| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 11 .11.2025 |
SERKAN SARI (Balıkesir) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, değerli bürokratlar ve milletvekili arkadaşlarım; öncelikle , Balıkesir ilimiz Sındırgı ilçemizde yaşanan deprem felaketi sonucunda mağdur olan esnaflarımıza sizden katkı ve destek istemek üzere çağrıda bulunmak istiyorum. Geçtiğimiz hafta Sındırgı'daki depremle ilgili, AKP Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygur bu bölgenin özel hayatı etkileyen deprem bölgesi ilan edildiği yönünde bir açıklama yapmıştır. Bu açıklama doğrultusunda sigorta ve BAĞ-KUR borçlarının faizsiz bir şekilde ertelenmesi gerekmekte ama geçen süre içerisinde herhangi bir uygulama yapılmadığı, bölgedeki esnaflar tarafından tarafımıza iletilmektedir. Bu konuda, Bakanlığınızı ilgilendiren bu primlerin faizsiz ertelenmesi için sizlerden destek istediğimi vurgulamak istiyorum. Süreç içerisinde bölge halkı, esnafı çok zor durumda. Her geçen gün yeni bir deprem riskiyle karşı karşıyayız ve eğer gerekli tedbirler alınmazsa da bir ilçenin yok olmasına, bölgenin terk edilerek yalnızlaşmasına sebebiyet verecektir. 34 bin nüfusa sahip olan bir ilçeye sahip çıkabilecek bir güçte olduğunuza inanıyor, devletimizin şefkatli ellerini de bölgede görmek istiyoruz.
Onun dışında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza geçmiş olsun diliyorum, sanırım Bakanlık gözden çıkarılmış durumda. Geçen yılki bütçeden ayrılan pay 5,88'ken bugün ayrılan pay 2,37'ye, neredeyse üçte 1'ine kadar gerilemiş durumda. Görünen o ki Bakanlığımızın yaptığı çalışmalar iktidar tarafından takdir görmemiş veya umudu kesilmiş durumda. Biz sosyal devlet bilinci olan bir devlet olduğumuza inanıyoruz ve bu anlamda da çalışanlarımıza, emekçilerimize destek olunacağı, bu süreç içerisinde de kaynak aktarılacağını umuyorduk ama bu seneki bütçede görüyoruz ki üçte 1'i oranında bir gerileme yaşanmakta. Bu koşullar altında, geçtiğimiz yıl beklediğimiz desteği göremediğimiz bir Bakanlıkta bu yıl daha da kötü senaryolarla karşı karşıya kalacağımız aşikâr.
Sonuç itibarıyla, bütçedeki ayrılan pay düştüğü gibi, genel bütçeden de SGK'nın açıklarını aktarmak üzere ayrılacak bütçeler oranına baktığımızda, geçen yıl Sosyal Güvenlik kurumuna 5,2 para aktarılırken bu yıl 1,61'e düşmüş; bu daha da trajik bir durum. Sonuç itibarıyla, Sosyal Güvenlik Kurumunun harcamalarının vatandaşın sırtına bu sene daha da ağır bir yük olarak bineceği gözüküyor. Bu konuda gerekli düzenlemelerin gecikmeden yapılması, sosyal devlete yakışır bir şekilde çalışanlarımızın, emekçilerimizin sağlık güvencesinin de emin bir şekilde kontrol altına alınması gerekmektedir. Amma velakin, niyet okumasına baktığımızda, sağlık harcamalarına bütçe ayıramayan, Sosyal Güvenlik Kurumuna bütçe ayırmayan Bakanlığımızın genel bütçeden yurt dışı teşkilatlarına ayırdığı pay yüzde 31 artırılmış durumda. Bu da kamudaki bürokratik şişkinlik iddialarını destekler bir durumdur. Siz ilaca, muayeneye, işçiye, emekçiye bütçe ayırmazken yurt dışı yapılanmasına, bürokrasiye ayırdığınız bütçeyi artırıyorsunuz. Bunun da acı bir tablo olduğunu vurgulamak istiyorum.
Diğer vurgulamak istediğim konu başlıklarından bir tanesi de üniversite mezunu gençlerimiz. Sizi dinlediğimizde, üniversitedeki istihdam oranının 2,1 arttığını söylüyorsunuz ama üniversite mezunu işsiz oranının 3,3 arttığını vurgulamıyorsunuz. Sonuç itibarıyla, üniversite mezunlarımızın istihdam politikasında doğru bir planlama yapmadığınız aşikâr. Şu anda üniversite mezunu gençlerimiz... Ki bahsedilen istihdamda da sahada gördüğümüz -kurye, kasiyer veya tezgahtar gibi ne yazık ki- gençlerimizin eğitim aldığı kurumlara endeksleyen, mesleğine karşılık gelecek bir şekilde istihdam yapılmadığı gerçeği ortada. Yaklaşık 200'ün üzerinde üniversite var. Mezunları ne yazık ki düşük ücretli, geçici ve güvencesiz işlerde istihdam ediliyor. Bu tablonun acilen düzeltilmesi gerekiyor. Yoksa, geleceğini kaybeden bir Türkiye'yle karşı karşıya kalacağız.
İŞKUR'u eleştirmek istiyorum. İŞKUR geçen 2019 yılında 837 bin kişiye istihdam sağlarken 2024 verilerine baktığımızda 223 bin kişiye istihdam sağlayabilmiş durumda. Ne yazık ki İŞKUR'un bu anlamda görevini yerine getirmediğini ve her geçen gün gerilediğini görüyoruz. Verilerden gördüğümüz oran, işe yerleştirme oranı yüzde 73 azalmış durumda.
Son olarak -sürem sınırlı olduğu için- eczacı meslektaşlarımın taleplerini dile getirmek istiyorum. Ne yazık eczanelerimiz ekonomik olarak zor durumda. Şu anda vatandaşlarımız, gelen emeklilerimiz fiyat farkı ödemekte zorlanıyorlar. Bu uygulamadan acil olarak vazgeçilmesi gerekiyor. Strip, iğne ucu, enjektör gibi zorunlu sarf malzemelerinin fiyatlarının güncellenerek tamamının karşılanması, hastalara mal edilmemesi gerekiyor. Majistral ilaç tarifesinin güncellenmesi gerekiyor. Eczacılarımızın kâr oranlarını artırarak mesleki kariyerlerine uygun bir şekilde çalışma ortamlarının sağlanması gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SERKAN SARI (Balıkesir) - Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanına sesleniyorum: SGK'ye kestiği faturaların, SGK'ye kesilen fatura cirosu üzerinden iskonto oranlarının belirlenmesi gerekiyor. Eczane ciroları üzerinden yapılan iskonto uygulaması ne yazık ki doğru değil, insani değil ve mesleki olarak da vicdani değildir. Lütfen, bu düzenlemelerin bir an evvel yapılmasını talep ediyorum.