BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Şimdi, biraz sonra karşımıza eğer ilk iki turda üçte 2 ve beşte 3 çoğunluk sağlanamazsa karşımıza bir problem çıkacak. 3 aday seçilemediği durumda, kuraya geçeceğiz. Şimdi, bu kurada "2 katı aday" diyor. Şimdi, biz burada ikinci önergede dedik ki: Aslında birinci önergede kabul edilse buna hiç gerek kalmayacaktı ama böyleyse kurayı nasıl uygulayacaksınız? Önümüzde bir problem.

Bakın, şimdi, bu, şu demek: Diyelim ki 6 tane isim 1, 2, 3, 4, 5, 6 diye sıralandı en çok oy alanlar sırasından. 3 kişi de herhangi birisi üçte 2 ya da beşte 3'ü sağlayamadı. Şimdi, kura çekmemiz lazım. Neye göre kura çekeceksiniz? Biz diyoruz ki bu 6 ismi torbaya koyalım. "2 katı aday." diyor Anayasa, bunun içinden 3 taneyi çekelim kurayı ve 3'ü belirleyelim çünkü üçlü oy kullanırsanız kurayı da buna uyumlu çekmek zorundayız. Yani şimdi ben anlamadım, nasıl uygulayacaksınız? Yani üçlü oy kullandığınızda kurayı ona göre... Tekli oy kullanılsa buna ihtiyaç yok çünkü 1 kişiyi oylayacağız, en çok oy alan 2 kişi kimse kura çekeceğiz, sonra öbürüne, sonra öbürüne. Şimdi, 3 kişi kullandığınızda ilk iki turda çoğunluk diyelim ki birisi beşte 3'ü yakaladı. Kaldı mı 2 kişi? E, üçüncü tur oylama yok. O zaman o 2 kişiye dönüp ilk 4 kişiyi torbaya koyup onun içinden 2 kişiyi çekmek zorundasınız. Aksi hâlde bu, şu demek: Kimseye kura imkânı tanımayalım. Yani Mecliste Karma Komisyonda ve Genel Kurulda oylamaları istediğimiz gibi bölelim, dağıtalım ve sadece Meclis çoğunluğunun hâkim olduğu salt çoğunluğa seçebilme imkânı verelim demektir. Bu, uygun bir yöntem değil.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN SERAP YAZICI ÖZBUDUN - Sayın Tezcan, meramınızı anladım. Ben Anayasa’nın 159'uncu maddesinin ilk fıkrasını okutuyorum. Şimdi, oradaki ifadeyi görelim. 2 katı kadar adayı mı kura çekme işlemine tabi tutacağız yoksa en çok oy alan 2 kişiyi mi lafzından görelim.

Buyurun.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Siz Anayasacısınız Hocam, sadece lafza değil, yoruma da bakarsınız.