KOMİSYON KONUŞMASI

KADİR KOÇDEMİR (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlar, kıymetli misafirler; tasarıya baktığımızda, gerekçe de esasında ipucunu veriyor, diyor ki: "Mevcut verilerle doğru politikaların üretilmesi, yaşanan problemlerin doğru şekilde teşhis edilmesi mümkün değildir. Ülkemizde şikâyet kaydıyla ilgili belirlenmiş standartlar olmadığı gibi kolluk teşkilatları arasında da bu anlamda bir yeknesaklık mevcut değildir." Ancak bu politikaların mümkün olmadığını kendi gerekçesinde belirttiği hâlde 2010 yılından bu zamana kadar ciddi bir gecikme var bunun kanunlaşmasında, altı yıl gibi bir zaman geçmiştir. Benim tasarıda görebildiğim, tam da bu mevcut verilerle doğru politikaların üretilmesinden söz ediyor. Bu komisyonun yılda bir kere mart ayında İçişleri Bakanlığına ve Başbakanlığa rapor vermesi öngörülüyor. Mecliste doğru politikaları üreten Türkiye Büyük Millet Meclisidir ve Türkiye'de kolluk kuvvetleriyle ilgili şikâyetlerin genel trendi ne yöndedir, genellikle hangi alanlarda sıkıntılar var; bunları Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilmesi gerekir. O açıdan altı aylık periyotlarla bu 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine İçişleri Komisyonuna iletilmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine de bu raporların verilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum. Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi hem yasama olarak bu politikaları belirleme hem de denetim görevi olan bir organdır.

Yine, bu, genelde bu tür kurumlarda yapılan bir uygulama, bence doğru değil, dört yıl gibi kısa süreliğine üyeler atanıyor ve üyeliklerde boşalma olduğu takdirde yerine atandığı üyenin görev süresini tamamlıyor. Bu kurumlarda değişik zamanlarda gelen insanlar kurumun bağımsızlığının da bir garantisi oluyor. Bence atanan üye buradaki normal görev süresi kadar görevine devam etmeli. Farklı zamanlarda farklı üyeler atanmalı. Pek çok kurumda biz aynı anda HSYK'da, Yargıtayda bunun sıkıntısını Hükûmet de daha sonra çekti. Bir günde 140 tane üye atadığınızda o günkü şartlara trende göre insanlar belirleniyor ve daha sonra sıkıntı yaratılabiliyor. Onun için bu sürenin uzun olması ve boşalma hâlinde gelenin yerine geldiği süreyi değil, gelenin buradaki normal görev süresi kadar görevinin devam etmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.

Yine, bu komisyonda Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü üye olarak belirtilmiş. Bunun disiplin ve bu şikâyetlerle ilgili kayıtta Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün nasıl bir ilgisi var, ben bunu anlayamadım. Üye olmasının bir getirisinin, bir faydasının olacağını düşünmüyorum burada. Belki bir gerekçe varsa bürokrat arkadaşlarımız bununla ilgili bizi aydınlatırlar.

Teşekkür ederim.