| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .11.2025 |
ÖZNUR BARTİN (Hakkari) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2026 bütçesi önümüzde. Ancak bu bir yaşam bütçesi değil, bu bir talan bütçesidir. Bu bütçe sermayenin sınırsız kâr hırsını, emperyalist madencilik şirketlerinin küresel talan stratejilerini meşrulaştırmanın ve toplumsal geleceği ipotek altına almanın itirafıdır. Sizin "enerji politikası" adını verdiğiniz şey bu kadim coğrafyada bir ekolojik kırıma dönüşmektedir. Bu yıkımın boyutları sadece vekili olduğum Hakkâri'yle sınırlı değildir. Uşak'taki kışlada altın madeni Küçükler Barajı'nı kuruturken Şırnak Gabar'da TPAO aramaları binlerce kişinin yüz yıllık su kaynaklarını kirletmiştir. Sinop Boyabat'ta 50 bin kişiyi susuz bırakma riski yaratan projelerden Danıştay kararına rağmen Fatsa'da süren sondajlara kadar ülkenin tamamında sermaye lehine işleyen bir su gaspı ve yaşam hakkı ihlali yaşanmaktadır. Gabar'da petrol çıkaranlar Şırnak halkına Türkiye'nin en yüksek işsizlik oranını ve kirli sularını bırakmaktadır. Doğal zenginlikler halka yoksulluk, göç ve ekolojik kırım olarak geri dönmektedir. Şimdi Hakkâri'ye bir de bakalım: MAPEG 2024'te 256 hektarlık yani yaklaşık 358 futbol sahası büyüklüğündeki alanı madenciliğe açmıştır. Daha da vahimi, satışı yapılmamış 4 mega ruhsat alanı yerleşim yerlerine 250 metre, Çığlı Suyu'na 70 metre ve Cilo ve Sat Millî Parkı'na ise yalnızca 200 metre mesafededir. Bu yakınlık açık bir şekilde ekokırım uyarısıdır. Yüksekova'daki mega ruhsatlar binlerce yıllık Sat buzul göllerini de yok edecektir. Sayın Bakan, buna dur demeyecek misiniz? DEDAŞ ve VEDAŞ'ın faaliyet yürüttüğü illerde yaşanan sürekli plansız ve keyfî elektrik kesintileri teknik bir mesele değil, bu açıkça enerji ırkçılığıdır. Bakanlığınızın ve DEDAŞ'ın diline pelesenk olan kaçak elektrik meselesi ise sistemli bir ırkçılığın ve algı operasyonunun ürünüdür.
Sayın Bakan, yıllardır gerekli altyapı yatırımlarını yapmayan, kayıp kaçak oranını halka fatura eden, çiftçinin ürününü sulamasını engelleyen sizsiniz. Bu algı operasyonunun sonucu, halka kesilen fahiş cezalardır. Örneğin, Yüksekova'da bir yurttaşa 92.842 TL ceza kesilmiştir. Bu, bölgedeki binlerce keyfî ve hukuksuz uygulamadan yalnızca biridir. Bu cezalarla ilgili hiçbir hukuki emsal yoktur. Enerji kullanımını cezaya dönüştürmek açıkça ayrımcı bir gasp politikasıdır. Sayın Bakan, bu cezalarla boğuşan binlerce yurttaşın mağduriyetini giderecek misiniz? Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde elektrikle birlikte doğal gaz hizmetinde de açık bir ihmal ve ayrımcılık yaşanıyor. Akmercan firması doğal gaz kutularını bina yerine bahçe duvarlarına monte ediyor. Bu hem can güvenliğini tehlikeye atıyor hem de yurttaşlara ortalama 100 bin TL ek maliyet yüklüyor. Bu haksız uygulamayı giderecek misiniz yoksa izlemeye devam mı edeceksiniz? Yüksekova Yeni Mahalle'de bir yurttaşın 25 Mayıs 2025 tarihli CİMER başvurusuna firma 2 Haziran 2025'te verdiği yanıtta 1406'ncı sokağın yatırım planında olmadığını söylemiş ancak firma 1402'nci sokağa hat çekti, proje dışında olmasına rağmen 1404'üncü sokakta da yandaşlara özel hizmet vermek için yeni yapılan yolu usulsüz biçimde kazdı. Belediyemiz bu duruma müdahale etti. Bu tablo planlama dışı, keyfî ve yandaş kayıran bir hizmet anlayışının, 70 hanede yaşayan yüzlerce yurttaşın hakkını gasbeden açık bir ayrımcılık örneğidir. Bu uygulamayı kabul edecek misiniz?
Bu bütçe enerjiyi bir insan hakkı olarak görmüyor, aksine onu özelleştirme politikalarıyla kamusal denetimden çıkararak yandaş şirketlere aktarmakta ve sermayenin sömürü aracına dönüştürmektedir. Fakat bu topraklar ne Cilo'sunu ne İkizdere'yi ne de alın terini size peşkeş çekecektir.
Teşekkür ediyorum.