KOMİSYON KONUŞMASI

PERİHAN KOCA DOĞAN (Mersin) - Teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, karşımızda, çalışmayı sadece patronlardan ibaret gören bir Bakanlık olduğu için öncelikle Çalışma Bakanlığının adını ve görev tanımını güncelleme önerimizle başlamak istiyorum çünkü Sayın Bakan, Bakanlığınızın sitesine girdiğimiz zaman görev ve yetkiler başlığı altında 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ile 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu uyarınca iş yerlerinde inceleme yapmak, iş ve işlemleri teftiş etmek yazıyor. Akabinde, gerektiğinde teftiş ve denetimler sonucunda mevzuatın aksayan yönlerini sektörel bazda ilgili kurumlarca alınması gereken önlemleri belirlemek, önlem almak veya aldırmak yazıyor Sayın Bakan. Ancak ne var ki patronları, holdingleri, sermayenin çıkarlarını koruyup kollama dışında işçilerin lehine ne bir inceleme var ne bir denetim var Sayın Bakan, ne de işçilerin hakkını, hukukunu koruyacak somut bir adım var. Varsa yoksa patronlara hizmet, varsa yoksa sermayeye itaat var.

Bakın, Dilovası'nda göz göre göre gelen işçi katliamı bunun son örneği Sayın Bakan ve bu katliam sizin sermaye sınıfından yana duruşunuzun bir eseri. Defalarca CİMER başvuruları yapılmış, defaatle yapılan şikâyetler olmasına rağmen, defaatle yapılan uyarılar olmasına rağmen tek bir adım atmamışsınız Sayın Bakan. Sitenizde yazan, görev tanımınızda yer alan bir tane hususu bile yerine getirmemişsiniz. İşçinin, emekçinin yani canı mevzubahis olunca kılınızı bile kıpırdatmamışsınız Sayın Bakan ama ne yapmışsınız diye bakıyoruz, her defasında yaptığınız gibi kameraların karşısına geçmişsiniz ve onların canı için bir Fatiha okumuşsunuz sadece. Ne yapmışsınız diye bakıyoruz, Allah'tan rahmet dilemişsiniz sadece Sayın Bakan. Biz buradan sormak istiyoruz işçiler adına, bu Bakanlık işçilerin canı için Allah'a rahmet dileme bakanlığı mıdır? Bilmek istiyoruz ve cevap bekliyoruz. Bakın, sonuç ortadadır, 3'ü çocuk olmak üzere 6 insanımız cayır cayır yanarak can vermiştir. Sizin sermaye düzeninize kurban edilmişlerdir işçiler ama bu da size yetmemiş, sizin bugün burada olmamanız gerekirken, istifa etmiş olmanız gerekirken "Çalışırken ölmek istemiyoruz." diye haykıran 4 üniversiteli genci dün gece jet hızıyla tutuklamışsınız Sayın Bakan.

Şimdi, bakıyoruz bütçe sunumunuzda gerçekten dalga geçer gibi "insan onuruna yaraşır iş ilkesi" demişsiniz, "insanı merkeze alan çalışma hayatı" demişsiniz, "insana yakışır istihdam" demişsiniz, "sıfır kaza kültürü" demişsiniz yani yine demişsiniz ve demişsiniz. İnsan gerçekten şaşakalıyor demek istiyorum ama diyemiyorum çünkü sizin iktidarınızda ne yazık ki bizler şaşırma duygumuzu kaybettik Sayın Bakan. O yüzden şaşırmıyoruz, sizin istifa etmemenize de şaşırmıyoruz ama artık arşa çıkarttığınız bu aymazlıktan gerçekten irite oluyoruz, midemiz bulunuyor, bunu burada ifade etmek istiyorum.

Bakın, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; ben ülkenin dört bir yanında çoban ateşi gibi yanan işçi direnişlerini bizzat takip eden bir milletvekili olarak bugün buradayım ve Bakanın sunumunun aksine Bakan diyor hani "İnsan onuruna yakışır bir iş ilkesiyle hareket ediyoruz." diye ama işçiler insan onurunu ayaklar altına alan bir kölelik düzeni olduğunu, 19'uncu yüzyılı aratan bir çalışma rejimi içerisinde olduklarını anlatıyorlar bize.

Bakın, biraz önce yüz seksen üç gündür grevde olan TPI işçileri İzmir'den Ankara'ya geldiler seslerini duyurmak için. Onlarla beraberdim, TPI işçileriyle beraberdim. Yine altmış dokuz gündür Ankara Sincan'da direnişte olan Tapeten Mensucat işçileriyle beraberdim ve hepsi aynı şeyi söylüyorlar, "Muhatabımız yok." diyorlar, "Çalışma Bakanını göreve davet ediyoruz." diyorlar Sayın Bakan. TPI Composites işçileri elime sizin dikkatinizi çekebilmek için bir not tutuşturdular, onu sizlerle paylaşmak istiyorum. "Biz Amerikan firması olan TPI Composites'te çalışıyoruz. Rüzgâr tribünü kanatları üreten bir fabrikada çalışıyoruz. Yüz seksen üç gündür grevdeyiz ve şimdi şirket Dubai menşeili XCS Composites adlı paravan bir şirkete satıldı. Kıdem tazminatımız, ihbar paramız, senelik ücretlerimiz verilmiyor. Amerikan şirketi Türkiye'de bizim üzerimizden para kazanırken bize 'Türkiye'deki fabrika tüzel şirket' demiyorlardı ama şimdi bu şirket iflasa giderken 'tüzel şirket' diyorlar." diye ifade ediyor TPI işçileri.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ediyoruz.

PERİHAN KOCA (Mersin) - "Alacaklarımızı vermemek için kaçıyorlar." diyorlar. "Biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz?" diyorlar. "Bize sahip çıkan kimse olmayacak mı?" diyorlar.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Teşekkür ediyoruz Sayın Koca, çok sağ olun.

PERİHAN KOCA (Mersin) - Çalışma Bakanına buradan söylüyoruz: Bu sözü, bu sesi, bu feryadı duymak zorundasınız.

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK -

OTURUM BAŞKANI NİLGÜN ÖK - Sayın Koca, çok teşekkür ediyoruz, tamamlarsanız artık...

PERİHAN KOCA DOĞAN (Mersin) - Ülkenin dört bir yanında, Türkiye'nin dört bir yanında işçiler inim inim inliyorlar, ölümle burun buruna çalışıyorlar.