| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .11.2025 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakan, hoş geldiniz. Önemli bir Bakanlığı icra etmektesiniz, başarılar diliyorum.
Öncelikle, sosyal yardımlar konusunda şunu söylemek istiyorum: İhtiyaç sahibi olan vatandaşlarımıza ihtiyaçlarını karşılayacak derecede, insani yaşam koşullarını sağlayacak derecede yardım yapılmasını destekleriz, isteriz ancak bu kamu kaynaklarıyla yapılan yardımlardır. Her dönemde Bakanlığınız ya da sizin adınıza kaymakamlar bunu bir siyasi malzeme olarak kullanıldı ve kullanmaya da devam ediyor. Özellikle de seçim dönemlerinde muhtarlar üzerinden yaptıkları baskılarla "Eğer köyünüzden yeterli oy çıkmazsa..." ya da yaşlılara bizzat ulaşarak "AK PARTİ'ye oy vermezsen aldığı maaşın kesilir." söylemini kırsalda defalarca şahit olunmuştur.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ - Mümkün değil Sayın Vekilim.
CAVİT ARI (Antalya) - Bu uygulamadan vazgeçin, o para sizin babanızın parası değil.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ - Böyle bir şey doğru değil.
CAVİT ARI (Antalya) - O para herkesin vergisiyle oluşan devletin genel bütçesidir, kaymakamlarınızı uyarın.
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ - Şeffaf bir şekilde yapılıyor sosyal yardımlar, mümkün değil.
CAVİT ARI (Antalya) - Tekrar söylüyorum: O yardım hepimizin vergisiyle verilen yardımdır, kaymakamlar üzerinden muhtarları tehdit etmeyin, yaşlı teyzeleri tehdit etmeyin. "Cumhuriyet Halk Partisi gelirse paranız kesilecek." diyen kaymakamlar ve muhtarlar tehdit etti, bunu da yapan siyasi parti, iktidar partisi yaptırıyor, partililer gidiyor o tehdidi yapıyor.
Şimdi, Sayın Bakan, burada her Bakanlık döneminizde, özellikle şehir içi halk otobüsü esnafının hakkını savunmak üzere bir konuyu gündeme taşıyorum, bugün de yine aynı şekilde gündeme taşıyacağım. Şehir içi halk otobüsü olarak çalışan esnafımıza 16 kalemde ücretsiz taşıma yapılmakta biliyorsunuz. Bu taşımalarda İstanbul, İzmir, Ankara'da hâlihazırda otobüs başına 6.210 TL, diğer büyük şehirlerde 4.658 TL, normal illerde 3.726 TL ücret verilmekte. Örneğin, şu an Antalya'da zamdan önceki mevcut tarifeye göre yani tam otobüs ücreti 35 TL, indirimli 32 TL, öğrenci için 15 TL olduğu bugünlerde -şöyle söyleyeyim- eğer bir otobüsçü tam ücret almış olsaydı 70 bin TL alacaktı, indirimli ücret almış olsaydı 64 bin TL alacaktı. Şimdi siz bu otobüs başına Antalya'da örneğin 4.658 TL veriyorsunuz yani 70 bin lira alacak olan otobüsçü 4.658 TL almakta taşıdığı yolcu nedeniyle. Bir otobüsçü Antalya'da ortalama 30 bin seviyelerinde yolcu taşıyor dolayısıyla ortada esnaf aleyhine gerçekten önemli bir mağduriyet söz konusu. Burada özellikle talep şudur: Taşıyanın taşıdığı kadar indirimli bir ücret ödemenizi, özellikle de elektronik bilet sistemi olan yerlerde kişi başı ücretlendirme yapılması, elektronik bilet uygulaması olmayan yerlerde ise sabit devam edilirse onların da elektronik uygulamaya geçmesi de teşvik edilmiş olacak böylelikle ve hakkaniyete uygun, daha gerçekçi bir rakam tespit edilmesini bekliyor esnaf. Mağduriyeti devam ediyor, bu mağduriyetin önüne geçmenizi bekliyoruz.
Sayın Bakan, bir tasarruf genelgesi yayınlanmıştı, bu tasarruf genelgesinde özellikle belediyelere kreş yapılmasıyla ilgili bir yasak getirilmişti, sonradan kamuoyu baskısıyla bundan geri adım atmak zorunda kaldınız. Doğru bir değerlendirme oldu geç de olsa. Kreşler önemli, belediyelerimiz de özellikle Cumhuriyet Halk Partili belediyeler de çok güzel kreşler yapmakta ve burada çocuklarımızı barındırmaktalar. O barınan çocuklar yönüyle de ailesi, özellikle anneleri de en azından çalışabilmekte, aile ekonomisine katkıda bulunmaktalar. Bu anlamda, kreşlerin desteklenmesi de gerekmekte. Bu yönüyle de 2828 sayılı Kanun'da değişiklik yapılmak isteniyor, bilginiz vardır belki de. Kanunda kreş ve gündüz bakımevleri 0-6 yaşa hizmet veriyor düzenlemesi mevcut ancak yeni düzenlemede 0-3 yaş olarak değişiklik yapılmak istenmekte. Eğer, bu değişiklik yapılırsa 3-6 yaş grubunun kreş hizmetlerinden yararlanması mümkün olamayacak dolayısıyla da şu an ülkemizde 2 bin civarında kreş bu anlamda faaliyetini sonlandırmak zorunda kalacak ve burada çalışan 20 bine yakın çalışan işten çıkmak zorunda kalacak, 50 bine yakın çocuk mağdur olacak. Bu işi Millî Eğitime devretmenizin bu yönüyle doğru olmayacağını tahmin ediyoruz, bunu gözden geçirmeniz lazım. Şu an anaokulu dediğinizde zaten okullarda sınıfların kalabalık olduğunu düşünürsek bu yaş grubunun yeterli sınıfa kavuşması mümkün olmadığı için çocukların mağdur olacağını buradan ifade etmek istiyorum. Dolayısıyla, bu düzenlemenin gözden geçirilmesi gerektiğini söylemek isterim.
