| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 11 .11.2025 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Bakan, Sayın Bakan Yardımcım, değerli çalışma arkadaşları; hoş geldiniz.
Sayın Bakan, bugün bu Komisyonda konuşacağım konu bir iş kazası değil, ben sanayiciyim, iş kazası olabilir, teknik sebeplerden olabilir, işçinin ihmali olabilir, işverenin yeterli önlem almadığı anlar olabilir; bu tip iş kazalarına -otuz beş yıldır aynı bölgede ben sanayicilik yapıyorum- çok da rastlıyoruz ama bu bir iş kazası değil Sayın Bakanım, bu bir cinayet, emin olun. Siz de bölgeye geldiniz, kendiniz de gördünüz. Sayın Valinin ilk açıklamasına bakıyorum, Sayın Vali hiç kimse sormadan diyor ki: "Evet, buranın ruhsatı var." Sayın Valiyi de yanıltıyorlar. Sayın Vali çok düzgün bir adamdır. Buradan söylüyorum, hakikaten, özellikle 10 Kasımdaki camilerde mevlit okutma çağrısıyla Kocaelililerin gönlünde taht kurdu. Ancak Sayın Valiyi yanıltanların kim olduğunu size söyleyeceğim. Bir muhtar kaymakama gidiyor "Ben o mahallede oturuyorum. Bakın, burası benim mahallemde, burası bir depo mepo değil, burası atölye ve burada solventli, yanıcı maddeli imalat yapıyorlar. Lütfen, bu konuda gerekli tedbirleri alın." diye yalvarıyor. Kaymakam muhtarı asla kale almıyor, muhtarı duymamazlıktan geliyor. 2021 yılında bu binayla ilgili encümen yıkım kararı alıyor. Belediye yıkım kararını uygulamadığı gibi bu kararı, encümenin aldığı kararı sümen altı ediyor. O zamanki Belediye Başkan Yardımcısı hâlâ aynı görevde, Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev alıyor.
Bakın, kişileri suçlamak değil amacım. Ben dün o taziye evlerine gittim, siz de gitmişsiniz, o insanların acısını siz de gözlerinde hissettiniz. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu insanlar orada normal şartlarda da çalışmadılar, iş güvenliğiyle ilgili hiçbir tedbir alınmadan, bedava, karın tokluğuna, hatta karın tokluğuna da değil, evlerine götürecekleri bir lokma ekmek için çalıştırıldılar o insanlar ve göz göre göre orada bir cinayet işlendi. Yaptığınız görevden almalar sizin Bakanlığınız açısından doğru bir tutum olabilir ama lütfen, sizden rica ediyorum, evlatlarınız var, aileniz var, bu ölen insanların evlatlarıyla, aileleriyle, onlarla beraber empati yapın, sadece görevden almak yetmez. Burada görevde ihmali olan Belediye Başkanı da en az orada sizin görevden aldığınız bürokrat kadar bu cinayetin ortağıdır, cürümudur, oradaki o kaymakam da, muhtarı dinlemeyen o kaymakam da bu cinayetin cürümudur. Yarın öbür gün bu Bakanlık mevkiniz bitecek, bir gün Ankara'ya giderken yolunuz Dilovası'ndan geçerken yüreğinizin cız etmemesi için lütfen, sizden istirham ediyorum, bunu kimsenin gözünün yaşına bakmadan, "Bu bizim milletvekilimizin amcasının oğlu, bu Belediye Başkanı bizim eski belediye başkanımız." diye bakmadan bunun takipçisi olmanızı özellikle istirham ediyorum. Bu, benim yaptığım siyasi bir konuşma değildir. O bölgede otuz beş yıldır yaşayan, bu insanları tek tek ailesine kadar tanıyan bir milletvekili olarak söylüyorum. Yoksa o vebalden ömür boyu kurtulamazsınız. Sizin de bu vebali taşımak istediğinizi düşünmüyorum. Bu konuda üzerinize düşenleri yapmanızı bekliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum.