| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 11 .11.2025 |
NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar; ülkemiz sözde özgün ve yeni bir üretim modelinin deneme sahası olarak kullanılıyor. Bu model o kadar özgün ki "Avrupa'nın Çin'i olmak" gibi tabirler kullanıyordunuz. Doğrusu, kimsenin aklına gelmiyor böyle ucuz iş gücüyle rekabet etmek. Her konuda yerli ve millî olmaktan söz ediyorsunuz ancak ucuz ve güvencesiz iş gücüne dayalı bir kalkınma modelini de önemsemeden vazgeçmiyorsunuz. Daha birkaç gün önce Kocaeli'de parfüm fabrikasında yaşanan patlama sonucunda 6 emekçi kardeşimiz hayatını kaybetti fakat siz -istifa etmekten bile geri durmak gibi- bir şey yapmadınız, istifa etmeyi aklınıza dahi getirmediniz.
Güvencesiz çalışmanın uzantısı yetersiz ücretler. Bir rekabetçi ücret hikâyesi devam edip gidiyor. Asgari ücretin artırılmaması için kamuoyunda hedeflenen birçok algı operasyonu yapılıyor.
Eylül ayında basit bir hesap yaptık, mevcut asgari ücretin nasıl eridiğini beslenme çantası üzerinden göstermeye çalıştık. Basit bir süt, yumurta, zeytin, ekmek arası tutarının geçen yıl 139 lira olduğu bir dönemde bugün bu beslenme çantası 223 lira olmuştur. Asgari ücretteki yıllık artış yüzde 30 iken beslenme çantasında bu artış yüzde 60'lara ulaşmıştır. Asgari ücret öyle bir noktada ki gerçekten, imkânsızı başararak, çalışma hayatındaki tüm taraflar mutsuz. 27 bin liralık açlık sınırının, 91 bin liralık yoksulluk sınırının altında kalan asgari ücretle bunu başarmış gibi görünüyorsunuz. Ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama Asgari Ücret Tespit Komisyonu âdeta ülkede alay konusu. Neden böyle söylüyorum? Sizden başka işçi-işveren uzlaşısı sembolü olarak bunu gören kimse yok. Size açıktan cephe almayan sendikalar dahi bu komisyondan hiçbir şey çıkmayacağını biliyor. Kimsenin oturmak istemediği, oturanın da memnun olmadığı bu masayı neden topluyorsunuz? Bunun ne anlamı var, gerçekten ben bunu bilmek istiyorum.
Kayıt dışı meselede Bakanlığınızın 2025-2028 Ulusal İstihdam Stratejisi'ne baktık, 2023 yılı itibarıyla kayıt dışı istihdam oranı yüzde 26. Deprem bölgesine bakıyoruz, istihdam açısından zaten kırılgan olan bu bölgede depremin de etkisiyle bunun daha fazla olduğunu siz kabul etmişsiniz ve bu oranın yüzde 39 gibi bir tutara, bir orana çıktığını söylüyorsunuz. Peki, deprem bölgesinde ne yaptınız, bunu bilmek istiyoruz.
"Nakdî ücret desteği günlük 133 lira. Aylık 3.973 lira ödeme yapmışsınız. Bu kapsamda, 82 bin kişiye cari fiyatlarla 700 milyon TL nakdî ücret desteği ödenmiştir." diyorsunuz. Gerçekten günlük 133 lira çok büyük, inanılmaz bir meblağ, nasıl harcanır deprem bölgesinde, gerçekten biz de bilmiyoruz (!)
2024 yılında yine ne yapmışsınız? 129.181 iş yeri denetlenmiş, 21 bin civarında kayıt dışı çalışanın var olduğu tespit edilmiş. Gerçekten, deprem bölgesinde bu kayıt dışı çalışanların ne kadar olduğu konusunda şu anki durumda nasıl bir çalışmanız var, ne yapıyorsunuz, bilmiyorum.
Yine bizim için çok önemli mücbir sebep konusu, bürokrasi ve deprem bölgesindeki işletmeler arasında âdeta bir halat çekme yarışına döndü. Mücbir sebep uzatılacak mı, uzatılmayacak mı? Niye? Ben buradan soruyorum. Deprem bölgesinde hangi hâl ve şart düzeltildi? Hangi iş yerleri teslim edildi ki siz beyanname, bildirim, sigorta prim beyannamesi, muhtasar beyanname istiyorsunuz? Bunları gerçekten bilmek istiyoruz.
Staj ve çıraklarla alakalı olarak mağduriyeti özellikle belirtmek istiyoruz ki bu örgütlü yapının, staj ve çırakların mağduriyetinin sonlandırılmasını talep ediyoruz. 2021 yılı sonunda ilave ek prim uygulamanız vardı, 31/12/2021'de bunu sonlandırdınız özel sektörde. İlave 6 puanlık işsizlik...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - ...sigortasındaki bu primi tekrar talep ediyoruz özellikle deprem bölgesindeki iller için.
Teşekkür ediyorum.