Tasarruf Genelgesi de bir başka konu daha vardı personel servisi konusu. Sayın Bakan, personel servisinden özellikle de kadın çalışanlar daha çok yararlanmakta. Aynı kreşlerde olduğu gibi personel servisinin de aslında bu Tasarruf Genelgesi kapsamından çıkarılması ve kadınların mağduriyetinin, çalışan kadınların mağduriyetinin sona erdirilmesi gerekmektedir çünkü bu işten en çok mağdur olanlar kadın çalışanlar.
Sayın Bakan, kreşlerin önemini hep söylüyoruz ancak özellikle ülkemizde nüfusun oransal anlamda yaşlandığını sizler de söylüyorsunuz, istatistikler de bunu göstermekte. Sunum kitapçığınızda Yaşlanma Vizyon Belgesi ve Yaşlı Hakları Ulusal Eylem Planı'yla ilgili birtakım çalışmalarınızdan bahsettiniz ve resmî 172 huzurevinde, 15.280 özel huzurevinde 13.633 yaşlıya bakım yapıldığını ifade etmektesiniz, geçen yılda aşağı yukarı rakamlar buna yakındı. 2025'te 8 huzurevi açtığınızı ifade etmişsiniz. Sayın Bakan, ülkemizin gelecekle ilgili en önemli konuların başında bu yaşlı bakımevleri gelmekte dolayısıyla devlet politikası olarak burada bir hamle yapılması gerektiğini ifade etmek isterim. Kreşleri önemi olduğu kadar desteklemeliyiz ama yaşlanan nüfusta da yaşlıların daha uygun ortamlarda barınmasını sağlayacak teşvikleri ve desteklemeleri sağlamak zorundayız. Yaşlı nüfus olarak kabul edilen yaş 65 yaş, bugün ülkemizde 2018 yılında 7 milyon 186 bin ve 2023 yılında 8 milyon 65 yaş üstü vatandaşımız var ve nüfus oranı içerisinde yüzde 10,2'lere yükselmiş durumda, bu oran her geçen gün artmakta dolayısıyla yaşlılara sahip çıkacak yöntemleri geliştirmek zorundayız. Ülkemiz 20'nci yüzyılın son çeyreğinden itibaren hızla yaşlanıyor ve bu yaşlanma önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Yaşlı nüfusun artan sağlık, bakım, korunma ve barınma harcamalarının ülke yaşamını olumsuz etkilememesi için önlem alınması gerekir. Bugünleri gerçekleştiren ve geleceği gerçekleştirmek üzere görevini gençlere devreden yaşlıları toplumda hak ettikleri yeri ve değeri elde edebilmeleri, yaşam standardını koruyabilmeleri, geliştirebilmeleri ve ömürlerini yaşam doyumu elde ederek sürdürebilmeleri için geniş kapsamlı bir hazırlık çalışması yapılması gerektiği ortadadır. Bu alanda bilim insanları ve sivil toplum kuruluşları kapsamlı ve fedakârca çalışmalar yürütmekte ancak yaşlı nüfusun çok küçük bir bölümüne bu çalışmalarda ulaşılabilmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CAVİT ARI (Antalya) - Yaşlı nüfusun tamamına ulaşılarak geleceğin programlanması için aileden sorumlu Bakanlığın koordinatörlüğünde devlet kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek yaşlı temsilcilerin de dâhil edildiği geniş kapsamlı çalışmalar başlatılmalı, ortak bir noktada buluşarak hazırlıklar yapılmalı, bir yol haritası hazırlanmalı ve gelecekteki olası sorunlara birlikte çözümler bulunmalıdır. Bunları yapmadığımız zaman yaşlılığın sorunları büyür ve toplumun baş sorunu hâline gelir ancak yaşlılık bir sorun değildir. Yapılması gereken, bir an önce bilim insanlarının rehberliğinde bu çalışmayı başlatmaktır, Sayın Bakan. Toplumsal yaşlanma hafife alınmayacak kadar büyük ve önemli bir konudur. Hiçbir siyasi, inançsal, etnik, kurumsal yapı tek başına toplumsal yaşlanmanın önüne çıkacak engelleri aşacak durumda olamaz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CAVİT ARI (Antalya) - Bu anlamda bütün paydaşlar iş birliği içinde ortak çalışmalar yapabilirse
yaşlanan Türkiye'mizin geleceğine önemli yatırımlar yapılmış olacaktır. Bu konuda daha ciddi adımlar atılmalı, hem sağlıklı yaşlılar hem de sağlık sorunu yaşayan yaşlılar yönüyle ciddi projeler geliştirilmeli ve mekânlar oluşturulmalıdır diyorum. Bu konularda gerekli çalışmanın yapılmasını talep ediyorum.
Başarılar dilerim.