doğum sonrası izin sürelerinin sekiz haftadan yirmi dört haftaya çıkarılması gerektiğini de defalarca ifade ettik, bir gelişme yok.
Kadınlar SSK girişinden önceki doğumlar için borçlanma hakkı istiyor. Üstelik yeni vergi kanunu geliyor, orada da düşürüyorlar. Atılan adım var mı? Maalesef yok.
Kreş ihtiyacı var. Çalışan ailelerin işini kolaylaştıralım diyoruz. Özel kreşleri adres gösteriyorlar. Aylık 25-30 bin lira kreş ücretini aileler nasıl verecek? Hadi verdi. Bu aileler bir daha çocuk büyütme maliyetinin yükünü sırtlayabilecekler mi? Siz bu anlayışla devam ettiğiniz sürece Türkiye'de doğum oranı yükselmez. Sosyal meseleler sadece konuşarak değil, ciddi adımlar atılarak, tüm detaylarıyla düşünülerek çözülür.
Siz de her seferinde ifade ediyorsunuz "Doğum oranıyla ilgili çalışma yapacağız." diye. "Asker bulamayız." dediniz, Sayın Cumhurbaşkanımız da söyledi ama bu doğum öncesi ve doğum sonrası, çalışanların sürelerini uzatmamız lazım. Zaten ekonomi var, evlenemiyor çocuklar sıkıntıdan, hayal kuramıyorlar. Dolayısıyla boşanma oranları da çok hızlı arttı. Bu konuda desteklerinizi... Çalıştığınızı da biliyorum yani bir çaba içinde olduğunuzu.
Yoksullukla mücadele, sosyal yardımlar için 2026'da öngörülen kaynak 284 milyar, 2027'de öngörülen ise 644 milyar. Bu rakamlar bütçenin seçim kozu olarak kullanıldığını gösteriyor. Göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlarmış, Türk milletini gözü patlayan kurbağaya çevirdiniz.
Sayın Bakanım, Hatay'ın Yayladağı ilçesinde depremzede ailenin yaşadığı konteynerde çıkan yangında 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti. Büyük rakamlar konuşuyoruz, Bakanlığınızın görevi de o büyük rakamları çocukları yaşatmak, yüzlerini güldürmek için harcamaktır. Sayenizde Türkiye ihmal edilmiş, umutsuz bırakılmış çocuklar ülkesi olmaya başladı. Okula gitmesi gereken, hayal kurması istenen çocuklar ya işçi oluyor ya ölüyor ya da karakollardan çıkmıyor, 72 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. 2024 yılında 443.657 çocuk suç mağduru olduğu için ya da suça karıştığı için...